İzmir Demokrasi Üniversitesi’nin 3 Aralık 2024 tarihinde yayımladığı psikolog alım ilanı, çeşitli eğitim şartları ve atama süreciyle gündeme geldi. Üniversite tarafından belirlenen kriterlerin oldukça katı olduğu ve başvuranların önemli bir kısmının elendiği iddia ediliyor. Sonuçlar, yüksek puanla başvuru yapan ancak üniversiteye "adrese teslim" bir atama yapılmış olan adayların belirlenmesiyle tartışma yaratıyor.
İlan, başvuru yapacak adaylardan, yalnızca Psikoloji lisans mezunu olmanın ötesinde, çok sayıda ek eğitim belgesi talep etti. İletişim becerisi, psikoterapi teknikleri ve test eğitimleri gibi birçok şart, bazı adayları dışarıda bırakırken, her biri belirli bir alanda sertifikaya sahip olanların bu şansı elde etmesi zorlaştı. Ancak bu sertifikalar, her başvurana ulaşılabilir gibi görünmüyor.
Sadece 71 KPSS Puanı İle Yerleşen Adayın Hikayesi
İlginç bir şekilde, 71 KPSS puanı ile başvuran bir aday, tüm bu zorlu şartları yerine getiren bir şekilde alım sürecinden başarıyla geçti. Fakat, KPSS'den 90 üzeri puanlar almış olan ve birçok farklı eğitimi tamamlamış yetkin psikolog adayları, başvurularını yapmalarına rağmen dışarıda kaldılar. Bu durum, başvuruları kabul edilmeyen yetenekli ve deneyimli adaylar arasında büyük bir hayal kırıklığına yol açtı.
Eğitimlerin "adrese teslim" bir şekilde belirlenmiş olması, ciddi bir eleştirinin hedefi oldu. Psikolog alım ilanı, kimi psikoterapi alanları için gereksiz bir dizi ek eğitim belgesi talep etmekle kalmayıp, bazı psikolog adaylarının bu eğitimlere sahip olmalarının iş görüşmesine dahi çağrılmamasıyla sonuçlandı.
Bu olayın ardından, ülkedeki kamu ve üniversite bazlı psikolog alım süreçleri hakkında soru işaretleri oluştu. Ne yazık ki, yüksek puanlarla başvuran ancak işe alınmayan yetkin psikologlar ve eğitimli profesyonellerin mağduriyetleri göz ardı ediliyor. Alınan kararlar ve sürecin şeffaflığı konusunda ciddi endişeler bulunuyor.
Üniversite Başvurusu ve Sonuçlar: Adil Mi?
Sonuçlar ise, neredeyse beklendiği şekilde çıktı. KPSS puanının yanı sıra ek eğitimlerin de çok önemli bir rol oynadığı bu alım sürecinde, eğitimli ve yüksek puanlı adaylar dışarıda bırakıldı. Bu durum, üniversite tarafından yapılan ilan ile ilgili "adrese teslim" yerleştirme iddialarını güçlendirdi. Akademik alanda profesyonellik ve eşitlik ilkesinin ön planda tutulmadığı yönündeki eleştiriler artıyor.
Ülkemizde psikolog alımında başarıyı sadece KPSS puanına dayandırmanın, tüm adayları eşit koşullarda değerlendirmediği açık bir şekilde gözler önüne seriliyor. Üniversite tarafından yapılan bu işe alım süreci, sadece "eğitimli" ve "şartları tutan" adaylara yönelmiş gibi görünüyor. Bu da, yetkin ancak şansı yaver gitmeyen pek çok gencin kaybedildiği anlamına geliyor.
