İsrail ordusunun 8 Haziran'da Nusayrat Mülteci Kampı'na düzenlediği ve 274 Filistinlinin hayatını kaybettiği katliamın yol açtığı trajik olaylar gün yüzüne çıkıyor.
Daha önce İsrail'in Nusayrat pazarını bombalaması sırasında iki kızlarını, geçen yıl da abluka nedeniyle uygun tedavi göremeyen kanser hastası oğullarını kaybeden Filistinli ailenin hayatta kalan tek çocuğu Tevfik, beş gün önce yaşanan katliamda ağır yaralanarak Aksa Şehitleri Hastanesi'ne getirildi.
Müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği belirtilen Tevfik'in ailesine durum bildirildi.
Oğlunu kefenlenmesi ve defin işlemleri için hastanenin morguna taşıyan ve cesetler arasında yer ararken bir anda Tevfik'in elinin hareket ettiğini fark eden Filistinli baba, hemen doktorlara durumu bildirdi.
Doktorların müdahalesi sonrası yeniden hayata dönen Tevfik'in tedavisi, Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi'nin yoğun bakım servisinde devam ediyor.
"KEFENLENMESİ İÇİN GÖTÜRÜRKEN NEFES ALDIĞINA DAİR TEPKİ VERDİ"
Hastanede görevli hemşire Vurud Neccar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuğun durumuna ve olay gününe ilişkin bilgi verdi.
Filistinli çocuğun, isabet eden ve beyne ulaşan şarapnel ve büyük taşlar nedeniyle kafatasının sağ ve sol tarafında kanama meydana geldiğini belirten Neccar şunları söyledi:
"Tevfik, Nusayrat katliamından sonra Aksa Şehitleri Hastanesi'ne nakledildi. Filistinli çocuk, vefat etmişti fakat babası onu kefenlenmesi için götürürken hala nefes aldığına dair bir tepki verdi. Doktorlar, hemen çocuğu hayata döndürmek için müdahale etti."
"HAYATTA KALAN SON ÇOCUĞUMA SIKI SIKI SARILDIM"
Anne Ummu Tevfik ise, katliamın yaşandığı gün, saldırılar başlayıp da her yer kısa sürede savaş alanına dönene kadar normal bir gün geçirdiklerini söyledi.
"Ne olduğunu anlayamadan bir anda dört bir yandan kurşunlar ve top mermileri yağmaya başladı ve çok korktuk" diyen Ummu Tevfik, şunları söyledi:
"Hayatta kalan son çocuğuma sıkı sıkı sarıldım. Tevfik, patlama seslerinden çok korkmuştu. Tek isteğim onu korumaktı. Birkaç dakika içinde yanımızdaki ev bir füzeyle vuruldu. Evimizin yarısı başımıza yıkıldı. Bombalamanın yol açtığı toz duman nedeniyle birdenbire her yer karardı. Tevfik'i kucakladım ve kaçmaya çalıştım."
Tevfik'i taşırken ellerinde kan hissettiğini fakat karanlık olduğu için ne olduğu tam anlayamadığını söyleyen Ummu Tevfik, çocuğun yardım isteyerek bağırması sonrası yaralandığını anladığını ve hastaneye doğru gitmeye çalıştığını ifade etti.
Ummu Tevfik, evlerin duvarlarına çarpıp seken kurşunların ve patlayan bombaların sesi dışında sokağın bomboş olduğunu kaydetti.
Etraf aydınlanınca oğlunun durumunun vahametini anladığını aktaran Ummu Tevfik, aldığı yara nedeniyle Tevfik'in beyninin bir kısmının kafasının dışında olduğunu fark etti.
Hastaneye ulaştıklarında eşinin geldiğini ve kendisinin evin olduğu alana doğru gittiğini belirten Ummu Tevfik, şunları söyledi:
"Telefonda Tevfik'in hayatını kaybettiğini söylediler, yaşadığım en zor andı. Bayılmışım kendime geldiğimde hastanede idim. Gözümü açtığımda ise Tevfik'in hayatta olduğunu söylediler."
Yaşadığı şaşkınlıkla duyduklarına inanamadığını söyleyen Ummu Tevfik, koşarak Aksa Şehitleri Hastanesi'ne gittiğini ve çocuğunun ameliyatta olduğunu öğrendiğini belirtti.
"İKİ KIZ KARDEŞİNİN MAHRUM BIRAKILDIĞI YAŞAM HAKKINA KAVUŞMALI"
Ummu Tevfik, çocuğunun 3 buçuk saat ameliyathanede kaldığını, doktorun kendilerine "Tevfik'in yoğun bakıma kaldırıldığını; beyinden iki şarapnelle iki büyük taşın çıkarıldığı bilgisini verdiğini aktardı.
Filistinli anne, Gazze Şeridi'ndeki sınır kapılarının, oğlu dahil olmak üzere yaralıların tedavisi için gerekli ilaç ve sağlık malzemelerin tedariki ve tedavi için hastaların bölge dışına çıkabilmesi adına açılmasını istedi.
İsrail'in tam olarak bu durumu hedeflediğini söyleyen Ummu Tevfik, açıklamasına şunları ekledi:
"İki kız kardeşinin mahrum bırakıldığı yaşam hakkına kavuşması için Tevfik'in bölge dışına çıkarılması gerekiyor."
"NUSAYRAT KATLİAMI"
İsrail ordusunun 8 Haziran'da Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı ve çeşitli bölgelere eş zamanlı kara, hava ve denizden yoğun şekilde düzenlediği saldırılarda 64'ü çocuk, 57'si kadın 274 Filistinli öldü, 153'ü çocuk, 161'i kadın 698 Filistinli yaralandı.
Hamas ise İsrail ordusunun, 4 İsrailli esiri kurtardığı söz konusu "operasyonda" biri ABD vatandaşı 3 İsrailli esiri öldürdüğünü açıkladı.