"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,6230 %0.22
36,3577 %0.96
3.404.179 %0.369
2.970,92 -1,15
Ara
İşçi Haber Dünya E-atık kaçakçılığı: Televizyon yakarak geçinenlerin sağlık sorunu

E-atık kaçakçılığı: Televizyon yakarak geçinenlerin sağlık sorunu

E-Atıkların dünya çapındaki artışı, özellikle yoksul ülkelerde büyük bir sağlık ve çevre sorunu yaratıyor. Gana gibi bölgelerde, eski elektronik cihazlar yakılarak geri dönüştürülmeye çalışılıyor ve bu süreç, zehirli dumanların yayılmasına yol açıyor. Bu tehlikeli geri dönüşüm, çalışanların sağlığını tehdit ederken, çevreye de ciddi zararlar veriyor.

Gana'nın başkenti Akra'nın batısındaki Agbogbloshie hurdalığı, dünyanın en büyük e-atık geri dönüşüm sahalarından biri haline geldi. Burada, zengin ülkelerden gelen elektronik atıkların yakılmasıyla geçim sağlayan insanlar, zehirli dumanlar arasında sağlıksız koşullarda çalışıyor. Bu dumanlar, bölge halkı için ciddi sağlık riskleri oluşturuyor. Elektronik atıkların, bakır ve altın gibi değerli metalleri ayrıştırmak için yakılması, çevreye ve insan sağlığına zarar veriyor.

Agbogbloshie'deki hurdalıkta çalışan Abdulla Yakubu, kablo ve plastik yakarken gözlerinin kızardığını belirtiyor ve "Kendimi iyi hissetmiyorum, burada her gün çalışmak zorundayım, bu da sağlığımızı bozuyor" diyor. Dumanların etkisi sadece işçilerle sınırlı değil; çevrede yaşayanlar da bu toksik havadan zarar görüyor. Dört çocuk annesi Abiba Alhassan, pet şişe toplayarak geçimini sağlarken, toksik duman nedeniyle nefes almakta zorlandığını ve sağlık sorunlarının giderek arttığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler'in (BM) verilerine göre, 2022'de dünya çapında 62 milyon ton elektronik atık üretildi, bu da 2010'dan itibaren yüzde 82'lik bir artışı işaret ediyor. Akıllı telefonlar, televizyonlar ve diğer elektronik cihazların kullanımı arttıkça, bu cihazların neden olduğu atık miktarı da hızla büyüyor. Ancak, bu atıkların yalnızca yüzde 15'i geri dönüştürülüyor. Geri dönüşüm sürecinin zorluğu, zehirli kimyasallar ve metallerin ayrıştırılmasının karmaşıklığı, gelişmiş ülkelerde bile etkili yönetim sistemlerinin eksik olmasına neden oluyor.

E-atıkların çoğu, yasal olmayan yollarla zengin ülkelerden yoksul ülkelere gönderiliyor. BM'ye göre, gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru yasa dışı bir e-atık akışı var. Dünya Gümrük Örgütü, gümrüklerde ele geçirilen tüm atıkların yaklaşık altıda birinin e-atık olduğunu bildiriyor. E-atık kaçakçılığı, özellikle Güneydoğu Asya ve Afrika ülkelerinde büyük bir sorun haline gelmiş durumda. Ele geçirilen atıkların birçoğu, gizlenmiş şekilde taşınıyor ve geri dönüşüm sürecine girmeden yakılıyor.

Sağlık ve Çevresel Tehditler

Elektronik atıkların yakılmasıyla ortaya çıkan toksik dumanlar, insan sağlığı için büyük tehdit oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), geri dönüşüm işlerinde çalışan kadınlar ve çocukların bu zararlı maddelere maruz kaldığını belirtiyor. Geri dönüşümde çalışan kişilerin çoğu, koruyucu ekipman kullanmıyor ve bu durum, sağlıklarını daha da riske atıyor.

2025'te Basel Sözleşmesi, e-atık ticaretine dair daha sıkı kurallar getirecek. Bu adım, e-atık kaçakçılığını ve çevreye verdiği zararı azaltmayı hedefliyor. Ancak, bazı büyük e-atık üreticisi ülkeler, bu sözleşmeyi onaylamadı ve bu da sorunun çözülmesini zorlaştırıyor.

Gana'nın Agbogbloshie bölgesinde, e-atık geri dönüşümü yapan insanlar için durum giderek kötüleşiyor. Abiba Alhassan, burada kazandığı paranın çoğunu hastalık tedavisi için harcadığını ancak yine de bu işten başka bir çıkış yolu bulamadığını belirtiyor. Gana hükümeti ise, konuya ilişkin sorulara yanıt vermedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *