Konferansta, Kozan ve çevresindeki fay hatlarının durumu ele alındı. Prof. Dr. Pampal, bölgenin alüvyon zemin yapısına sahip olduğunu vurgulayarak, bu durumun olası depremlerde yıkım riskini artırabileceğini belirtti. "Çukurova bölgesi alüvyon zeminlerden oluşuyor ve yer altı su seviyesi oldukça yüksek. Bu tür zeminlerde sarsıntı daha fazla hissedilir ve özellikle çok katlı binalarda hasar riski artar" dedi.
Kozan’da 7 Üzeri Deprem Üretecek Büyük Fay Yok
Bölgedeki fay hatlarına dair açıklamalar yapan Pampal, "Kozan'da deprem tehlikesi elbette var ancak büyük ölçekte değil. Yakınımızdaki bazı faylar 5 ila 6 büyüklüğünde depremler üretebiliyor. Ancak, 7’nin üzerinde deprem oluşturabilecek büyük fay hatları burada bulunmuyor" ifadelerini kullandı. Özellikle Akçaluşağı Fayı’nın 6 büyüklüğünün biraz üzerinde bir deprem oluşturabileceğini söyleyen Pampal, bu tür depremlerin hasara yol açıp açmayacağının yapı kalitesine bağlı olduğunu hatırlattı.
Pampal: Yapılar Güçlendirilmeli, Hasarlı Binalar Yenilenmeli
Daha önce Kozan’da 5.5 büyüklüğünde bir depremin yaşandığını ve önemli bir hasar meydana gelmediğini hatırlatan Pampal, yapı güvenliğinin en önemli faktör olduğunu belirtti. "6 Şubat depremlerinde zarar gören binaların güçlendirilmesi ya da yenilenmesi gerekiyor. AFAD’ın hasar tespit çalışmaları, vatandaşların yapıları hakkında bilgi sahibi olmaları için büyük önem taşıyor. Eğer yapınızda hasar tespit edildiyse, kentsel dönüşüm yasasından faydalanarak yenileme sürecini başlatmanız şart" dedi.
Konferansın sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Pampal, deprem hazırlıkları ve bina dayanıklılığı konusunda önemli bilgiler verdi. Etkinlik, Pampal’a teşekkür plaketi ve çiçek takdimiyle sona erdi.
Kaynak: İHA