"Tüm kesimlere sesleniyorum; iş sağlığı ve güvenliği konusunda gereken önlemleri alın, mevzuatı uygulayın. Mevzuat hükümlerini uygulamayan herkese karşı, gereken tedbirleri almaya devam edeceğiz." diyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, bir yandan iş gücü ve istihdam oranlarını artırmaya çalışırken diğer yandan insan onuruna yaraşır çalışma koşullarını sağlamak için büyük çaba sarf ettiklerini aktardı.
İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ UYGULAMALARINI ANLATTI
Işıkhan, çalışanlara sağlıklı ve güvenli iş ortamı sunmanın, en önemli hedefleri arasında yer aldığını vurgulayarak, iş sağlığı ve güvenliğinin amacının, çalışma ortamında iş kazası ve meslek hastalığı yaşanma ihtimalini en aza indirmek ve ortaya çıkabilecek kısa ya da uzun vadeli sağlık sorunlarını önlemek olduğunu belirtti.
İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına ilişkin detaylara yer veren Işıkhan, hayatın her anında tüm vatandaşların sağlığının korunmasını ve daha ergonomik bir iş ortamı sağlamayı amaçlayan çalışmaları içerdiğini belirtti.
Devamında Işıkhan, şu ifadelere yer verdi:
"6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 30 Haziran 2012'de hayata geçirildi. 2013-2023 arasında da İSG alanında 36 yönetmelik, 11 tebliğ, 81 İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulama Rehberi ve 37 kontrol listesi hazırlandı. Ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun yayınlanmasını takiben 2013 yılından 2022 yılına kadar geçen 9 yıllık süreçte 100 binde ölümlü iş kazası oranında yüzde 36,5 azalma söz konusu oldu."
"YÜZDE 50 AZALDI"
Işıkhan, Türkiye'nin İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve alt düzenlemelerini hayata geçirerek, bu alanda önemli bir reforma imza attığını belirterek, "Türkiye'de son 21 yılda iş yeri sayısı yüzde 201, çalışan sayısı yüzde 250 artmasına rağmen, 100 bin işçide ölümlü iş kazası oranı yüzde 50 azaldı. Bakanlığımız kişisel koruyucu donanımların piyasa gözetimi ve denetimini aralıksız sürdürüyor. Kişisel koruyucu donanım kapsamında ilk akla gelen baret, toz maskesi, emniyet kemeri, iş ayakkabısı ve eldiveni gibi ürünler dışında, tüketicilere yönelik güneş gözlüğü, can yeleği ve sporcu ekipmanları da Bakanlığımızca denetleniyor." dedi.
"İLÇE BELEDİYENİN CİDDİ BİR İHTİMALİ DE SÖZ KONUSU"
Işıkhan, İstanbul Beşiktaş'ta 29 işçinin yaşamını yitirdiği yangın ile Antalya'da 1 kişinin hayatını kaybettiği teleferik kazasına da değinerek, şu açıklamalarda bulundu:
"Hayatını kaybeden 29 işçimiz ve 1 vatandaşımıza tekrar Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Aileleri ziyaret edip, sorunlarını dinleme fırsatım oldu. Beşiktaş'taki yangında, işverenin sorumluluğu gibi bu işletmeye çalışma ruhsatı veren ilçe belediyesinin ciddi bir ihmali de söz konusu. Gerçekten vatandaşımızın sağlığını ve güvenliğini düşünerek hareket etmemiz, tavır ve duruş almamız lazım. Biz devam eden hukuki sürecin takipçisi olacağız. İş sağlığı ve güvenliği konusunda denetimlerimizi sıkılaştırarak devam ettireceğiz. Tüm belediyelere, kurumlara ve işverenlere sesleniyorum; iş sağlığı ve güvenliği konusunda gereken önlemleri alın, mevzuatı uygulayın. Mevzuat hükümlerini uygulamayan herkese karşı politikamızdan taviz vermeden gereken tedbirleri almaya daha baskılı şekilde devam edeceğiz."
UZMAN İNSAN KAYNAĞINDA NE DURUMDAYIZ?
"İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt, Takip ve Analiz Programına (İSG-KATİP) göre, nisan sonu itibarıyla 13 bin 554 'A sınıfı', 20 bin 417 'B sınıfı', 30 bin 174 'C sınıfı' olmak üzere toplam 64 bin 145 iş güvenliği uzmanı var. Bunun yanında, 28 bin 323 iş yeri hekimi ve 14 bin 389 diğer sağlık personeli de iş sağlığıyla ilgili hizmetler sunuyor. Böylece İş Sağlığı ve Güvenliği alanında uzman insan kaynağımızı nitelik ve nicelik olarak büyütürken, 106 bin 857 kişi de istihdam edilmiştir."
DESTEKLER NE KADAR ÇALIŞANI KAPSIYOR?
İnsan canı söz konusu olduğunda maliyet ya da tasarrufun hiçbir anlam ve öneminin olmadığını dile getiren Işıkhan, sözlerine şöyle devam etti:
"Kaldı ki iş kazası ve meslek hastalığı sonrasında ödenecek tazminatlar, iş günü kayıpları, imaj kaybı hususları göz önüne alındığında tüm bunların işverene çok daha büyük bir yük getirdiğini düşünmekteyim. O yüzden hep diyoruz, önlemek, ödemekten daima daha ucuzdur.
10'dan az çalışanı bulunan 'tehlikeli' ve 'çok tehlikeli' iş yerlerine İSG hizmeti ödeme desteği, 3 yıl boyunca ölümlü veya sürekli iş göremezlikle neticelenen iş kazası olmayan işletmelerde işsizlik sigorta priminde yüzde 50 indirim sağlıyoruz. 50'den az çalışanı bulunan 'az tehlikeli' sınıftaki iş yeri işverenleri ile işveren vekillerine sağlık hizmetleri hariç iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütebilme imkanı sağlıyoruz. Desteklerimiz 'çok tehlikeli' sınıfta 280 bin iş yeri, 860 bin çalışanı, 'tehlikeli' sınıfta ise 490 bin iş yeri, 1 milyon 300 bin çalışanı kapsamaktadır."
"82 PROTOKOL ÇERÇEVESİNDE BİRÇOK FAALİYET YÜRÜTÜYORUZ"
"2002'den bu yana iş sağlığı ve güvenliğinin geliştirilmesi ve saha uygulamalarını yaygınlaştırmak amacıyla toplam 87 projeyi hayata geçirdik. 2024 yılında yürüttüğümüz proje sayısı 92'ye ulaşacak. Son dönemde Bakanlığımızca yürütülen en kapsamlı AB projelerinden birisi olan Madencilik Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi Projesi (MİSGEP) ile maden sektöründe yer alan tüm paydaşlara ve STK'lere ulaştık. Projeler dışında da ilgili paydaşlarla yaptığımız 82 protokol çerçevesinde birçok faaliyet yürütüyoruz. 37 üniversite ile eğitim, danışmanlık veri paylaşımı gibi alanlarda çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra üniversiteler, belediyeler, KİT'ler ve Bakanlık merkez birimleri gibi farklı birimlerin yer aldığı 74 ayrı kamu kurum veya kuruluşuyla Kamu İSG İstişare Toplantıları gerçekleştirerek, kamu İSG ailemize dahil olmaları ve işbirliği içinde çalışmamız sağlandı. Ulusal alandaki çalışmaların yanı sıra uluslararası arenada da önemli roller üstleniyoruz."
FIRSAT SUNACAK
Işıkhan, bakanlık olarak 10. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi'ni 29 Eylül-2 Ekim'de düzenleyeceklerini bildiren bildirerek uygulayama ilişkin şu detayları paylaştı:
"Türkiye Yüzyılında İSG' temalı 10. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi ile ülkemizde yapılan çalışmalar ile İSG alanında dünyadaki iyi uygulama örnekleri paylaşılacak. Eğitim ve çeşitli kurslar ile katılımcılara, iş sağlığı ve güvenliği alanında kendilerini geliştirme fırsatı da sunulacak. Güvenlik kültürü bilincinin, ülkemizde ve dünya genelinde gelişimine katkı sağlanacak. Güncel iş sağlığı ve güvenliği bilgi ve uygulamaları paylaşılacak. Yeni uygulamaların hızla olgunlaşmasına katkı sağlanacak. Özellikle 2024 sonunda 'az tehlikeli' sınıfın ve kamu kurumlarının da kanun kapsamına girdiğini düşünürsek bu kongre geleceğe hazırlık açısından da önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapacak."