Fransa'nın yeni başbakanı François Bayrou, Başkan Emmanuel Macron'dan oldukça farklı bir profile sahip. 73 yaşındaki Bayrou, altı çocuk babası ve doğduğu Pyrenees bölgesinin Béarnais lehçesini konuşuyor. Ayrıca bir traktöre sahip ve köyünde oldukça fazla zaman geçiriyor.
Bayrou, aynı zamanda Merkez parti MoDem'in kurucusu ve Fransız siyasetinin önemli figürlerinden biri. Macron'un siyasi kariyerinin en erken destekçilerinden biri olan Bayrou, bu yakın ilişkisi sayesinde başkanla özel bir bağ kurmuş durumda. Bu ilişki ona Macron üzerinde bir miktar etki sağlasa da, aynı zamanda ona fazla özgürlük tanıyan bir durum da yaratıyor. Macron'un başkanlık dönemi boyunca Bayrou'nun etkisi artmış gibi görünüyor.
Bayrou, eski Avrupa Komiseri Michel Barnier'in bu ay başında parlamentoda güvenoyu kaybetmesinin ardından başbakanlık görevini devraldı. Yeni hükümetin başında Bayrou'nun en büyük önceliği, parçalanmış bir parlamentoda bütçe tasarısını geçirmek ve Fransa'nın zayıflayan kamu maliyesini toparlamak olacak.
İşte François Bayrou hakkında bilmeniz gereken 11 önemli nokta:
1. Macron’u Başbakan Yapmaya Zorladı
Başbakanlık görevi için önce başka isimler düşünülüyordu. Ancak Bayrou, Macron’u bu karara zorladı. Başka isimler, Macron’a tamamen bağlı ve kolayca yönlendirilebilecek isimlerdi. Bayrou ise, Macron’a karşı koyarak bu görevi almak istedi. Macron, Bayrou’nun uzun zamandır verdiği desteği göz önünde bulundurarak, ona karşı duramadı.
2. Birçok Kez Cumhurbaşkanı Adayı Oldu
Bayrou, Fransa'da Cumhurbaşkanlığı için üç kez aday oldu ancak her seferinde kaybetti. Ancak, Macron'u bir yıldız olarak gördüğünde kendi siyasi hedeflerinden vazgeçip, ona destek verdi. Bu destek, Macron'un siyasi kariyerinde kritik bir dönüm noktasıydı.
3. Borç Azaltmayı Hedefliyor
Başbakan olarak ilk konuşmasında Bayrou, Fransa’nın artan borç yükünü tartıştı ve bu konuda büyük riskler aldığını belirtti. Kamu maliyesinin düzeltilmesi için zorlu bir süreç onu bekliyor.
4. Marine Le Pen ile Kötü İlişkiler Yok
Aşırı sağcı lider Marine Le Pen ile Bayrou’nun ilişkileri, siyasi spektrumun zıt uçlarında olmalarına rağmen kötü değil. Bayrou, Le Pen’in başkanlık seçimlerine katılabilmesi için ona destek verdi. Le Pen’in Bayrou’yu desteklemesi, hükümetin başarısı için önemli olabilir.
5. Sarkozy ile Gerilimli İlişkiler
Bayrou, eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile yıllardır gergin ilişkiler sürdürüyor. Sarkozy, Bayrou'nun başbakanlık görevine gelmesini "korkunç" olarak nitelendirdi. Bu durum, Bayrou’nun sağcı parti Les Républicains'den destek alma şansını zorlaştırabilir.
6. AB Federalizmi Destekçisiydi
Bayrou, Macron gibi Fransa’nın geleceğini Avrupa Birliği içinde gördü ve yıllar önce Avrupa'da daha güçlü bir federal yapı için kampanya yaptı.
7. Orantılı Temsilin Yanlısı
Bayrou, Fransa’daki seçim sistemini değiştirerek orantılı temsili savundu. Bu öneri, siyasi partiler arasında geniş bir destek buluyor.
8. Bir Çocuğa Tokat Attı
2002 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Bayrou, bir çocuğa tokat attı. Bu olay, kamuoyunda tartışmalara yol açtı ancak Bayrou’nun popülaritesine olumlu etki yaptığı düşünülüyor. Eğitim konusunda da ekranların çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine karşı çıkıyor.
9. Kekemelik Sorunu Yaşadı
Bayrou, çocukluğunda kekemelik sorunu yaşamış ve bu durumu aşmak için büyük bir çaba sarf etmiştir. Bu durum, onun konuşma tarzında yavaşlık ve aşırı kelime seçimleri olarak yansımaktadır.
10. Paris’in Aşırı Güçlü Olmasını Eleştiriyor
Bayrou, Fransa’da tüm gücün Paris’te toplandığını eleştiriyor. Özellikle Macron’un hükümetinde bu eğilimi görmekte. Bayrou, daha merkeziyetsiz bir yapıdan yana olduğunu belirtiyor.
11. Hala Yargılanıyor
Bayrou, 2017 yılında Adalet Bakanı olarak atanmış ancak Avrupa Parlamentosu fonlarını zimmetine geçirdiği suçlamasıyla soruşturma altına alınmış ve görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı. Davası devam ediyor ve 2024'te yeniden yargılanacak.
François Bayrou’nun başbakanlık görevine gelmesi, Fransız siyaseti için önemli bir dönüm noktası. Bayrou’nun, Macron’a olan borcu, ona özgürlük tanıyacak gibi görünüyor. Ancak, ülkenin ekonomik durumunu düzeltme çabaları ve diğer siyasi engellerle karşılaşması muhtemel.
