23 Haziran Seçimi: Yaklaşmakta Olan Gelmiştir.

Ve en nihayetinde yıllardır söylediğimiz şey gerçekleşti. Apansız tapansız, hesapsız kitapsız işlerin sonucunda, Ak Parti kocaman ama “kontrollü” bir seçim yenilgisi almıştır İstanbul’da. Kontrollü bir yenilgi bu. Çünkü 23 Haziran seçimleri bırakın bütün Türkiye’yi seçim sadece İBB iç denizinde yapılmış, o denizin koyları olan alt belediyelerde bile yapılmamıştır.

Emin olun! Eğer bu seçim tüm Türkiye’de yenilenseydi benzer bir yenilgi kaçınılmaz olacaktı. Tafsilatı ve çerçevesi bir yana, bu seçim, Ak Parti’nin ikide bir “İBB meclis çoğunluğu bizde” mızmızlanmasını yırtıp suratına çarpmıştır. İBB meclisi, bu seçim haritasına göre kadük kalmış ve seçim kaybetme uzmanı olan Kemal Kılıçtaroğlu’nun eğlencesi olmuştur.

Kemal Bey, yenile yenile yenmeyi öğrenirken, kazana kazana kazanmayı unutanlar, iktidar kazanının kazandibini kazıyıp en sonunda da kazanı üzerine devirmişlerdir. Kaşıkçı kavgasına tutuşan ve ceketimi koysam kazanır modunda seçmen iradesine yıllardır hakaret edenler, kazandıran ceket goygoyculuğunun altında kalmışlardır.

İçim kan ağlayarak söylüyorum ki, Ak Parti anasının ak sütü gibi hak ettiği bir yenilgi almıştır! Biz geçmiş üç yazımızda bu konuyu irdelemiş ve tehlikeyi besleyen akıl tutulmasına işaret etmiştik. Ama milletin makamlarını işgal eden sokma akıllı tayfa ise lider kutsama törenlerine devam ediyordu o zamanlar.

Efendiler!

Takke düşmüş, kel görünmüştür.

Milletin iradesi bütün tartışma kapılarını kapatarak CHP ve adayını tercih ederek Ak Partiyi net bir şekilde cezalandırmıştır.

Şimdi Ak Parti’ye düşen ipe un sererek milli iradeyi gölgelemek değil bu sonuca saygı duymak ve geçmişteki sorumsuzluklarının muhasebesini yapmaktır. Halka sırtını dönerek kendilerini her seçimde destekleyen vatandaşı nankörlükle suçlayan kör, nankör ve ahmakların hesap verme, en azından koltuklarından kalkma vakti gelmiştir.

Ak Parti, bu seçim İBB içerisindeki “paralel belediye” tarafından sabote edilirken alık alık olan biteni izlemiştir. İBB protokolü ve yöneticiler çalışanları ezerken ve “personel memnun değilse işler yolunda demektir” diyen idareciler ve onların çömezleri insanları inletirken, tüm bu olanlardan habersiz ve duyarsız kendilerine gelen şikâyetleri “iş buldunuz, bulanıyorsunuz” diye geri çeviren Ak Partili makam sahipleri Ak Partiye ihanet etmiştir.

Bütçe dengelerini bahane ederek, çalışana verilmeyen maaş zamları, sandıkta verilmeyen oya dönüşmüş ve Ak Partiyi İBB’den alaşağı ederek kökten sallamıştır. Şurası kesindir ki Ak Parti’nin zaten varlığı tartışmalı insan kaynakları politikası rezil bir şekilde çökmüştür.

Şu İSMEK sözleşme rezaleti bile bunun elim bir ardılıdır. Ve bunun sorumluları henüz mazbatasını almamış olan yeni İBB başkanına suçu sıvamakta bir beis görmemişlerdir ki bu da ayrı bir ahlak faciasıdır.

Kendi müşahitlerini bile sandık başında aç bırakıp “yemesinler gebersinler” diyenler, “bu benim seçimim değil” diyerek vatandaşa oyunu “vermezsen verme” diyenler Ak Partiyi mahvetmiştir.

Ak Parti, kediye kedi denilmeyen ve neredeyse bunun dalkavuklar nezdinde suç olduğu acayip bir hal almaya başlamış ve bütün suç gönül esaslı çalışan teşkilatlara kesilerek facianın asıl sorumluları tavşana bak uyanıklığı ile tavşan, kuş ve cambaz üçgeninde geri plana çekilmiştir.

Gırtlağına kadar yolsuzluk şayialarına bulanan bu harekete yazık değil mi efendiler?

Efendiler!

Köklerinizden dolayı, sizin yaptığınız her yanlışın faturası, mahşeri vicdanda İslam’a ve Müslümanlara kesilmektedir. Ve unutmayın ki Allah, sizin elinizden dininin değersizleştirilmesine müsaade etmeyecektir.

Etmemiştir de!

Efendiler! Allah rızası için aklınızı başınıza alın!

Siz ne zaman akıllanacaksınız efendiler.