696 sayılı KHK ile kadroya geçen çalışanlar zorunlu emeklilik uygulamasından zarar görmektedir. 47-48 yaşlarında emekli edilen bu çalışanlar, kurumlarına deneyimleriyle fayda sağlayamamakta, kurumlar da kalifiye işçi kaybı yaşamaktadır. Emekli olduktan sonra da geçinmek için çalışmak zorunda kalan bu çalışanlar, yaşları dolayısıyla iş bulmakta zorlanmakta, işsizlik riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu sebeple mağduriyet yaşayan çalışanlar resen emeklilik uygulamasının sonlandırılmasını istiyor.
696 sayılı KHK'lı çalışanlar zorunlu emekliliğe karşı çıkıyor!
696 Sayılı KHK kapsamında kadroya alınan taşeron işçileri, diğer kamu çalışanlarından farklı bir uygulamayla karşı karşıya. Bu işçiler, emeklilik hakkını elde ettikleri anda kamudan ayrılmak zorunda kalıyorlar. Ayrıca, taşeronda çalışırken yaptıkları işe göre sınırlı bir iş tanımına sahipler. Bu durum, hem emeklilik haklarını hem de iş güvencelerini etkiliyor. 696 sayılı KHK ile kadroya geçen çalışanlar, bu sorunlara çözüm bulunmasını istiyorlar.
696 sayılı KHK'lı çalışanlar tayin hakkı istiyor!
696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçirilen ancak tayin hakkı gibi bazı özlük haklarından mahrum bırakılan işçiler, yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek için yetkililerden yardım istiyor. İşçiler, tayin hakkının kendilerine tanınmasının hem ailelerinin yanında olmalarını sağlayacağını hem de iş performanslarını yükselteceğini ifade ediyor. 696 sayılı KHK ile kadroya alınan personelin tayin hakkı yoktur. Bu durum, çalışanların istedikleri yerlere atanamamalarına, sosyal hayatlarının olumsuz etkilenmesine ve aile bağlarının zayıflamasına neden olmaktadır.
696 Sayılı KHK kapsamında kadroya alınan taşeron işçileri yaşadıkları mağduriyeti şu şekilde açıkladı:
"Kamu işçileri arasında emeklilik hakkında adaletsizlik yaşanıyor. 4/D statüsündeki işçiler, emeklilik şartlarını yerine getirseler bile çalışmaya devam edemiyorlar. Bu durum, verimli yaşlarında çalışmak isteyen işçiler için büyük bir mağduriyet yaratıyor. Diğer taraftan, taşerondan kadroya geçen işçiler ise emeklilik şartlarını doldursalar da çalışabiliyorlar. Bu farklılık, kamu işçileri arasında eşitlik ilkesine aykırıdır."