"Haberin İşçisi"
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,4315 %-0.18
38,2893 %1.02
3.387,28 % 1,12
3.290.421 %-0.889
İşçi Haber Dünya 2 milyondan fazla bebeğin hayatını kurtaran 'Altın Kollu Adam' James Harrison hayatını kaybetti

2 milyondan fazla bebeğin hayatını kurtaran 'Altın Kollu Adam' James Harrison hayatını kaybetti

Dünyanın en çok kan bağışı yapan kişisi olarak tanınan ve plazması sayesinde 2 milyondan fazla bebeğin hayatını kurtaran James Harrison, 88 yaşında hayatını kaybetti. İşte bu eşsiz insanın hayatına ve katkılarına dair önemli detaylar...

Dünyanın en çok kan bağışı yapan kişisi olarak bilinen James Harrison, 88 yaşında hayatını kaybetti. Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletindeki huzurevinde 17 Şubat’ta uykusunda vefat eden Harrison, 18 yaşından itibaren düzenli olarak plazma bağışında bulunmuş ve hayatı boyunca 2 milyonun üzerinde bebeğin hayatını kurtarmıştır. Avustralya'da "altın kolu olan adam" olarak tanınan Harrison, kanındaki nadir antikor sayesinde yıllarca hayat kurtarmaya devam etti.

Harrison’ın Kanındaki Nadir Antikor: Anti-D

James Harrison’ın kanındaki Anti-D antikoru, özellikle hamile kadınlar için kritik bir öneme sahipti. Bu antikor, fetüs ve yenidoğan hemolitik hastalığı (HDFN) adı verilen ölümcül bir kan hastalığını engellemek için kullanılıyordu. HDFN, annenin kanındaki kırmızı kan hücrelerinin, gelişmekte olan bebeğin hücreleriyle uyumsuz olması nedeniyle, annenin bağışıklık sistemi tarafından bebeğin kan hücrelerine saldırılmasına yol açıyordu. Anti-D tedavisi ise bu durumu önleyerek bebeklerin hayatta kalmasını sağlıyordu.

1960'ların ortalarına kadar, bu hastalığı yaşayan bebeklerin büyük bir kısmı yaşamını yitiriyordu. Ancak Harrison’ın plazmasındaki bu eşsiz antikor sayesinde milyonlarca bebek hayatını kurtardı.

James Harrison, kan bağışçısı olma kararını 14 yaşında geçirdiği büyük bir göğüs ameliyatı sonrası aldığı kan naklinden etkilenerek verdi. 18 yaşında plazma bağışlamaya başlayan Harrison, 81 yaşına kadar her iki haftada bir düzenli olarak bağış yapmayı sürdürdü. 2005’te dünyanın en çok plazma bağışı yapan kişisi olarak rekor kıran Harrison, bu unvanını 2022 yılına kadar elinde bulunduruyordu.

Harrison, bağışlarının hiçbir maliyet ya da acı yaratmadan birçok hayat kurtardığı için büyük gurur duyduğunu her zaman dile getirdi. Kızı Tracey Mellowship, babasının her zaman kurtardığı hayatın bir gün kendi hayatı olabileceğini söylediğini belirtti.

Bilimsel Araştırmalar ve Harrison’ın Mirası

James Harrison’ın kanındaki Anti-D antikorunun neden bu kadar yüksek olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte, bu özelliği onun plazma bağışlarını çok değerli kıldı. Harrison ve benzer bağışçılardan alınan kan, laboratuvarlarda çoğaltılarak Anti-D üretimi yapılmakta ve bu tedavi, dünya çapında hamile kadınlar için umut kaynağı olmaktadır.

Avustralya Kızılhaç Kan Hizmetleri’nin Araştırma Direktörü David Irving, bu tür bağışçılar sayesinde yeni tedavi yöntemleri geliştirme hedeflerinin uzun zamandır devam ettiğini vurguladı. Harrison, kendisinden sonra birçok bilim insanına ve kan bağışçısına ilham kaynağı oldu.

James Harrison, sadece bir bağışçı değil, aynı zamanda insani yardımların ve dayanışmanın simgesi haline gelmiş bir isimdi. 2 milyondan fazla bebeğin hayatını kurtarması, onu yalnızca Avustralya’nın değil, dünyanın takdir ettiği bir kahraman yaptı. Onun mirası, hem sağlık sektöründe hem de bağışçılıkla ilgili farkındalık yaratma konusunda kalıcı etkiler bırakacaktır.

Harrison’ın hayatı, sıradan bir insanın ne kadar büyük bir etki yaratabileceğini gösteriyor ve bu nedenle herkes için örnek teşkil ediyor.