Nasır Hastanesi arazisinde toplu mezarın bulunmasıyla birlikte tüm dünya dehşete düşmüştü. Mezarda bulunan bu kişilerin ise nasıl öldükleri ve ne zaman gömüldükleri belirsizliğini koruyor.
CENAZELER HASTANE AVLUSUNA GÖMÜLMEK ZORUNDA KALDI
Konuya ilişkin Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk yaptığı açıklamada, Gazze’de İsrail saldırılarından sonra Nasır ve El Şifa Hastaneleri’ndeki yıkım ve bölgede “toplu mezarlar” bulunduğu haberlerinin kendisini dehşete düşürdüğünü belirtti.
Ancak İsrail ordusunun Şubat ayında Han Yunus kentindeki hastanede iki hafta süren bir operasyon sırasında askerlerin "istihbaratın rehinelerin varlığına işaret ettiği yerlerde" Filistinliler tarafından gömülen cesetleri "incelediği" duyuruldu.
Bu kapsamda İsrail'in Nasır'a düzenlediği operasyondan önce hastane personeli, yakınlardaki çatışmalar nedeniyle mezarlıklara erişim sağlanamadığı için cenazeleri hastanenin avlusuna gömmek zorunda kaldıklarını aktarmıştı. Ayrıca İsrail'in Kasım ayında hastaneye düzenlediği ilk baskından önce de El Şifa'dan benzer haberler duyulmuştu.
KURBANLAR TOPRAKLARIN DERİNLİKLERİNE GÖMÜLDÜ
Acı olaya ilişkin BM İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü Ravina Shamdasani açıklamada bulundu. Shamdasani, şu anda Filistinli yetkililerin Nasır hastanesi arazisinde 283 ceset bulunduğu ve bunlardan 42'sinin kimliğinin tespit edildiği yönündeki raporlarını doğrulamak için çalıştıklarını aktardı.
Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada Shamdasani,"Kurbanların toprağın derinliklerine gömüldüğü ve üzerlerinin atıklarla örtüldüğü bildirildi. Ölenler arasında yaşlılar, kadınlar ve yaralılar olduğu iddia edilirken, diğerleri... elleri bağlı ve kıyafetleri çıkarılmış halde bulundu" ifadelerine yer verdi.
ULUSLARARASI MÜFETTİŞLERDE DAHİL EDİLMELİ
Türk, yaşanan acı kayıplara ilişkin bağımsız, etkili ve şeffaf soruşturmalar yürütülmesi çağrısında bulunarak şu ifadelere yer verdi:
"Mevcut cezasızlık ortamı göz önüne alındığında, bu soruşturmaya uluslararası müfettişler de dahil edilmelidir"
ABD Dışişleri Bakanlığından da raporların "son derece rahatsız edici" olduğu açıklaması geldi.