İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde, Uluslararası Adalet Divanı'nın kararına rağmen, "güvenli olduğunu" iddia ettiği bölgelerde son 48 saatte yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını hedef alan saldırılarında 72 Filistinlinin hayatını kaybettiği bildirildi.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, UAD'nin Refah kentinde saldırıları durdurma kararına rağmen kentteki bombardımanlarına ilişkin bilgi verildi.
Açıklamada, "İşgalci İsrail ordusu 48 saatte Refah'ın batısında 'güvenli olduğunu' iddia ettiği bölgelerde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarını hedef alarak göçe zorlanmış 72 Filistinliyi öldürdü." ifadesi kullanıldı.
İsrail'in "öldürülme ve hedef alınma korkusuyla kaçan sivillere ve yerinden edilmiş insanlara karşı daha fazla katliam yapma niyetinde" olduğu belirtilen açıklamada, "Bu durum, işgalci İsrail'in soykırım suçunu önceden tasarlayarak işlemeyi sürdürme konusundaki ısrarını doğruluyor." ifadesine yer verildi.
DÜNYA ÜLKELERİNE "İSRAİL VE ABD'NİN ÖNCÜLÜK ETTİĞİ KATLİAMLARI" KINAMA ÇAĞRISI
İsrail ordusunun, "Refah kentindeki saldırılarıyla UAD ve Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) apaçık bir şekilde meydan okuma, dünya ülkelerine de Filistinli sivillerin öldürülmesi ve soykırıma uğratılmasına devam ettiği mesajı verdiği" aktarıldı.
Açıklamada son 48 saatte İsrail ordusunun yerinden edilmiş Filistinlilere ve barınma merkezlerine düzenlediği, 72 Filistinlinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin yaralandığı saldırılar en güçlü şekilde kınandı.
Dünya ülkelerine hitaben açıklamada, "Tüm özgür dünya ülkelerine, işgalci İsrail'in ve ABD'nin öncülük ettiği bu vahşi katliamları kınama çağrısında bulunuyoruz." ifadesi kullanıldı.
Gazze Şeridi'nde İsrail ordusunun saldırılarında, ölen, yaralanan ve kaybolanların sayısının 130 bine yaklaştığı vurgulanan açıklamada, "Filistin halkımıza yönelik sürdürülen soykırım savaşından tamamen işgalci İsrail'i, ABD yönetimini ve soykırım suçuna karışan ülkeleri sorumlu tutuyoruz." ifadesine yer verildi.
Açıklamada, başta UCM olmak üzere "özgür dünyanın tüm hakimlerine, İsrailli ve ABD'li savaş suçlularının yanı sıra on binlerce sivilin, yerinden edilmiş kişinin, çocuğun ve kadının öldürülmesinde payı olan tüm savaş suçlularını" yargılama çağrısı yapıldı.
Uluslararası kurum ve kuruluşlar ile dünya ülkelerinden "soykırım savaşını durdurması için İsrail'e baskı yapma" talebinde bulunulan açıklamada, binlerce hasta ve yaralının tedavi görmek için Gazze dışına çıkabilmesi için Refah sınırının açılması çağrısı yapıldı.
Gazze Şeridi'ndeki felaket seviyesindeki insani duruma müdahale edilebilmesi için çok sayıda sahra hastanesi ve sağlık ekibinin bölgeye ulaştırılması istendi.
İSRAİL, UAD'NİN KARARLARINA RAĞMEN REFAH'I VURMAYI SÜRDÜRÜYOR
İsrail, UAD'nin kararlarına rağmen Refah kentine yönelik havadan ve karadan saldırılarını genişleterek sürdürüyor.
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde zorla yerinden edilen Filistinlilerin bulunduğu ve İsrail'in daha önce "güvenli" olduğunu iddia ettiği El-Mevasi bölgesindeki çadırları hedef aldığı saldırıda ilk belirlemelere göre 20'den fazla kişi hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, 7 Mayıs'ta Gazze Şeridi'nin güneyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Refah kentine kara saldırısı başlatarak Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafını ele geçirdi ve geçişleri kapattı.
UAD, 24 Mayıs'ta aldığı tedbir kararlarında, İsrail'in Refah'a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak BM görevlilerinin Gazze'ye girişine izin vermesine hükmetmişti.
İsrail, UAD'nin aldığı tedbir kararına rağmen 26 Mayıs'ta Refah'ta yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını bombalamış, saldırıda 23'ü kadın, çocuk ve yaşlı olmak üzere en az 45 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 249 Filistinlinin yaralandığı bildirilmişti.
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 328'i çocuk, 10 bin 171'i kadın olmak üzere 36 bin 96 Filistinli öldürüldü, 81 bin 136 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
