Suriye'nin kuzeyinde faaliyet gösteren Heyet Tahrir Şam (HTŞ) tarafından yapılan yazılı açıklamada, HTŞ komutanlarından biri olan Şera, "Suriye halkına işkence eden güvenlik ve ordu yetkilileri ile suçluların ve katillerin adalet önünde hesap vermesini sağlamak için kararlıyız" ifadelerini kullandı. Savaş suçlularına yönelik başlatılan operasyonun amacının, bu suçluların peşini bırakmamak olduğunu belirten Şera, kaçtıkları ülkelerde bile takip edilerek cezalarını almalarını sağlayacaklarını vurguladı.
Açıklamada ayrıca, Şera, "Suriye halkına işkence eden üst düzey faillerin isimlerini içeren ilk listeyi yakında duyuracağız" diyerek bu kişiler hakkında hazırlanan listeyi önümüzdeki günlerde paylaşacaklarını bildirdi. Ayrıca, savaş suçluları hakkında bilgi sağlayanlara ödül verileceği duyuruldu.
Baas Rejimi Askerlerine Af Çıkardı
Şera, devrilen Baas rejimi askerleriyle ilgili olarak af çıkarıldığını ve bu kişilerin cezalandırılmayacaklarını da hatırlattı. Bu açıklama, HTŞ'nin daha geniş bir stratejinin parçası olarak, geçmişteki rejimle ilişkili kişilere yönelik farklı bir yaklaşımı yansıttığı düşünülebilir.
Suriye’de 27 Kasım'dan itibaren rejim karşıtı silahlı gruplarla Beşşar Esed'in güçleri arasında çatışmalar şiddetlenmişti. 30 Kasım-7 Aralık tarihleri arasında Halep, İdlib, Hama ve Humus gibi büyük illerde çatışmaların devam etmesi, muhalif grupların üstünlük sağlaması ile sonuçlandı.
7 Aralık’ta başkent Şam’a ilerleyen rejim karşıtı gruplara, halk kitlelerinin de desteğiyle Esed rejimi kontrolü kaybetti. Bu gelişmeyle birlikte, Baas Partisi'nin 61 yıllık iktidarı sona erdi ve Esed başkentten kaçtı.
Özgürlük Şafağı Operasyonu ve PKK/YPG’ye Karşı Mücadele
Aralık ayında başlatılan Özgürlük Şafağı Operasyonu’nda, Suriye Milli Ordusu Tel Rıfat ilçesini terör örgütü PKK/YPG'den kurtarmayı başardı. Operasyonla birlikte, Münbiç ilçesi de temizlenerek Fırat Nehri’nin batısındaki en büyük terör yuvası olan bölge PKK/YPG’den temizlenmiş oldu.
Suriye'deki gelişmeler, bölgede hala devam eden askeri hareketlilik ve stratejik değişimlere işaret ederken, HTŞ'nin açıklamaları, bu değişimlerin adalet ve savaş suçlarıyla ilgili önemli bir yönünü oluşturuyor.