Yıl 1987. Bayram Kaya PTT'nin ''2000 Yılına Mektup'' kampanyası için bir mektup yazmaya karar veriyor. Kalemini alıyor ve duygularını kağıda döküyor. Mektubun alıcısı, henüz ismi bilinmeyen, geleceğin ilk Türk astronotu.
Mektupta şunlar yazıyordu:
''Uzaya çıkan ilk Türk uzay adamı, sana ve sevgi ve selam olsun. Şu anda, 21 Ekim 1987, saat 22.30. Televizyonda, 'Ben Bilirim' programında, Mehmet Özbek yönetiminde 'Vallahi O Yardır' türküsü söyleniyor. Yılların düşü şahsınızda gerçekleşmiş. Ne mutlu size. 'İstikbal göklerdedir' diten büyük önder Atatürk'ün arzusu gerçekleşmiş, ne güzel...''
''Acaba sağ kalıp da görebilir miyiz? Kader... Kim bilebilir ki Yüce Tanrı'dan başka. Haklı bir gurur, gerçek bir övünç kaynağı sizin olayınız. Ne mutlu size ve ailenize. Gözlerinizden öper, sıhhat ve afiyetler dilerim. '2000 Yılına Mektup' fantezisini gerçekleştiren PTT'ye de ayrıca başarı dilekleri ve teşekkürler.''
Zaman akıp gidiyor ve Bayram Kaya 2000 yılına ulaşamadan bu dünyadan ayrılıyor. Mektup da bir anı olarak kalıyor. Ta ki, Ulaştırma Bakanı Oktay Vura'ın elinde, 1987'den gelen bu mektup, Kazak astronot Toktar Aubakirov'a ulaşana kadar.
Bir törende, Bayram Kaya'nın eşi Esin Kaya, bu tarihi mektubu Aubakirov'a sunuyor. Aubakirov, Türkiye'de bir ''Türk evladı'' olarak ağırlanmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ediyor ve Bayram Kaya'nın vefat ettiğini öğrenince duyduğu üzüntüyü dile getiriyor.
Bir gazetecinin ''Uzaydan Türkiye nasıl görünüyor?'' sorusuna ise ''İstanbul, uzaydan çok güzel görünüyor. Boğazlardaki gemileri bile sayabiliyorsunuz'' diye yanıt veriyor.
O zamanlar, Türkiye Cumhuriyeti henüz uzaya adım atacak bir programı hayata geçirmemişti. Fakat şimdi, Bayram Kaya'nın mektubunun üzerinden tam 36 yıl geçtikten sonra, ilk Türk astonotumuz Alper Gezeravcı uzayın bilinmezliklerine doğru yola çıkıyor.