2000 yılından önce Gelir Vergisi mükellefi olarak esnaflığa başlayan, vergi numarası olan, vergisini veren ama ekonomik nedenlerle Bağ-Kur tescilini yaptıramayan vatandaşlar 2003 ve 2008 yıllarındaki Bağ-Kur sicil affını takip edemediği için emeklilik hakkından yararlanamamakta ve vergisini verdiği yıllara ait kanıtlanabilir faaliyetlerini emekliliklerine saydıramamaktadırlar.
Geriye dönük tescil hakkı verilmemesi nedeniyle emekli olamayan Bağ-Kur tescil mağdurları maddi ve manevi sıkıntılar yaşıyor. Belirli bir yaşın üstünde olmaları nedeniyle çalışmakta zorlanan ve uzun yıllar süren çalışma hayatlarının ardından en temel hakları olan emeklilik hakkına kavuşmak isteyen Bağ-Kur'lular yaşadıkları bu durumu adaletsizlik olarak nitelendiriyor.
EYTADER, Başkanı Nalan Esmeray öncülüğünde, 24 Eylül Pazar günü İstanbul Maltepe'de 5000 prim günü kısmi emeklilik, intibak, ABO, Bağ-Kur tescil ve ihya, staj ve çıraklık sigortası, doğum borçlanması, 4-C askerlik borçlanması, 2000-2001-2002 dönem TSK ve EGM istirakçilerinin askerlik ve sivil okul borçlanması, 5510 sayılı kanun istirakçileri ve 2000 sonrası SGK mağdurları başta olmak üzere birçok emeklilik mağduriyetinin çözümü adına toplandı.
Etkinlikte konuşan Bağ-Kur tescil mağduru Mesut Kesik, yaşadığı mağduriyeti şu sözlerle dile döktü:
Merhabalar, ben Mesut Kesik, 15.03.1977 doğumluyum. 2000 yılı öncesinde vergi mükellefiyim. Oda kaydım var. Devlete vergimi ödedim, oda kaydımı ödedim, oda aidatımı ödedim. 2000 yılında yeniden Bağ-Kur'lu olmam gerekirken bir yasa çıkarılıyor, Bağ-Kur'a kaydım yapılmıyor. Benim 8 senelik vergi mükellefi iş hayatım siliniyor. Yaşım geldi 47'ye benden büyük abilerim ablalarım var 55-60 yaşında ama hala emekli olamadılar, hala haklarını alamadılar. Biz bu hak mücadelesi içindeyiz. Bizim devletimizden hiçbir talebimiz yok. Biz sadece bizden alınan haklarımızı istiyoruz başka hiçbir şey istemiyoruz. Bizden alınan, gasp edilen haklarımızı istiyoruz.
SGK'lılar EYT ile birlikte çok güzel örgütlendi. Haklarını aldılar, aynı bakan 2000 yılındaki Yaşar Okuyan geçici bir madde koyarak SGK ve Bağ-Kur'luların emeklerini hiçe saydı. Ama SGK'lılar EYT ile birlikte çok büyük bir topluluk yarattılar, haklarını aldılar fakat biz Bağ-Kur'umuzu alamadık tescilimizi alamadık, biz halen Bağ-Kur'lu bile değiliz arkadaşlar.
Bakın ben 1997'den 2006 yılına kadar vergi mükellefiyim bu devlete vergi vermişim. Devlete vergi ödemediğim zaman devlet benim malıma mülküme el koyuyordu, arabama satılamaz diyordu, evime satılamaz diyordu, benden vergi borçlarınu alıyordu. Biz bunu ödedik fakat Bağ-Kur'umuzu geriye alamadık. O yüzden bizimki bir talep değildir. Biz hak kaybına uğradık, biz hakkımızı istiyoruz devletimizden.
Bir kere 2000 yılı öncesinde devlet hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Nasıl getirmemiştir? Ben Bağ-Kur'a kayıt yaptırsam bile eczaneye gittiğim zaman ilaç vermiyorlardı. Hastaneye gittiğimde Bağ-Kur'lular tedavi olamaz yazıyordu. Siz de bilirsiniz ki o dönemde eczanenin camında Bağ-Kur'luya ilaç verilmez, hastanede Bağ-Kur'lu tedavi edilemez yazıyordu.
Şimdi Tansu Çiller gidiyor, Süleyman Demirel geliyor. Süleyman Demirel gidiyor Erbakan geliyor. Erbakan gidiyor Ecevit geliyor. Hükümetleri deviren bu ekonomik krizler Bağ-Kur'luya, esnafa ne yapmaz? Biz de Bağ-Kur'a kaydımızı yaptıramadık. Ama devletimizin o zamanlardaki yükümlülüğünü yerine getirmedi bizim Bağ-Kur'a kaydımız olacakken yapmadı ve sonrasında bizim şu anda yaşımız geldi 55'lere günlerimizi tamamlamışız.
Kiminin 8 senelik kiminin 10 senelik kiminin 15 senelik iş hayatlarını saymıyorlar. Bunda adalet yok, biz adil bir düzen istiyoruz. Devletimizden hiçbir talebimiz yok bunu yaparsanız bizim için daha iyi olur demiyoruz sadece bizden aldığı hakkı geri istiyoruz. Başka hiçbir şey istemiyoruz.
Şimdi şöyle bir önceki hükümette yine AK Parti hükümeti vardı yine sayın cumhurbaşkanımız vardı. Sayın Bakanımız Vedat Bilgin TESK toplantısında bütün kamuoyu karşısında bütün Türkiye'nin, 85 milyonun karşısında ''Vergi kaydı varsa oda kaydı varsa çözeriz bunlar mevzuat sorunları vatandaşları rahatlatmalıyız.'' dedi.
Aradan bir sene geçti hükümet değişirken de 14 Mayıs seçimlerinden önce, ''Biz gitsek de devlette devamlılık esastır,güven esastır, bizim dosyalarımız hazır bizden sonra gelecek kabine bu işi halledecek.'' dedi. Vedat Işıkhan'dan bekliyoruz. İzmir'de esnaf toplantısına geldi Vedat Işıkhan. Kendisine dosyamızı takdim ettik bir umutla bekliyoruz şu anda emekliliğimizi haklarımızı.