Uzun süredir çözülmesi beklenen sorunlar arasında yerini koruyan 'atama bekleyen öğretmenler' kadro yetersizliğinden atanamıyor.
Ataması yapılmayan öğretmen sayısı yeni mezunlarla birlikte artış göstermektedir. Yetkililerin sorunun üzerinde yeteri kadar durmaması ve neticeye ulaştırma gibi bir isteklerinin olmaması da öğretmenlerin tepkisine neden oluyor.
Yıllardır atama bekleyen öğretmenler, bu sorunun bir çözüme kavuşmasının hayali kuruyor. Her yıl gerekli sayıda atamama yapılmaması MEB’in öğretmen alım sistemi sorunun en büyük nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.
“100 BİNİN ÜZERİNDE OLDUĞU GÖRÜLÜYOR”
Türk Eğitim Derneği(TED) 2021 Eğitim Değerlendirme Raporunda elde ettiği verilere göre, Türkiye’nin öğretmen ihtiyacına ilişkin 2019 yılında açıklanan resmi veriler, Türkiye’de kadro açığının 138 bin 393 olduğu ve yaklaşık 45 bin öğretmenin norm fazlası olarak görev yaptığını belirtti. Atamalar ve emeklilik gibi nedenlerle ayrılan öğretmenlerin sayısına ilişkin bir tahmin yapıldığında Türkiye’deki öğretmen ihtiyacının hala 100 binin üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
“2021’DE DE HAYATA GEÇİRİLEMEDİ”
2021 yılında toplam 21 bin 407 öğretmen atamasının yapıldığının belirtildiği raporda, “Veriler önceki yıllarla karşılaştırıldığında, son 16 yılın en düşük atamasının gerçekleşti. Ücretli öğretmen sayısıyla birlikte düşünüldüğünde sistemdeki öğretmen açığının 2021 yılındaki gibi bir atama kontenjanıyla kısa vadede kapatılamayacağı açıktır. Bu noktada, Türkiye’de öğretmen açığını kapatmaya yönelik etkili bir istihdam politikasının 2021 yılında da hayata geçirilemediği sonucu ortaya çıkıyor” ifadeleri yer aldı.
ÖĞRETMEN AÇIĞINI KAPATMAYA YÖNELİK POLİTİKALAR OLUŞTURULMALI
Raporda, öğretmen açığını kapatmaya yönelik nitelikli politikaların benimsenmesi gerektiği vurgusu da yapıldı. Ücretli öğretmenlerin niteliklerinin, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamanın önündeki engellerden biri olduğu belirtilirken şu ifadeler yer aldı: “Eğitim sisteminin öncelikli hedefi eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak olarak belirlendi. Ücretli öğretmenlik uygulamasıyla öğretmen olmak için gerekli asgari nitelikleri taşımayanların öğretmenlik yapması ve özellikle dezavantajlı bölgelerdeki öğrencilerin nitelikli eğitim alma hakkının olumsuz etkilenmesi kabul edilebilir değildir. Var olan öğretmen ihtiyacının karşılanmasında ihtiyaçlara göre okullara kadrolu öğretmen istihdam edilmelidir. Ücretli öğretmenlik uygulaması istisnai koşullar dışında bir istihdam modeli olmaktan çıkarılmalıdır.”