Genel Başkan Mahmut Arslan’ın modaratörlüğünde gerçekleştirilen Sempozyuma; Genel Başkan Vekili Halil Özdemir, Genel Başkan Yardımcıları İdris Ersoy, Celal Yıldız ve Mehmet Keskin, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Sağlık-İş Genel Başkanı Devlet Sert, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Taşıma -İş Sendikası Genel Başkanı Av. Mehmet Ali Kayabaşı, Genel Sekreter Av. Oğuz Aksoy, Genel Sekreter Yardımcısı Av. Mehmet Yeşilyurt, HAK-İŞ Genel Sekreteri Eda Güner, HAK-İŞ Genel Sekreter Yardımcıları Fatma Zengin ve Av. Abdullah Hamdi Koçoğlu, Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcısı Lütfi Aydın, Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Çağlayan, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı ve Özel Hukuk Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halûk Hâdi Sümer, Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Cavit Demiral, Şube ve İl Başkanlarımız, Akademisyenler, Genel Merkez Komite Başkanları ve uzmanları katıldı.

Sempozyum, Aziz Şehitlerimiz ve Filistin’de katledilen kardeşlerimiz için Kuran-ı Kerim okunmasıyla başladı.

“HİZMET-İŞ’in tarihi yürüyüşü herkes için örnek alınacak bir yürüyüştür”

Sempozyumun açılışında konuşan Genel Başkan Mahmut Arslan, “HİZMET-İŞ’in tarihi yürüyüşü herkes için örnek alınacak bir yürüyüştür. 1979 yılında Türkiye’de binden fazla sendikanın, onlarca konfederasyonun bulunduğu kaos yıllarında Sendikamız, tarihi yürüyüşünde hep ilklere imza atmıştır” dedi.

Hizmet-İş Sendikasının tarihi yürüyüşünde zor süreçlerden geçtiğini belirten Arslan, “12 Eylül döneminde Sendikamız kapatılmış, faaliyetleri durdurulmuş, üyelik yapma imkânı elinden alınmış, mal varlıkları dondurulmuş, iş kolumuzda rekabet ettiğimiz bir sendika serbest bırakılmış ama bizim sendikamızla beraber pek çok sendika kapatılmıştır. Bu süreç bize demokrasi ve özgürlüklerin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir” diye konuştu. 

“Hep bir ilerisini, bir sonrasını düşünerek mücadelemizi sürdürüyoruz”

Görevi devraldıklarından itibaren yeni anlayış, yeni yaklaşım ve yeni bir sendikal vizyon oluşturma çabasına girdikleri belirten Arslan, şöyle konuştu: “Kongrelerimizi belli temalar üzerine inşa ederek gerçekleştirdik. 2007 yılındaki genel kurulumuzu ‘Geleceğimiz, Hayallerimiz Kadar’ temasıyla yaparak hedefler koyduk. 2011 yılı genel kurulumuzun teması, ‘Örgütlenme, Zirve, Yapabiliriz!’di. Ve başardık. İşkolu zirvesinden Türkiye zirvesine yürümek hedefimiz vardı. 2015 genel kurulumuzun teması; ‘Erdemli Bir Sendikal İnşâ İçin… İşkolu Zirvesinden Türkiye Zirvesine’ idi. 2 yıl sonra, 2017 yılında Türkiye’nin zirvesine ulaştık. 2019 genel kurulumuzda ise Türkiye’nin en büyük işçi sendikası olma sorumluluğuyla yeni bir tema oluşturduk: ‘Birleşin!’ Gerek içimizde gerekse de dünyada emek hareketinin, mazlumların, mağdurların, haksızlığa uğramışların birleşmesini talep ettik. 2022 kongremizi ise artık Türkiye sınırlarını aşmış bir sendikal yapı olarak ‘Emeğin Küresel Kudret’i temasıyla gerçekleştirdik. Hep bir ilerisini bir sonrasını düşünerek mücadelemizi sürdürdük. Büyüdük güçlendik ama mütevaziliğimizi kaybetmedik. Yapacak çok işimiz olduğuna inandık, daha da büyüyüp daha da güçlenip yeni başarı hikayelerini yazmak için mücadele ediyoruz.” 

Özüpak emekliler adına seslendi: Hakkımızı almaya geliyoruz Özüpak emekliler adına seslendi: Hakkımızı almaya geliyoruz

“Endüstri ilişkiler sistemini sağlıklı bir zemine oturtmamız gerekiyor”

“Erdemli bir sendikal yapıyı inşa etmek için tüm çabayı ortaya koyacağız” diyen Genel Başkanımız Arslan, “16 milyon sigortalı işçinin çalıştığı bir ülkede 2 milyona sıkıştırılmış sendikalı işçi sayısıyla sorunları çözme imkânımız yok. Yüzde %15’lere bile ulaşamayan sendikalaşma oranı, endüstri ilişkilerimizin geleceği için ciddi bir tehdittir. Türkiye’de sendikal yapıların ilerlediği, sağlıklı bir şekilde ortak endüstri ilişkiler modelini oluşturmamız gerekiyor. Türk endüstri ilişikleri sistemini sağlıklı bir zemine oturtmamız gerekiyor. Bizim HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ’te mücadelemiz budur” şeklinde konuştu. 

Belediyeler ve bağlı şirketleri ile il özel idareleri de Kamu Çerçeve Protokolüne dahil edilmelidir 

‘Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü’ne belediyeler ve özel idarelerin dahil edilmesi yönündeki çabalarını artırarak sürdürdüklerini belirten Arslan, şu ifadeleri kullandı: “Belediyeler bir kamu kuruluşudur, ayrı tutulmamalıdır. Belediyelerde ve özel idarelerde devam eden toplu iş sözleşmelerinin, ‘Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü’ ile belirlenen sınırlar kabul edilerek yapılması durumunda, ortaya daha hakkaniyete uygun bir ücretlendirme modeli çıkacağına inanıyoruz. HİZMET-İŞ, Kamu Çerçeve Protokol Sözleşmesindeki hükümlerin belediyeleri, bağlı şirketleri ve üniversiteleri de bağlayacak şekilde düzenleme yapılması konusunda mücadelesine devam edecektir.” 

İlave Tediye Konusu

Belediye şirket işçilerine ödenmeyen ilave tediye konusunda verilen mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğünü belirten Arslan, “Kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerde çalışan kadrolu işçilere, 6772 sayılı Kanun gereğince 52 günlük ücret tutarında ödenen ilave tediyeler, mahalli idarelerin iştirakleri ve şirketlerinde çalışan işçilere hak ettikleri halde ödenmemektedir. Bu durum, işyerlerinde çalışma barışının ve huzurun bozulmasına sebep olmaktadır. 6772 sayılı Kanunun belediye şirketleri için de uygulanmasını içeren kanuni düzenlemenin çalışma hayatına kazandırılarak, aynı işyerlerinde aynı işleri yapan işçiler arasında yapılan ayrımcılığın sonlandırılmasını istiyoruz” dedi. 

“Sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz”

Hizmet-İş Sendikasının 46 yıldır zor günlerden geçerek bugünlere geldiğini ifade eden Genel Başkan Vekili Halil Özdemir, “Türkiye’nin en büyük işçi sendikası Hizmet-İş bugünlere tırnaklarıyla kazıya kazıya geldi. Özellikle taşeron örgütlenmesinde çok büyük emekler verdik. Geçmişte yaptığımız mücadelelerden dolayı şu an emekçiler bizlerden çok şey bekliyor. Biz bu sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz” dedi.

Konuşmaların ardından ‘Belediye Şirket İşçilerine İlave Tediye Ödenmesi, Kamu Çerçeve Protokolünün Belediye ve Belediye Şirketlerinde Uygulanması Sempozyumu’ gerçekleştirildi.

Sempozyumda Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Çağlayan, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı ve Özel Hukuk Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halûk Hâdi Sümer, Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Cavit Demiral birer sunum gerçekleştirdi.