"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4907 %0.02
36,6223 %0.09
3.446.989 %0.293
3.067,48 0,46
Ara
İşçi Haber Eğitim Çocukların iç sesi ne söylüyor: Yetersizim mi, düzeltebilirim mi?

Çocukların iç sesi ne söylüyor: Yetersizim mi, düzeltebilirim mi?

Çocukların iç sesi, onların geleceğini şekillendiriyor! Peki, çocuklar kendilerine ne söylüyor? Olumsuz iç seslerin etkileri nelerdir ve olumlu bir iç ses nasıl geliştirilebilir? Çocukların iç dünyasına dair önemli ipuçları haberimizde!

Çocukların iç sesleri, kişisel gelişimlerinin temel taşlarından biridir ve bu ses, gelecekteki özgüvenlerini ve benlik algılarını büyük ölçüde şekillendirir. Çocuklar, hem çevrelerinden aldıkları geri bildirimler hem de kendi iç dünyalarındaki düşüncelerle sürekli olarak kendilerine ne söylediklerinin farkında olmadan kişiliklerini inşa ederler. Peki, bir çocuk kendine ne söylüyor? "Yetersizim" mi, yoksa "Düzeltebilirim" mi?

Olumsuz İç Seslerin Çocuklar Üzerindeki Etkisi

Çocukların iç dünyasında şekillenen olumsuz iç sesler, zamanla özgüvenlerini zedeleyebilir ve onların sosyal ilişkilerini etkileyebilir. Prof. Gülsen Erden, bir çocuğun iç sesinin; yaşadığı olaylar, duyduğu sözler ve çevresindeki insanların tavırlarına göre şekillendiğini belirtiyor. Çocuklar, ebeveynlerinden ve öğretmenlerinden aldıkları eleştirilerle içlerinde "Başarısızım" veya "Yetersizim" gibi olumsuz düşünceler geliştirebilirler.

Bu tür olumsuz iç sesler, özellikle çocuklar sürekli olarak aynı şekilde etiketlendiğinde, uzun vadede bir kimlik haline dönüşebilir. Erden, çocukların olumsuz iç seslerinin kimlik ve benlik algısını kalıcı olarak etkileyebileceğini ifade ediyor. Örneğin, sürekli olarak "Bunu senden beklemezdim" ya da "Bu kadar basit bir şeyi nasıl yapamazsın?" gibi ifadelerle karşılaşan bir çocuk, kendini yeterince değerli hissetmeyebilir.

Çocukların iç sesleri yalnızca olumsuz olmak zorunda değildir. Olumlu iç sesler, çocukların özgüvenlerini artırarak, problem çözme yeteneklerini ve başa çıkma becerilerini güçlendirir. "Bir hata yaptım ama bunu düzeltebilirim" ya da "Başarısız da olsam seviliyorum ve değerliyim" gibi düşünceler geliştiren çocuklar, yaşamlarındaki zorluklarla daha kolay başa çıkabilirler.

Erken yaşlarda olumlu iç sesler geliştiren çocuklar, yetişkinliklerinde daha özgüvenli, kararlı ve dayanıklı bireyler haline gelir. Erken çocukluk dönemi ve okul çağı, iç seslerin oluşumu için kritik zaman dilimleridir. Bu dönemde olumlu iç sesler kazanan çocuklar, zorluklarla karşılaştıklarında çözüm odaklı düşünüp daha sağlıklı bir duygusal zeka geliştirebilirler.

Ebeveynler ve Eğitimciler: Çocukların İç Sesi Üzerinde Büyük Bir Etkiye Sahip

Çocukların iç seslerinin şekillenmesinde en büyük rol ebeveynler ve eğitimcilere aittir. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocuklara karşı kullandığı dil, çocukların benlik algılarını doğrudan etkiler. Destekleyici ve cesaretlendirici bir dil kullanmak, olumlu iç seslerin gelişmesine yardımcı olabilir. Örneğin, çocuğa "Belki bu sefer zorlandın ama denemeye devam edersen başaracaksın" şeklinde cesaret veren sözler, çocuğun olumlu iç sesler geliştirmesini sağlar.

Ayrıca, eğitimcilerin duygusal ihtiyaçları anlamaları ve çocuklara eleştiri yerine rehberlik yapmaları önemlidir. Bu tür yaklaşımlar, çocukların güven duygusunu pekiştirir ve onlara "Yeterliyim" diyebilmeleri için gerekli zemini hazırlar.

Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte çocuklar, dijital dünyanın etkisinden de fazlasıyla etkileniyor. Sosyal medya ve dijital etkileşimler, çocukların iç seslerini olumsuz yönde şekillendirebilir. Erken yaşlarda olumlu iç sesler geliştiremeyen çocuklar, sanal dünyadaki dışlanma ve siber zorbalık gibi olumsuz durumlarla daha fazla karşı karşıya kalabilir.

Prof. Erden, dijital dünyanın çocuklar üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, bu tür olumsuz iç seslerin gelişmesine neden olan dijital ortamların, çocukların özgüvenini zedeleyebileceğini belirtiyor. Sosyal medyada mükemmeliyetçi yaşam tarzlarıyla karşılaşan çocuklar, kendi yaşamlarını bu idealize edilmiş yaşamlarla kıyaslayarak olumsuz iç sesler geliştirebilirler.