Uzun süredir Türkiye gündemini meşgul eden ve eğitimi çok derinden etkileyen 'atama bekleyen öğretmenler' sorunu günden güne büyümeye devam ediyor. Atamaların yetersizliği nedeniyle KPSS'den yüksek puan alsalar bile atanamayan öğretmenler artık sabırlarının kalmadığını belirterek yetkililere sesleniyor.
En verimli yaşlarında yıllarca KPSS ve atama stresi yaşayan kimya öğretmenleri de hayallerini kurduğu mesleklerini icra etmek için atama bekleyen öğretmenlerden. Uzun süren eğitimlerinin ardından atanarak mesleklerini yapmak isteyen meslek-teknik öğretmenleri atamaların yetersizliği nedeniyle hayal kırıklığı yaşıyor.
Öğretmenler, senelerce eğitimini aldıkları mesleklerini icra etmek, atanarak işlerini eşit işe eşit hak ve eşit maaş kapsamında gerçekleştirmek istediklerini belirterek yetkililere sesleniyor.
Yıllarca alanlarında eğitim alan öğretmenler hayallerini kurduğu mesleklerini yapmak için uzun süre boyunca KPSS ve atanma stresiyle mücadele etmek zorunda kalmalarına tepki gösteriyor. Ülkemizdeki eğitim sistemi ağır eleştiriler alırken milyonlarca öğretmenin mesleklerini icra etmek için yıllarca atama beklemesi eleştirilerin de odağı oldu.
Kimya öğretmenleri de mezun sayısının her yıl artmasının yanında yetersiz atamalar nedeniyle yığılmalar meydana geldiğini belirtiyor. Atanma sayısı yetersizken her yıl yeni mezunlarla rakiplerinin artmasına tepki gösteren kimya öğretmenleri atamaların artırılmasını talep ediyor.
Kimya öğretmenleri yaşadıkları mağduriyeti şu sözlerle dile getiriyor:
"Kimya hayatımızın her alanında bulunur. Farkında olmasak dahi kimya biliminin ilgi alanına giren birçok olay ortaya çıkar. Canlılık faaliyetlerimizi devam ettirirken sürekli kimyasal tepkimeler yaşanır. Kimya; içtiğimiz su, aldığımız nefes, yazdığımız kalem, elimizdeki telefon, gıda, giyim, barınma, sağlık, enerji, temiz hava, su ve toprak ihtiyaçlarımızı karşılamak için gereklidir. Bu nedenle ki kimya lise programında ‘‘Kimya Her Yerde’’ ünitesi ders olarak okutulmaktadır. Bütün bunlara rağmen kimya neden gereken önemi görmüyor? Gereken önemin verilmesi için neler yapılabilir?
1. SON 20 YILDA TOPLAMDA ATANAN KİMYA ÖĞRETMENLERİ SAYISI 4.930’DUR.
Araştırmacı, meraklı, dinamik, kendi geleceği ve ülkesinin geleceği için çalışacak genç beyinleri yetiştirmek için ülkemizin gelişen ve geliştiren kimya öğretmenlerine ihtiyacı vardır. Kimya öğretmenlerinin alımı yılladır ihtiyaç duyulandan çok daha az sayıda yapılmaktadır
2. ÜLKEMİZDE GELİŞEN FEN OKUR-YAZARLIĞI İLE KİMYA DERSİNE OLAN İHTİYAÇ GİDEREK ARTMAKTADIR. FAKAT LİSELERİMİZ DE BUNUN İÇİN KİMYA DERS SAATİ YETERSİZ KALMAKTADIR.
9. sınıflarda kimya ders saati: 2 saat
10. sınıflarda kimya ders saati: 2 saat
11. sınıflarda zorunlu seçmeli kimya ders saati: 4 saat
12. sınıflarda zorunlu seçmeli ders saati: 4 saat.
Bu saatlere laboratuvar (uygulama) dersi de dahildir. Ders saatlerinden de görüldüğü gibi okullarımızda kimya dersi sadece teoride işlenmekte olup öğrencilerimizin pratiğe dönüştürebilmesi yani deney yapabilmesi için kimya ders saati yetersiz kalmaktadır. Oysa ki geçmiş bulunduğumuz çağdaş eğitim-öğretim anlayışı öğrencinin merkezde olduğu, yaparak yaşayarak kendisinin öğrendiği, bilgiye doğrudan, deney ve gözlem ile aktif bir şekilde kendisinin ulaşacağı bir eğitim-öğretim yaklaşımı benimsemektedir fakat şuan ki mevcut koşullarda okullarımızda yeterli deney araç gereçleri ve laboratuvar imkanı olduğu halde kimya laboratuvar dersi olmadığı için, öğrencilerimiz görmüş olduğu dersin kazanımına tam anlamıyla ulaşamamakta, günlük hayat ile ilişkilendirme noktasında problem yaşamaktadır. Hayat ile iç içe olan başka bir dersin mevcut olmadığı bilincinin öğrencilerimize aşılanması için bir an önce Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarımızda uygulamalı kimya ders saatinin ivedilikle arttırılması büyük ölçüde önem arz etmektedir.
3. KİMYA DERSLERİNE OKULLARIMIZDA ASIL BRANŞ ÖĞRETMENİ YERİNE ÜCRETLİ ÖĞRETMEN, GIDA TEKNİKERİ, LABORANT, FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ GİBİ MESLEKLER GİRİYOR.
Bunun en somut örneklerinden biri ise Bursa ilimizde bir öğretmenimiz Valilik tarafından görevlendirmeyle Gürsu Anadolu İmam Hatip lisesinden Bursa Erkek lisesine gönderilmiş, böylelikle öğretmenimizin her iki okulda da kadrosu var gözüküyormuş. Gürsu Anadolu İmam Hatip lisesinde ise kimya derslerine ücretli öğretmen giriyormuş. Bu öğretmenlerimizin alan yetersizliğinden dolayı kimya dersi yeteri kadar anlaşılamıyor bu nedenle öğrencilerimiz kimya dersini sevmiyor, yapamıyor. Üniversite sınavında (TYT- AYT) ortalaması en düşük olan branş kimya dersine aittir.
Üniversite sınavı sonucuna göre Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık gibi sağlık alanında, Gıda Mühendisliği, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği gibi önemli alanlarda tercih yapacak öğrencilerimizin öncelikli başarılı olması gereken derslerden bir tanesinin kimya dersi olduğu düşünülürse, kimya dersine verilen önemin arttırılması gerektiği ortadadır.
4. ANADOLU TEKNİK LİSELERİNDE OKUYAN ÖĞRENCİLERİMİZİN MESLEKİ ALAN DERSLERİ DIŞINDA VE ANADOLU İMAM HATİP LİSELERİNDE ÖĞRENCİLERİMİZE SADECE 9. VE 10. SINIFLARINDA KİMYA DERSİ 2’ŞER SAAT VERİLİYOR.
Anadolu Meslek liselerinde ise hiç kimya dersi verilmiyor. Bu liselerden yetişen gençlerin geleceği ve istihdamı düşünüldüğünde eğitim-öğretim programına kimya dersi eklenerek bu öğrencilerimiz içinde fırsat eşitliği sağlanabilir.
5. ÜLKEMİZDE ANADOLU MESLEK LİSELERİNİN AYNI ZAMANDA KİMYA BÖLÜMÜ BULUNMAKTADIR. FAKAT BU SAYI ÜLKEMİZDE 65’DİR.
Bu bölümde okuyan öğrenci sayımız 20544’tür. Bu bölümden mezun olan öğrencilerimiz teknisyen olarak endüstri sektöründe çalışmaktadır. Fakat günümüzde teknisyen olarak yetişen eleman sayısı giderek azalmaktadır. Bu durum ülkemizi endüstri alanı açısından sıkıntıya sokmaktadır. Ülkemizin endüstri alanında üretimin çeşitliliğinin artması ve üretime daha verimli bir şekilde devam edebilmesi için kimya liselerinin sayısı arttırılmalıdır. Zira ülkemiz de pandemi sürecinde kimya liseleri ürettiği 800 bin litre dezenfektan, 30 bin litre kolonya, 60 milyon adet cerrahi maske, 15 bin adet N95 maske, 35 bin adet tek kullanımlık çatal-bıçak, 1 milyon adet tek kullanımlık önlük ile ülkemize katkı sağlamıştır.
6. 9. VE 10. SINIFLARDA ALAN SEÇİMİ (SAYISAL, SÖZEL, EŞİT AĞIRLIK) OLMADIĞI İÇİN KİMYA DERSİ TEMEL DERS OLARAK İŞLENMEKTEDİR.
11. VE 12. SINIFLARDA İSE ZORUNLU SEÇMELİ DERS OLDUĞU İÇİN BU SINIFLARDA KİMYA DERSİ MÜFREDATI YOĞUN BİR ŞEKİLDE (SIKIŞTIRILMIŞ) İŞLENMEKTEDİR. Kimya dersi müfredatı 9, 10 ve 11 sınıflara yeterlilik çerçevesinde dağıtılarak bitirilebilir. 12. Sınıf dersleri ise sadece üniversite sınavına yönelik olarak yapılabilirse azalan Devlet Yetiştirme Kursları (DYK) gündüz yapılabilir ve dershaneye gidemeyen öğrencilerimiz içinde fırsat eşitliği sağlanabilir.
7. 11. VE 12. SINIFLARDA ZORUNLU SEÇMELİ OLAN KİMYA DERSİNİN, SEÇMELİ DERS DEĞİL TEMEL DERS OLMASI GEREKMEKTEDİR.
11. Sınıftan itibaren yapılan alan seçimi ile yoğun işlenen kimya dersini öğrencilerimiz yapamadığı için ileriye dönük hedeflerinde kimya öğretmenliği, Fen-Edebiyat Fakültesi kimya bölümü, kimya mühendisliği gibi bölümleri tercih etmemektedir. Bu nedenle kimya açığımız gün geçtikçe artmaktadır. Bundan 3 ya da 5 yıl sonra Milli Eğitim Bakanlığında istihdam edilmek üzere kimya öğretmeni, fabrikalar da çalışabilecek kimya mühendisi, fakülteler de kimya alanında yetişen bilim adamı bulunmayacaktır.
8. ÜLKEMİZDE SON YILLARDA DÜZENLENEN TEKNOFEST HAVACILIK, TEKNOLOJİ VE UZAY TEKNOLOJİSİ FESTİVALİ’NE KİMYA ALANINDA YAPACAĞIMIZ NİTELİKLİ İNOVASYON ÇALIŞMALARIMIZLA KATILARAK ÜLKEMİZİ KİMYA ENDÜSTRİSİ ALANINDA DA ÜST SIRALARA TAŞIMAK İSTİYORUZ.
Kimya öğretmenleri olarak bizler ülkemizi daha da geliştirmek, ülkemizi refah seviyesine çıkarmak için her yer de GÖREVİMİZİ LAYIKIYLA YAPACAĞIMIZIN SÖZÜNÜ VERİYOR VE KİMYA ÖĞRETMENLERİNE 3000 KONTENJAN VERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ."