Bakan Mahmut Özer, 1,5 yıl aradan sonra ülkede yüz yüze eğitime tüm sınıf seviyelerinde devam edebilmenin büyük başarı olduğunu belirterek, bu zamanda öğretmen ve öğrencilerin zorlu bir zaman geçirdiklerini, ailelerin çok sıkıntılar yaşadığını, okulun ne kadar önemli olduğunun ilk defa bu kadar kapsamlı bir şekilde anlaşıldığını söyledi.
Öğretmenlere bu zamanda çok büyük fedakarlık gösterdikleri için teşekkür eden Bakan Mahmut Özer, öğretmenlerin her gün maske ile ders anlattığını, 1,2 milyon öğretmen sayısı dikkate alındığında bunun çok büyük başarı olduğunu söyledi.
Bakan Mahmut Özer, öğrenme kayıplarıyla ilgili çok ciddi destekler verdiklerini, bunları telafi edebilmek için ilk defa Milli Eğitim Bakanlığının kazanım değerlendirme sınavı yaptığını, destekleme ve yetiştirme kurslarıyla öğrencileri sürekli desteklediğini anlattı.
Öncelikle ortaokul ve lisede Türkçe, Matematik ve Fen Bilimleri'nde 4,5 milyon öğrenciye öğrenme kayıpları ile ilgili ders verdiklerini belirten Bakan Mahmut Özer, öğrencilerin çekingenlik, okula gitmeme, her gün problem çıkarma gibi reflekslerinin de zamanla yavaş yavaş evrilerek çok daha iyi noktalara geldiğini dile getirdi.
Okullaşma oranları ilk defa son 20 yılda OECD ortalamalarına yaklaştı
Okul öncesi eğitimin en kritik eğitimlerden biri olduğunu, "Bizim son 19-20 yıl içinde en büyük başarımız, diğer eğitim kademelerindeki okullaşma oranlarını çok iyi noktalara getirdik.
OECD ortalamalarına getirdik. 2000'li yıllara bakın ortaöğretimdeki okullaşma oranı yüzde 44 seviyesindeydi. Şu anda yüzde 90 seviyesinde. Bu müthiş bir şey. Eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranları ilk defa son 20 yılda OECD ortalamalarına ulaştı."
Bakan Mahmut Özer, okul öncesi eğitimde önemli mesafe alamadıklarını, "3 yaştaki okullaşma oranı yüzde 14, 6 Ağustos 2021 yılı itibarıyla. 4 yaştaki okullaşma oranı yüzde 35. 5 yaştaki okullaşma oranı yüzde 78. 3-5 yaş arası yüzde 45'ler civarında ve OECD ortalamasının çok çok altındaydık."
Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek istediklerini vurgulayan Bakan Mahmut Özer, şunları söyledi:
"Türkiye eğitimde erişim problemini çözdü ama eğitimde fırsat eşitliği yani herkesin sosyal ekonomik arka planı ne olursa olsun aynı nitelikte eğitime erişmesiyle ilgili iyileştirme yapmamız gereken alanlar var.
İşte bunun başlangıç noktası da okul öncesi eğitim. Eğer biz tüm çocuklarımızın gelir seviyesi ne olursa olsun okul öncesi eğitime erişimini mümkün kılabilirsek, okullar arası başarı farkını ortadan kaldıracağız uzun vadede.
Bayan istihdamı artacak. Üçüncüsü ve en önemlisi şu; 2000'li yıllarda Amerika'da son çalışmalar şunu gösteriyor. Okul öncesi eğitime erişen çocukların yaşam boyu ekonomik getirisi arttığı gibi suça eğilim, sağlıklı, sorumlu bir vatandaş olmadan sapma oranları azalıyor. Bu o kadar önemli bir şey ki..."
3 bin yeni anaokulu yapmayı hedef koyduk
Bakan Mahmut Özer, bununla gelecekte çok daha nitelikli nesiller olmasını sağlayacaklarını, "Onun için bunu odağımıza koyduk ve 3 bin tane yeni anaokulu ve 40 bin yeni ana sınıfı yapmayı hedef olarak koyduk."
Milli Eğitim Bakanlığının yıllık ortalama 50-70 arası anaokulu yaptığını açıklayan Bakan Mahmut Özer, "Şu ana kadar Milli Eğitim Bakanlığına bağlı özel bağımsız anaokulu sayısı 2 bin 782.
Biz bir yılda 3 bin yani mevcuttan daha çok bir anaokulu yapma hedefi koyduk. Şu ana kadar 102 anaokulunu hizmete aldık. 264 anaokulunun ihalesini yaptık. 2 bin 500 anaokulunu da yatırım programına dahil oldu. Arsası bulunan her yere anaokulu yapıyoruz."
Bakan Mahmut Özer, hedef koydukları 40 bin ana sınıfından da 7 bin 800'ünü hizmete aldıklarını, 5 aylık süreçte 5 yaştaki okullaşma oranının da yüzde 78'den yüzde 90'a çıktığını söyledi.
Bunu sağladıkları zaman Türkiye'ye eğitim anlamında en büyük iyiliği yapmış olacaklarını, "Türkiye okul öncesi eğitime erişim problemini çözdüğü zaman, bugün konuştuğu çoğu problemin oradan kaynaklandığını bilmediği için, o problemlerin de çözüldüğünü görecek zaman içinde."
Bakan Mahmut Özer, 2022 yılında bu hedefleri gerçekleştirdikleri zaman Türkiye'de 3-5 yaş aralığındaki yüzde 45 olan okullaşma oranının yüzde 76-80'lere varacağını, bu şekilde ilk defa OECD ortalamasının üstüne çıkılacağını söyledi.
Bayanların okullaşma oranı erkekleri geçti
Mesleki eğitime dair Bakan Mahmut Özer, 2022 yılındaki hedeflerinin 1 milyon vatandaşı mesleki eğitimle buluşturmak olduğunu bir kez daha dile getirdi.
Bakan Mahmut Özer, son 19 yıldaki yapılan iyileşmeden en fazla yararlananların kız çocukları ve bayanlar olduğunu, "Ortaöğretimde 2002 yılındaki kız çocuklarımızın okullaşma oranı yüzde 39. Şu anda yüzde 88. Yükseköğretimdeki okullaşma oranı çok daha dramatik.
Bayanların 2002 yılındaki okullaşma oranı yüzde 11. Şu anda 48,5. Bayanların okullaşma oranı erkekleri geçti. Türkiye'de kız çocuklarımızı okutalım seferberlikleri, kampanyaları."
Eğitim sisteminde 2000'li yıllarda 500 bin öğretmenin yüzde 40'ının bayan olduğunu, şu anda 1,2 milyon öğretmenin yüzde 59'u bayan olduğunu, bakanlık olarak da tüm kademelerde bayanların temsiliyetini artırmak için özel çaba sarf ettiklerini söyledi.
Öğretmenlerimiz çok töhmet altında kaldı
Bakan Mahmut Özer, 2022 KPSS atamalarının ne zaman olacağına dair soruya karşılık da bu yıl öğretmen atamasının yapılacağını açıkladı.
Okulların ihtiyaçlarıyla ilgili velilerden para toplandığına dair spekülasyonlar olduğunu, bakanlık olarak okulların ihtiyacının karşılanmasıyla ilgili bir sıkıntı olmadığını, bu konuyu çok önemsediğini, 2022 hedeflerinden birinin de okulların direkt ihtiyacının karşılanma kapasitesini güçlendirmek olduğunu söyledi.
Öğretmenlerin nisan ayındaki seminer dönemine dair Bakan Mahmut Özer, "Bu dönemde öğretmenler ve okul yöneticileri büyük fedakarlık gösterdiler. Öğretmenlerimiz çok töhmet altında kaldılar.
Kovid-19 salgınında yüz yüze eğitime ara vermede sanki öğretmenler okula gitmek istemiyorlarmış, sanki oturdukları yerden ders ücreti olmak istiyorlarmış gibi bir algı oluştu."
Bakan Mahmut Özer, "Yüz yüze eğitimle ayakta durabilmek, bunun iradesini öğretmenlerimizle, bütün okul yöneticilerimizle, tüm il müdürlerimizle, ilçe milli eğitim müdürlerimizle gösterebilmek çok önemli bir başarı hikayesi.
Bunu unutmamamız gerekiyor. Dolayısıyla bu 11-15 Nisan tarihleri arasında öğretmenlerimizin ve okul yöneticilerimizin okula gitmeleri zorunluluğunu kaldırıyoruz."
Öğretmenlerin mesleki gelişimi için dijital platformlarda öğretmen bilişim ağı oluşturduklarını öğretmenlerin Türkiye'nin istedikleri yerinden o platformlara girerek eğitimleri tamamladıkları zaman hiçbir sorun olmayacağını sözlerine ekledi.