İngiltere Adalet Bakanlığı'nın yürüttüğü yeni bir araştırma projesi, bireylerin cinayet işleme veya cinayete kurban gitme olasılıklarını tahmin etmeye yönelik tartışmalı bir sistem üzerinde çalışıyor. Cinayet Tahmin Projesi adı verilen bu sistem, geçmiş mahkûmiyetler, polis kayıtları ve sosyal değerlendirmeleri kullanarak risk profilleri çıkarmayı amaçlıyor.
Projeye dair bilgiler, sivil özgürlükler konusunda çalışmalar yürüten Statewatch adlı kuruluşun yaptığı bilgi edinme talepleriyle gün yüzüne çıktı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, projenin şu an yalnızca “araştırma amaçlı” olduğu ve herhangi bir yasal veya operasyonel karar sürecine etkisinin bulunmadığı belirtildi.
Hükümet Cinayeti Önceden Tahmin Edebilir mi?
Proje kapsamında, 1 Ocak 2015’ten önce hüküm giymiş bireylerin kişisel ve suç geçmişi kayıtlarının yanı sıra şu veriler inceleniyor:
- Denetimli serbestlik memurlarının risk, motivasyon ve ihtiyaç analizleri
- Olay verileri, polis uyarıları ve gözaltı kayıtları
- Ulusal Polis Sistemi ve Manchester Polisi’nden sağlanan veri setleri
Bu veri havuzu üzerinden bir kişinin gelecekte cinayet işleyip işlemeyeceği ya da kurban olup olmayacağına dair algoritmalar geliştirilmeye çalışılıyor.
Statewatch araştırmacılarından Sofia Lyall, projenin adalet sistemindeki mevcut yapısal eşitsizlikleri artırabileceği uyarısında bulunuyor. Lyall’a göre, zihinsel sağlık, bağımlılık ve engellilik gibi hassas bilgilerin kullanılması “son derece müdahaleci” ve “etik dışı”.
“İnsanları potansiyel suçlular olarak etiketlemek, ceza adalet sisteminin dönüşmesini değil, mevcut ayrımcı yapıların pekişmesini sağlar.”
– Sofia Lyall, Statewatch Araştırmacısı
Lyall ayrıca, Adalet Bakanı’na çağrıda bulunarak projenin derhal durdurulmasını ve bu alana yapılacak yatırımın rehabilitasyon ve sosyal destek hizmetlerine yönlendirilmesini talep etti.
Gelecekte Ne Olacak?
Adalet Bakanlığı, henüz projeye dair somut bir operasyonel uygulama planı olmadığını belirtiyor. Ancak yapılan veri koruma değerlendirmesinde, araştırmaya dayanarak “gelecekte politika geliştirme” ihtimalinin göz önünde bulundurulduğu ifade edildi.
Bu da, araştırma sonuçlarının ileride pratikte kullanılabileceğine dair bir kapı aralıyor. Eğer bu sistem hayata geçirilirse, suçların daha gerçekleşmeden önlenmesi gibi bilim kurguya özgü bir senaryo, adım adım gerçeğe dönüşebilir.
Ancak etik, toplumsal ve hukuki boyutları göz önüne alındığında, bu tür projelerin yaratacağı sonuçlar ciddi tartışmalar doğurmaya devam edecek gibi görünüyor.