DAMLA EROĞLU - ÖZEL HABER
28 Ağustos 2024 tarihinde Gaziantep’in Şahinbey ilçesine bağlı Güzelvadi Mahallesi’nde, arkadaşlarıyla top oynayan 10 yaşındaki Emir Baki Bayındır, mahallede manavlık yapan 62 yaşındaki Mühsün Taşkın tarafından pompalı tüfekle vurularak hayatını kaybetti. Olayda tüfekten çıkan saçmalar küçük çocuğun vücuduna isabet etti. Kanlar içinde yere yığılan 5. sınıf öğrencisi Bayındır hayatını kaybetti.
10 YAŞINDAKİ EMİR BAKİ, SOKAKTA OYNADIĞI İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ
Olayın ardından gözaltına alınan Mühsün Taşkın hakkında “Çocuğu kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Gaziantep 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada bugüne kadar üç duruşma yapıldı; ancak henüz karar verilmedi. Davanın bir sonraki duruşması 23 Mayıs 2025 tarihinde görülecek.
Sanık Mühsün Taşkın, duruşmalarda verdiği ifadelerde olaydan duyduğu pişmanlığı dile getirerek, şu sözleri kullandı:
“Çocuklar benimle dalga geçiyorlardı. El hareketleri yapıp küfrederek beni tahrik ettiler. Ellerinde taşlar vardı. Korkutma amacıyla ateş açtım. Pişmanım. Çocukları Suriyeli zannediyordum. Türk çocuklarının böyle davranacağını düşünmezdim. Bu çocukların mahalleden olmadığını sanıyordum.”
Taşkın’ın avukatları ise suçlamaları kabul etmedi. Müvekkillerinin yaşıyla ilgili çelişkiler bulunduğunu öne sürerek, nüfusa 10 yaş küçük yazıldığını iddia etti. Ayrıca, sanığın cezai ehliyetinin bulunmadığını savunarak engellilik durumu için sağlık raporu talep etti ve beraatını istedi.

BAYINDIR: BİZ, YAKLAŞIK OLARAK 40 KURŞUN SAYDIK
Acılı aile ise oğullarının kanının yerde kalmaması ve adaletin sağlanması için aylardır mücadele ediyor. Sokakta arkadaşlarıyla oyun oynamaktan başka bir amacı olmayan kardeşlerinin bir tüfekten çıkan kurşunlar nedeniyle hayatını kaybetmenin büyük acısını yaşayan abi Mehmet Bayındır, ‘’Olay yaşandığında ben yurt dışındaydım. Bir gün sonra Gaziantep’e geldim. Kardeşim Emir Naki, evden çıkarak olayın yaşandığı yere, arkadaşlarının yanına gidiyor ve birlikte top oynuyorlar. Orada, bu şahısla uğraşan birkaç çocuk daha varmış. Bu adam, dükkândan silahını alıp dışarı çıkıyor. Kendisiyle uğraşan çocukların, kardeşim ve arkadaşları olduğunu sanarak ateş açıyor. Kardeşimin arkadaşları kaçmayı başarıyor, fakat kardeşim maalesef kurşunlardan kaçamıyor. Arkasını döndüğü sırada göğsüne kurşun saplanıyor. Yaklaşık 5 metre mesafeden kardeşim vuruluyor. Sadece oyun oynadığı için kardeşim hayatını kaybediyor. Biz yaklaşık olarak 40 adet kurşun saydık’’ dedi.

BAYINDIR: KARDEŞİMİ ÖLDÜREN ADAM DAĞA ÇIKMAYA ÇALIŞTI
Manav Mühsün Taşkın’ın, Baki Bayındır’ı vurduktan hemen sonra kızının evine gittiğini ve dağa kaçmak için hazırlık yaptığını belirten Bayındır, ‘’Kardeşimi vurduktan hemen sonra bu şahıs, kızının evine gitmiş ve orada saklanmış. Sakalını ve bıyığını kesmiş, şalvarını çıkarıp pantolon giymiş. Amacı dağa kaçmakmış. Zaten daha önce dağdan geldiği ve terör geçmişi olduğu söyleniyor. Kızı, kendi başlarının yanacağından korkarak babasını polise ihbar etmiş. Polis de gelip şahsı kızının evinden almış. Eğer kızı ihbar etmeseydi, bu adam tekrar dağa kaçacaktı. Zaten mahalle halkı da bu şahıstan bıkmış durumda. Herkes eşine ve çocuklarına şiddet uyguladığını söylüyor. Olaydan sonra mahalledeki 5-6 kişi de gelip ifade verdi’’ açıklamasında bulundu.
Emir Baki Bayındır’ın öldürülmesiyle ilgili başlayan davada 3. duruşmanın geride kaldığını ve 23 Mayıs tarihinde yapılacak olan 4. duruşmada da kararın çıkmama ihtimalinin yüksek olduğunu vurgulayan Bayındır, ‘’Şu ana kadar üç duruşma yapıldı ancak henüz bir karar çıkmadı. Bir sonraki duruşma 23 Mayıs 2025 tarihinde yapılacak. Ancak avukatlarımız, bu dördüncü duruşmada da kararın çıkmayacağını ve mahkemenin yine erteleneceğini düşünüyor’’ dedi.

EMİR BAKİ, SURİYELİ SANILDIĞI İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ
Mühsün Taşkın’ın her duruşmada ifadesini değiştirdiğini ve amacının deli raporu almak olduğunu vurgulayan Bayındır, ‘’Bu şahıs, daha az ceza almak için avukatlardan bilgi alarak ifadesini sürekli değiştiriyor. Örneğin, ilk duruşmada ‘Suriyeli sandım’ diyor. İkinci duruşmada ise ‘Ben görmedim’ diyerek olaydan haberi olmadığını iddia ediyor. Havanın karanlık olduğunu öne sürüyor ama olay saat 17.30 civarında gerçekleşti ve hava aydınlıktı. Üçüncü duruşmada ise bu kez kardeşime değil, duvara ateş ettiğini söylüyor. Her duruşmada farklı bir ifade veriyor’’ ifadesinde bulundu.