Trump’ın Putin’e, Ukrayna’nın tüm topraklarını geri almayacağı ve NATO’ya katılmasının gerçekçi olmadığına dair yaptığı açıklamalar, Kiev’in ve Avrupalı müttefiklerinin tepkisini çekti. Görüşmenin ardından Ukrayna ve Avrupa, müzakerelere dahil edilmeden bir anlaşmanın uygulanmasının imkansız olduğunu belirtti.
Trump ve Putin arasındaki bu açıklamalar, yıllardır süren savaşın sona erdirilmesi için ilk kez bir çözüm önerisinin ortaya çıkmasına neden olurken, Rusya’nın mali piyasaları yükseldi ve Ukrayna’nın borçlarının fiyatı arttı. Ancak Ukrayna ve Avrupa, Trump’ın Putin’e yaptığı teklifin, Kiev’in başlıca taleplerinden taviz vermek anlamına geldiğini düşündü. Bu durum, müttefikleri ve Ukrayna’yı, Beyaz Saray’ın onlara danışmadan bir anlaşma yapma ihtimaline karşı endişelendirdi.
AB: HERHANGİ BİR HIZLI ÇÖZÜM, KİRLİ ANLAŞMADIR
Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy, "Egemen bir ülke olarak bizim olmadığımız bir anlaşmayı kabul edemeyiz" diyerek, ülkesinin müzakerelere dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. Kremlin, Putin ve Trump’ın görüşmelerini Suudi Arabistan’da gerçekleştirmeyi planladığını açıklarken, Ukrayna’nın barış görüşmelerine "elbette" katılacağını belirtti. Ancak Avrupalı yetkililer, bu görüşmelerin Kiev’in dahil edilmeden yapılması durumunda anlaşmaların geçerliliğini sorguladıklarını ifade etti.
Avrupa dış politika şefi Kaja Kallas, Trump’ın barış teklifine sert tepki göstererek, “Herhangi bir hızlı çözüm, kirli bir anlaşmadır” dedi. Kallas, tavizlerin verilmesinin yatıştırıcı bir yaklaşım olduğunu ve bunun geçmişte başarısız olduğunu belirtti. Avrupa, bu sürecin dışlanmalarına karşı çıkarken, müzakerelerde yer almayı talep etti.
Trump ise yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın 2014 sınırlarına dönmesini ve NATO'ya katılmayı beklemenin gerçekçi olmadığını ifade etti. Bu durum, ABD'nin savaşa dahil olma konusunda isteksiz olduğunu ve Ukrayna’daki güvenlik gücüne ABD askerlerinin katılmayacağını belirtti. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Trump’ın, “Gezegendeki en iyi müzakereci” olduğunu söyledi.
UKRAYNALILAR TRUMP'IN PLANINI NASIL GÖRÜYOR?
Rusya, 2014 yılında Kırım’ı işgal etti ve Ukrayna'nın doğusuna yönelik toprak kazanımları gerçekleştirdi. 2022’de ise tam ölçekli bir işgal başlatarak güney ve doğuda daha fazla toprak ele geçirdi. Ukrayna, 2022’deki toprak kayıplarından sonra bazı bölgeleri geri almış olsa da, 2023’teki karşı saldırısı başarısız oldu ve toprak kayıpları arttı.
Avrupalı diplomatik kaynaklar, Trump’ın teklifinin Ukrayna ve Avrupa için endişe verici olduğunu ve müzakerelerdeki tavizlerin, barış sürecine zarar verebileceğini dile getirdi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Batı’nın birlik içinde kalması gerektiğini vurgularken, Kiev, NATO üyeliği ve güvenlik garantileri konusunda kararlılığını sürdüreceğini belirtti.
Trump’ın planı, Ukraynalılar tarafından bir ihanet olarak görülürken, birçoğu barış için bazı hedeflerden feragat etmeye hazır olduklarını ifade etti. Ukrayna'nın NATO’ya katılma hedefi, Ukrayna’nın stratejik çıkarlarının bir parçası olarak anayasasında yer alıyor. Bu arada, eski Başkan Biden’ın da Ukrayna’ya destek verdiği ve askeri yardımlar sağladığı hatırlatılıyor.
Tüm bu gelişmeler ışığında, Ukrayna ve Avrupalı müttefikleri, barış müzakerelerinin düzgün bir şekilde yapılabilmesi için şeffaflık ve eşitlik talep ediyor.