Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, EYT ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Yaklaşık 2 milyon kişinin beklediği EYT'de yaş sınırının henüz netlik kazanmadığını ve ihtimal dahilinde olduğunu belirten Bilgin, şu ifadeleri kullandı:
"EYT'de yaş konusu henüz netlik kazanmadı. Düzenleme, 2023 öncesinde Meclis'e sunulmuş olur. Aralık ayı başında 1 milyon 900 bin kişi EYT bekliyor."
"CUMHURBAŞKANIMIZA İLETECEĞİM"
Haber Global'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Bilgin, EYT'de yaş sınırının netleşmediğini ve ihtimal dahilinde olduğunu söyledi:
"Kabinede benim sunumum yok ama ben bu konuşları kabinede Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ediyorum. Ben bu toplantıda da geldiğimiz son aşamayı Cumhurbaşkanımızla paylaşacağım, ileteceğim, kendisi değerlendirecek.
Kabinede karar çıkar mı kesinlikle söyleyemem ama değerlendirileceğini söyleyebilirim. Seçenekli bir tablo var önümüzde. Ben bu tabloyu arz edeceğim.
Bir yaş aralığı olması ihtimal dahilindedir. Henüz netleşmedi. İmkanlar nispetinde en kapsayıcısı olacak. Ödemelerde firma limitlerinden düşmeyecek bir çalışma olacak. Emekli olarak çalışmaya devam ederlerse sosyal güvenlik deste primi ödeniyor. O pirim şimdi yüksek. Emekli olmadan çalışanlarla aynı seviyeye getirmeye düşünüyoruz.
"OCAK BAŞINDA SAYI 2 MİLYONU GEÇEBİLİR"
Şu anda aralık ayının başındaki rakam 1 milyon 900 bin idi. Her ay sayılar artıyor. Ocak başında 2 milyonu geçebilir. Bu kadar kişi yaş şartı olmasaydı emekli olabilecekti. Yaklaşık 400 bini memur, 480 bini BAĞKUR'lular.
Diğerleri, çoğunluğu da 4A'lılar. 274 bin kişini de işi yok ve yaşı bekliyor. Yaş sınırı olursa aşağı yukarı yarısı bu yıl, yarısı diğer yıl oluyor.
"STAJ EĞİTİMDİR, EYT ONU KAPSAMIYOR"
Staj bir mağduriyet konusu değildir, bir eğitimdir. Staj ile çalışma hayatı başlamaz, sözleşme ile, iş akdiyle başlanır. Böyle bir düzenleme söz konusu değil, EYT onu kapsamıyor, EYT onunla ilgili bir konu değil zaten.
"BELİRLENEN ASGARİ ÜCRET CUMHURİYET TARİHİNİN REKORU"
Dünyada yaşanan büyük sorunlar, Türkiye'ye ağır bir enflasyon olarak yansımıştır. Enflasyon ücretleri düşürür, tahrip eder, öyle bir tarafı vardır. Biz 2 yıldır bu sürecin meydana getireceği sorunları görerek çok açık bir politika izledik. Türkiye sosyal bir devlettir. Emekçileri koruyan bir yapıya sahiptir. Biz bu yaklaşımı son 2 yılda kararlılıkla sürdürdük. Enflasyon geçtiğimiz ay hız kesmeye başladı.
Tahminimizce, yüzde 35 ila 40 arasında mayıs ayına gireceğiz. Biz 8.500 rakamı açıklarken, beklentileri ölçen bilimsel bir çalışma yaptırdık ve derinlemesine gözlem ve araştırma teknikleri olan bir araştırma yaptırdık. Küçük, büyük ve orta ölçekte çalışan işletme sahiplerine, yöneticilere, sendikalara, işçilere, bir de kamuoyuna sorduk. Belirlediğimiz asgari ücret rakamı, Cumhuriyet tarihinin rekoru.
Peşin muhalefet yapmak isteyenler kendilerine gerekçe üretmekte zorlanabilir. Biz doğru yaptığımızı biliyoruz. Kaç gündür telefonlarımız susmuyor. Bu rakam çok ciddi bir rakamdır, bazılarında panik yaratmıştır. 7 bin 500- 8 bin arasında beklentileri olanlar, rahatsızlık duymuşlardır.
"SENDİKALAŞMA ORANIMIZ ÇOK DÜŞÜK"
Sendikalarımızla çalışmaya çok önem veriyoruz çünkü emeği temsil eden kuruluşlardır. Türkiye'de sendikalaşma oranı ne yazık ki çok düşük. Örgütlenmenin önünde birçok engel var. Sendikalaşmanın önünü açacak çalışmalar yapmamız gerektiğini defalarca söyledim. Bunu da teşvik edecek başka projelerimiz var. Elbette asgari ücret komisyonu 3 bileşenlidir. Çalışma Bakanlığı orada taraf değildir. Bu defa işçi temsilcimiz Türk-İş katılmadı. 9 bin olmazsa imzalamayız dediler. O da onların takdiridir.
Anadolu'da çok sayıda sendikacı var. Türk-İş in tavrını da biliyoruz, 10 binden başlayıp 9 binde nokta koydular.
"RESESYONDAN ETKİLENEBİLİRİZ AMA SINIRLI OLUR"
Avrupa'daki belirtiler resesyon belirtiler gün yüzüne çıkmış durumda. Özellikle enerji krizi Avrupa'yı çok güçlü bir şekilde vuruyor. Cumhurbaşkanımız tahıl krizini çözmeseydi şimdi bir de tahıl krizi oluşacaktı. Türkiye yeni pazarlar arama konusunda çok etkin. Avrupa'yı hemen ikame edemeyebilir ama zaman içerisinde edecektir.
Türkiye yeni sanayileşmeye başladığı için, en ileri teknolojiyle sanayileşiyor. Bilhassa savunma sanayiinde yaptığı yatırımlar, başka sanayilere de girdi üretiyor. Türkiye resesyondan etkilenmez demiyorum etkilenebilir ama sınırlı kalacağını düşünüyorum.
"SÖZLEŞMELİ PERSONELE KADRO YARIN MECLİS'TE"
Kamu çalışanlarımız için yaptığımız çok önemli bir şey var. Talep edilirken çok konuşuluyordu ama çözülünce pek konuşulmuyor. O da şu, sözleşmeli personellerimizi kadroya geçirdik. Yarın Meclis'e gidiyor.
90 bin taşeron işçi için çalışmalar da sürüyor.
ASKERLİK VE DOĞUM BORÇLANMASI
Biz o kanunlarda hiçbir değişiklik yapmıyoruz. Mevcut kanunlarda var olan hükümler bu yasa çıktıktan sonra da devam ediyor. Onlarda değişiklik yapmıyoruz. O tarihte askerdeyse, zaten o kanun geçerli. Şöyle bir düzenleme var orada, 8 Eylül 1999'dan önce askerliğini yapmışsa, ondan sonra da gelip işe girmişse, onu borçlanma yaptırıp prim gün sayısı vs doldurmak için neyi eksikse doldurmak için kullanabiliyor. 8 Eylül 1999 tarihi mutlak tarihtir, değişmiyor. Ama adam 8 Eylül'de değil de 10 Eylül'de işe girmiş, sonra da gitmiş askere, o askerliğini saydırıp öne alamıyor. 8 Eylül tarihini değiştiremiyoruz. Kadınların doğumunda da aynı Onlarda da aynı şey geçerli.
50D SORUNU
50D'nin de bitmiş olması lazım. YÖK'ün de orada bir hazırlığı var. Genç asistan arkadaşlarımızın üzerindeki bu baskı aletini kaldırıp parçalayacağız."