Habertürk yazarı Kemal Öztürk'ün Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili sorularını yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Öğretmenlerin mesleki başarısı ve gelişimi için çok çaba harcamış, düzenlemeler yapmış biriyim. Öğretmenlerimizin haklı taleplerini, süreçlerin iyileştirilmesiyle ilgili isteklerini mutlaka dikkate alacağız. Bununla ilgili en ufak bir tereddüdüm yok. Öğretmenler odasına gidip, bu sistemin neresine itirazınız var diye soruyorum, konuşuyoruz. Gelen taleplerin bir kısmıyla ilgili çalışma yapmayı düşünüyoruz" dedi.
Bakan Özer, Kemal Öztürk'ün, ''Neden öğretmenin memnun olmadığı bir kanun çıkardınız?'' sorusuna şöyle yanıt verdi:
''Birincisi bu düzenleme öğretmenlerimizin tamamının özlük haklarını iyileştirmek için yapılmış bir düzenleme değil. Bunu bilelim. Bu düzenleme bir kariyer planlaması. Eksiklikleri vardır, iyileştirme alanları vardır bu ayrı bir konu.
İkinci en kritik konu, bu sistem öğretmenlerimizin yeterliliğini ölçmek için dizayn edilen bir sınav da değildir. 180 ve 240 saatlik verilen bir eğitimin değerlendirmesidir.''
Kemal Öztürk ve Bakan Özer'in röportajının devamı ise şu şekilde:
- Ama sınavı kazanırsa adına “uzman öğretmen, baş öğretmen” diyeceksiniz. Öğretmen de diyor ki benim uzmanlığımı bu sınavla ölçmemelisin.
- Onu ölçmüyoruz zaten. Ancak kariyer planlamasında bir isim vermemiz gerekiyor. Ayrıca sınava girmenin onuru kırıcı olduğunu söyleyenler oluyor. Ben doktor olurken, doçent olurken sınavlara girdim. Böyle düşünmedik. Bunu da böyle düşünmemeli öğretmenlerimiz.
“NEDEN DAHA ÖNCE PROTESTOLAR OLMADI?”
- Peki bunu sınavla yapmasanız olmaz mıydı?
- Olmazdı.
- Eğitim Bir Sendikası ve diğerleri bunu kıdemle yapalım diyor.
- Zaten 10 yıllık bir kıdem sınırlaması var. Bakın şu anda sistemde 75 bin uzman öğretmen, 90 da başöğretmen var zaten. 2015’te çıkan kanunla bunlar yapılmıştı. Biz aslında yeni bir şey yapmıyoruz.
- Hükümetin bu kanunu çıkartırken öğretmenlerin yararına, iyi niyetle çıkartmak istediğini düşünüyorum. Lakin sendikalar, öğretmemler buna itiraz ediyor, protesto gösterileri yapıyor. Neden bunu dikkate alıp bu kanunu öyle çıkarmıyorsunuz?
- Kanun Şubat ayında çıktı. O günlerde hiç protesto gösterisi duydunuz mu? Bugüne kadar bu itirazları sokakta yüksek sesle gündeme getiren olmamıştı. Şimdi neden oluyor?
- Neye bağlıyorsunuz sebebini?
- Sizin takdirinize bırakıyorum.
ÖĞRETMENLERİMİZİN HAKLI TALEPLERİNİ DİKKATE ALACAĞIZ
- İtirazların büyük kısmı sınavın usul, yöntem, içeriğiyle ilgili. Mesela beden eğitimi öğretmeni, başka alanlardan neden imtihana girsin, buna itiraz ediyorlar. Bunları değiştirseniz ne mahsuru var?
- Bakın öğretmenlerin mesleki başarısı ve gelişimi için çok çaba harcamış, düzenlemeler yapmış biriyim. Öğretmenlerimizin haklı taleplerini, süreçlerin iyileştirilmesiyle ilgili isteklerini mutlaka dikkate alacağız. Bununla ilgili en ufak bir tereddüdüm yok. Öğretmenler odasına gidip, bu sistemin neresine itirazınız var diye soruyorum, konuşuyoruz. Gelen taleplerin bir kısmıyla ilgili çalışma yapmayı düşünüyoruz.
SERVİS OKUL ÜCRETLERİNDEKİ FAHİŞ ARTIŞ
- Birçok kişinin şikayetçi olduğu iki konuyu sorup bitireyim röportajı. Servis ücretleri astronomik hale geldi. Sizin alanınıza girmiyor biliyorum. Buna müdahale etmeyi düşünüyor musunuz?
- Biz öğrenci taşımayı ücretsiz yapıyoruz. Özel okulların servis ücretlerine karışmıyoruz. Onları valilikler belirliyor.
- Özel okulların fiyatlarında da çok büyük artış var.
- Aslında onların fiyat artışına bir sınırlama getirildi. % 36 en fazla zam yapabilirler. Yemek, kırtasiye, kitap, servis gibi konulardaki artış onlara kalmış tabii.
- Sanırım onlar da diğer alanlarda zamlar yaparak açığı kapatıyor. Bu da o okulların etik sorunu sanırım.
Bir de okullar açıldı, kırtasiye masrafları çok yüksek, herkes bundan şikayetçi. Keşke ders kitabı gibi kırtasiye yardımı da yapsanız.
- Onu Aile Sosyal Politkalar Bakanlığımız yapıyor. Yardıma muhtaç aileler kapsamına girenlere kırtasiye yardımı da yapıyorlar.