Türkiye, 12 yıl sonra Şam Büyükelçiliği'ni yeniden açıyor. Suriye'deki iç savaşın ardından yaşanan gelişmeler, birçok ülkenin diplomatik misyonlarını yeniden faaliyete geçirmesine olanak tanırken, Türkiye de bu adımı atmaya karar verdi. Şam'da yer alan büyükelçilik, Türkiye'nin dış politikasındaki önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Şam'daki Büyükelçilik, 2012'de Faaliyetlerini Durdurmuştu
Türkiye, Suriye'deki iç savaşın patlak vermesinin ardından 2011 yılında Beşar Esad rejiminin şiddetli baskılarına maruz kalan barışçıl göstericilere karşı sert müdahalelerde bulunmasının ardından 2012 yılında büyükelçiliğini kapatma kararı almıştı. 26 Mart 2012’de, Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği'nin faaliyetleri durdurulmuş, diplomatlar Türkiye'ye dönmüştü. Bu karar, Suriye'deki savaşın gidişatına göre önemli bir dönüm noktası olmuştu.
Bugün, 12 yıl sonra Türkiye, Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda, Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı olarak Burhan Köroğlu görevlendirildi. Köroğlu ve ekibi, büyükelçiliğin yeniden faaliyete geçmesi için hazırlıkları tamamladı ve bugün itibarıyla büyükelçilik açılacak.
Suriye’deki Savaşın Sonuçları ve Diplomatik İlişkilerde Yeni Dönem
Suriye'deki 13 yıllık iç savaşın sona ermesinin ardından Beşar Esad rejiminin hala iktidarda olması, diplomatik ilişkilerde yeni bir dönemi başlatmış durumda. Esad rejiminin varlığı, birçok ülkenin ilişkilerini yeniden gözden geçirmesine neden olmuş, çok sayıda ülke büyükelçiliklerini yeniden açmaya başlamıştı. Türkiye’nin de Şam Büyükelçiliği'ni yeniden açması, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerdeki normalleşme sürecinin önemli bir işareti olarak görülüyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 13 Aralık’ta yaptığı açıklamada, Şam Büyükelçiliği'nin faaliyete geçmesi için 14 Aralık’ı işaret etmişti. Türkiye'nin bu adımı atması, Suriye ile ilişkilerin normalleşmesine katkı sağlayacak önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği'nin faaliyete geçmesi, Türk-Suriye ilişkilerinde yeni bir sayfa açılmasına olanak tanıyacak. Bu adım, sadece diplomatik ilişkilerin normalleşmesi değil, aynı zamanda Türkiye’nin bölgesel stratejileri açısından da önemli bir gelişme olarak görülüyor.