Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı canlı yayın programında önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan emekli maaşlarıyla ilgili bir düzenlemeye gidildiğini bildirerek en düşük emekli maaşının ne kadar olacağının sorusunu yanıtladı.
Konu hakkında konuşan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Emeklilerle ilgili çalışmamızı yaptık. Açıklamak yine bana kaldı. 7 bin 500 lira olarak inşallah bu akşam açıklamış oluyorum. Hayırlı olsun."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın canlı yayında yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:
"Bu gece sahura kalkacağız. Ramazanın o manevi havasını inşallah teneffüs etmeye başlayacağız. Tüm İslam alemi için bu manevi huzurun, özellikle depremde ebediyete uğurladığımız şehitlerimize inşallah rahmete vesile olsun. Yaralılarımızın şifa bulmasına vesile olsun diyorum.
BÜYÜK DEPREM FELAKETİNDE SON DURUM
Enkazların süratle kaldırılması, bununla birlikte bir taraftan çadırkentler, konteyner kentler, prefabrikler, şimdi de yarın temel atmaya başlıyoruz. Kalıcı konutların da süratle söz verdiğimiz gibi inşallah bir yıl içerisinde bitirmeye rabbim bizi muvaffak etsin diyorum.
Bu ölçüde büyük bir yıkımın karşısında Türkiye'den daha hızlı refleks gösterecek, harekete geçecek başka bir ülke yok. Biz çünkü geçmişte de bunun imtihanlarını başarıyla verdik.
Depremin ilk dakikalarından itibaren çok hızlı bir şekilde durum tespiti yaptık. Türkiye'nin dört bir yanından ekipleri, araç gereçleri bölgeye sevk ettik.
Kabinemizin tüm üyelerini deprem bölgesine göndererek her birini bir ilin koordinatörü olarak görevlendirdik. Sağolsun bakan arkadaşlarım o gündem bugüne bölgeden hiç ayrılmadan görevlerini yaptılar.
Asker, polis, jandarma, sağlıkçı, madenci, itfaiyeci aklınıza kim gelirse bölgeye gönderdik. Binlerce iş makinesini, uçağından helikopterine, gemisinden İHA'sına kadar tüm imkanlarımızı depremzedeler için harekete geçirdik.
Depremin ardından ilk birkaç saatte çalışmaların düzene girmesiyle arama kurtarma, ardından enaz kaldırma çalışmalarını profesyonelce yerine getirmeye başladık.
Tabii ki o günlerde bir de ağır kış şartları var. Bu şartlara rağmen arama kurtarma ekiplerinin başarılı çalışmalarını gördük. Deprem felaketinin ardından ne kadar büyük bir millet olduğumuzu bir kez daha idrak ettik. Milletimiz asrın felaketini asrın dayanışmasını gösterdi.
DEPREM SORUŞTURMALARINDA SON DURUM
Depremde yıkılan binalarda sorumlulukları bulunanlarla ilgili yürütülen soruşturmalarda 1364 şüpheli hakkında işlem başlatıldı, 302 şüpheli tutuklandı, 466 şüpheli adli kontrol altına alındı, 312 şüpheli hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. Şüphelilerden dördünün yurt dışında olduğu, bunun yanında 64'ünün de öldüğü tespit edildi. Tutuklananlardan 106'sı müteahhit, 163 kişi yapı sorumlusu, 15 kişi yapı sahibi, 18 şüpheli de binada değişiklik yapan kişi.
Adli kontrol altındaki şüphelilerden 85'i müteahhit, 294'ü yapı sorumlusu, 56'sı yapı sahibi, 31'i de binada değişiklik yapan kişiler. Sürecin her aşamasının yakın takipçisi olacağız. Sorumluluklarını yerine getirmeyen adalet önünde hesap verecek, kaçışı yok.
DEPREM SONRASI YENİDEN İNŞA SÜRECİ
Toplam 40 bin 104 afet konutunun ihalesi yapıldı.6 bin 223 köy evinin yapım süreci başladı. Toplamda 650 bin konut inşa edeceğiz.
Şehirlerimizi inşa ve ihya dönemi resmen başlamış durumda. Van'da, Bingöl'de İzmir'de bu işi yaşadık.
Biz bu işte çırak değiliz. Kalfalığı da geçtik, ustalığı yakaladık. Bir taraftan zemin etüdleri hızla devam ediyor. Sert zeminlerde kalıcı konutların yapılması çalışmalarını sürdürüyoruz. 21 Şubat'tan bugüne kadar Gaziantep'te 13 bin 629, Adıyaman'da 2280, Kilis'te 645, Hatay'da 2928, Kahramanmaraş'ta 8773, Şanlıurfa'da 897, Malatya'da 6644, Elazığ'da 505, Adana'da 1171, Osmaniye'de 1657 ve Dİyarbakır'da1122 toplam 40104 afet konutunun ihalesi yapıldı.
Yine Osmaniye'de 600, Kahramanmaraş'ta 620, Malatya'da 2800, Adıyaman'da 1500, Şanlıurfa'da 300, Gazintep'te 310 ve Kilis'te 93 6223 köy evinin de ihalesi. Toplamda 46327 afet konutu ve köy evinin yapım süreci başladı ve inşallah bir yıl içerisinde inşa edewrek hak sahiplerine teslim edeceğiz.
Biz ilk defa bu adımları atmıyoruz. Bir seneyi hedef olarak koyarsın da 13,14,15 ay olur. Biz Van gibi devasa depremde bunu ispat ettik. Şu anda bu işi yaşamak, görmek isteyenler Van'a giderler.
Buralarda da dikey mimariye girmiyoruz. İlk yaptığımız iş süratle zemin kontrollerini yapmak oldu.
Zemin etüdü doğru yapıldığı, yeterli güçlendirme olduğu takdirde, en önemlisi fay hatlarından uzak bölgeler seçildiği takdirde o bölgelerde inşaatlar yapılabilir. Biz zaten Elazığ depreminin üzerinden 15-20 gün geçtikten hemen sonra artçılar devam ederken temelleri attık. O gün inşa ettiğimiz konutların hiçbirinde hasar meydana gelmedi.
Şu an bölgede inşaatları bu kriterler üzerine planlıyor ve başlatıyoruz.
İSTANBUL DEPREME NE KADAR HAZIR?
İstanbul'u iyi tanıyorum. Aşırı derecede iddialı olmak yanlış olur. Depremin tehdit etmeyeceği hiçbir şehir olamaz. Felaket tellallığı yapmayı da doğru bulmuyorum. İstanbul'un belediye başkanıyken kente girişi vizeye tabi tutma tezim vardı. İstanbul'a girmenin bir bedelinin olması lazım.
Belediye başkanlığımda nüfus 8 milyon, 15 milyonu geçti. Planlam noktasında İstanbul maalesef zannedildiği gibi planlamadı, Planlar uygulamaya konulmadı.
Çünkü kimse bu planlara uymuyor. Bizim bir iddiamız vardı, kentsel dönüşüm projeleri dedik, bunları da büyük ölçüde haytata geçirdik. Fakat muhalefet bunun karşılığında sağda solda bunu rantsal dönüşüm olarak tanımlamaya başladı. Çünkü işlerine gelmiyor, rant toplama işi maalesef muhalefete ait. Bu işi onlar iyi beceriyorlar. İstanbul'un meşhur yerlerinden biri vardır, Fikirtepe. Fikirtepe iki ilçeye hitap eder, Kadıköy ve Üsküdar. Fikirtepe'de kentsel dönüşüm için adeta yırtındık ve buradaki dönüşümü yeni yeni hayata geçirdik. O kadar sıkıntı yaşadık.
İnşallah CHP ve ortakları bu depremlerden ders çıkarmış olurlar da kentsel dönüşüm projelerinin karşısında durmaktan vazgeçerler.
ÜNİVERSİTEDE YÜZ YÜZE EĞİTİM NE ZAMAN BAŞLAYACAK?
Bu konuyla ilgili YÖK'e gerekli talimatları verdik. Şu anda diyoruz ki online sistemle biraz devam edelim. Şu anda yurtlarımız bizim çok işimizi görüyor. Bir defa yurt binası güven veriyor. Şartlar yeniden süratle elverişli olursa hibrit eğitim seçeneği tabii ki değerlendirilecektir. Bunun için öncelikle depremzede vatandaşlarımızın güvenle ve huzurla barınabilecekleri kapasitenin oluşturulması gerekiyor. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz. YÖK başkanımızla irtibat halindeyiz. Gereken adımların atılmasını da sağlayacağız. Yüz yüze eğitimle online eğitim tabii ki mukayese edilemez.
CUMHUR İTTİFAKI'NDA SEÇİM SÜRECİ NASIL İLERLİYOR?
Alışılmış bir seçim kampanyası düşünmüyoruz. Çünkü ortada bir hüzün var. Bu hüznün olduğu bir dönemde müziksiz bir kampanya süreci yaşayacağız. Şehirlerimizin tamamında her bir vatandaşımızın tek tek kapısını çalacak, neler yaptık, neler yapacağız tek tek bunu anlatacağız. Çünkü bizim bagajımız elhamdülillah dolu.
Türkiye Yüzyılı vizyonumuza vatandaşlarımızı ortak edecek, her biri insanımıza ihtiyacımız olduğunu anlatacağız. Milletim 20 yılda samimiyetimizi gördü, bize inanadı. Samimiyet üzerine güven üzerine inşa edilen her birliktelik ebedidir. Bizim bu 20 yılda ürettiklerimiz, yaptıklarımız, eğitimde sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, tarımda, dış politikada neler yaptık, neler yapacağız, istiyoruz ki bunları vatandaşlarıma anlalatalım. Biz hayali konuşmuyoruz, gerçekleştiridklerimizi konuşuyoruz.
Biz göreve geldiğimizde 6100 kilometre yol vardı, 29 bin kilometreye çıkardık. Bütün bunların yanında göreve geldiğimizde 26 havalimanı vardı, şimdi 58. Biz batıda varsa doğuda da o olacak dedik.
78 üniversitemiz varken şimdi 208 üniversitemiz var. Iğdır'da da Ağrı'da da Muş'ta da artık üniversitemiz var.
İlkokullarda çocuklar kitap bulamıyordu kitap. Bugünleri yaşadık. Bugğnler kimin günleriydi, CHP'nin günleriydi, onlar bize bunları yaşattı. Ama şimdi biz okullar açılırken sıraların üzerine bu kitapları koyuyoruz.
Gelelim hastanelere. Sağlıkta Sayın Kılıçdaroğlu'nun, Bay Bay Kemal'in SKK Genel Müdürü olduğu dönemleri biliyoruz. Rahmetli Savaş Ay bir program yapmıştı. Programda beyefendiyi gayet iyi anlatıyordu. Okmeydanı SSK'da afedersiniz ölüp de rehine olanları anlatıyordu. Bunları yaşadık. Şimdi orası Prof. Dr. Cemil Taşçı Şehir Hastanesi oldu, biz yaptık. Nerede nereye. Şimdi biz şehir hastanelerinden bahsediyoruz, çıkıyor Bay Bay Kemal biz şehir hastanesi yapmayacağız. Şu şehir hastaneleri olmasaydı, biz Covid'le falan ne yapardık. Covid'i falan başarılı şekilde atlattıysak şehir hastaneleri sayesinde atlattık.
Şehir hastanelerini büyükşehirlerin tamamına yapacağız.
KARADENİZ'DE TAHIL KORİDORU
Ulaşımda, tarımda, diplomaside aynı başarı devam ediyor. Diplomaside başarının en büyük örneği de Rusya-Ukrayna, diğerlerine gitmeye gerek yok. Arabulucu olarak parmakla gösterilen tek ülke Türkiye. Tahıl kordioru olayında Türkiye'nin başarısı dünyada herkesin dilinde.
İki üç gün içerisinde Sayın Putin'le tekrar bir telefon görüşmemiz olacak. Adımlarımız bu alanda da atacağız. Aynı şekilde gübrede de ihtiyaç var. Bunları da dünya piyasalarına, az gelişmiş ülkelere göndererek onları rahatlatmanın gayreti içerisinde olacağız.
Bütün bunların hepsi Türkiye'nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından çok önemli. Türkiye'ye yaşattığımız her biri sessiz devrim niteliğindeki yapısal reformları dile getirsem günler sürer. Özetlenmeyecek, anlatmakla bitmeyecek işler yaptık. Olmaz denilenleri başardık. Hep diyorum ya, nereden nereye. İşte o iki kelime arası öyle uzun ki anlata anlata bitiremeyiz. Kimine Ayasofya derim, nereden nereye geldiğimizi anlar. Ama Ayasofya dediğim zaman bunu anlamayanlar var. Kimine Karabağ derim, bunu anlayan olur ama hala anlamakta zorlananlar olur. İşte biz Ayasofya, Karabağ dediğimiz zaman anlayanalarla beraber yol yürüyoruz.
Kimine Togg derim, anlayanı var, anlamayayanı var. Bazısına Karadeniz'de doğalgaz keşfettik derim, geldiğimiz yeri kavrar. Kimine İHA'larımız, SİHA'larımız, AKINCI'larımız... İnsansız hava araçlarında geldiğimiz noktayı dünya anlıyor da bizde hala anlamayanlar var. Kızılelma diyorsun, adam anlamıyor. Kızılelma bir ufuktur. Dolayısıyla o ufku yakalamak herkesin karı değil.
Kimine de yılda 1 milyona varan istihdam oluşturduk deriz. Emeğin, alınterinin, evine ekmek götürmenin analamını bilen ne manaya geldiğini bilir ama bilmeyen de var.
6'LI MASANIN 7 YARDIMCI FORMÜLÜ
Şu anda o masanın ortaya çıkardığı aday, biz Cumhurbaşkanı olduğumuz zaman bizim bir yardımcıyla çıktığımız yolda bizimle alay ediyordu, "Kaç tane Cumhurbaşkanı Yardımcısı yanına alacak" diyordu. Şimdi bana sorduğu bu soruya ay bay Kemal, "Cumhurbaşkanına kimse böyle bir soru soramaz ki. 15 de olur 150 de olur" diyor. Ben söylemiyorum, o söylüyor. Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi! Şu anda Ankara ve İstanbul belediye başkanlarını da Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak taltif ettiğini söylüyor. Öbür tarafta terör örgütünün parlamentodaki uzantısını da masaya ortak etti, beraber yürüyorlar. Arkadaşlar, devlet yönetiyoruz devlet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir kabile devleti değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yönetecek olanların her şeyden buradan nasibini alması gerekir.
Tam anlamıyla bir eski Türkiye fotoğrafı olan koalisyon mantığıyla çalışıyorlar. Bunların dertleri millete hizmet değil. Aç tavuk kendini darı ambarında zanneder. Dağıt sandalyeleri, al Cumhurbaşkanlığını, havaları bu, bu kadar basit.
HDP zaten masanın yedinci ortağı idi. 'Gizli ortak var' demiştik. Şimdi masanın altından üstüne çıktı. HDP eşittir PKK'dır, HDP eşittir YPG/PYD'dir. Bu denklemde CHP'nin yeri nerede kalıyor, bunu benim milletim düşünsün.
Kandil'deki terörist elebaşıları altılı masanın kendileri için umut oluşturduğunu söylüyorlar, bay bay Kemal'i Kandil'e umut veren aday olarak görüyorlar."
Bu masada her şey var, herkes birbirine çalım atıyor.
CUMHUR İTTİFAKI GENİŞLEYECEK Mİ?
Şu anda o masanın ortaya çıkardığı aday, biz Cumhurbaşkanı olduğumuz zaman bizim bir yardımcıyla çıktığımız yolda bizimle alay ediyordu, "Kaç tane Cumhurbaşkanı Yardımcısı yanına alacak" diyordu. Şimdi bana sorduğu bu soruya ay bay Kemal, "Cumhurbaşkanına kimse böyle bir soru soramaz ki. 15 de olur 150 de olur" diyor. Ben söylemiyorum, o söylüyor. Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi! Şu anda Ankara ve İstanbul belediye başkanlarını da Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak taltif ettiğini söylüyor. Öbür tarafta terör örgütünün parlamentodaki uzantısını da masaya ortak etti, beraber yürüyorlar. Arkadaşlar, devlet yönetiyoruz devlet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir kabile devleti değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yönetecek olanların her şeyden buradan nasibini alması gerekir.
Tam anlamıyla bir eski Türkiye fotoğrafı olan koalisyon mantığıyla çalışıyorlar. Bunların dertleri millete hizmet değil. Aç tavuk kendini darı ambarında zanneder. Dağıt sandalyeleri, al Cumhurbaşkanlığını, havaları bu, bu kadar basit.
Tam anlamıyla bir eski Türkiye fotoğrafı olan koalisyon mantığıyla çalışıyorlar. Bunların dertleri millete hizmet değil. Aç tavuk kendini darı ambarında zanneder. Dağıt sandalyeleri, al Cumhurbaşkanlığını, havaları bu, bu kadar basit.
HDP zaten en başından beri bu masanın yedinci ortağıydı. Şimdi masanın altından üstüne çıktı. CHP ile HDP'nin azami müşterekleri olduğunu biliyoruz ama bunu milletimize anlatmamız gerekiyordu. HDP eşittir PKK'dır. HDP eşittir YPG/PYD'dir Bunu her zaman söyledik. Bu denklemde CHP'nin yeri nerede kalıyor? Bunu milletim düşünsün. Yedili masadaki diğer partilerin vatandaşım benim bir daha düşünsün. Benim vatandaşım millidir, yerlidir. Benim vatandaşım dışarıdan yönetilen emperyal kafaların mahkumu değildir. Emperyal kafaların tamamen dışında milli ve yerli olan bir yönetime benim vatandaşım layıktır. Özellikle de Diyarbakır'da Yasin Börü'leri öldüren... Kim öldürdü? İşter şuanda içeride olan kişiler. Onlar istikamet verdi, 51 evladımız Diyarbakır'da öldürüldü. Kürt kardeşlerim bunların hesabını onlara sormayacak mı?
Eğer benim vatandaşlarımı, Kürt de olsa Zaza da olsa ne olursa olsun, bunların ölümüne neden olmuş olanları dışarı çıkarmak için gayret sarf edenlere yol açıyorsak bunun hesabını ne bu dünyada ne ebedi alemde veremeyiz.
HDP eş başkanlarından biri bay Kemal'in ziyaretinden sonra "Gelecek dönem yapılacakları istişare ettik" dedi. HDP'lilerin planları arasında neler var? PKK'lı teröristlere yönelik operasyonların durması var. Öcalan için Demirtaş için oy vermek var. Kandil'dekilerin talimatlarını uygulamak var. HDP'nin bunlardan başka gündemi yok. Altılı masanın görüştüğü HDP işte budur. Kandil'deki teröst elebaşıları de zaten altılı masanın kendileri için umut oluşturduğunu söyhlüyorlar. Bay bay Kemal'i kendilerine umut veren bir aday olarak görüyorlar. Meral hanım "HDP de HDP'nin talepleri de masaya gelemez" demişti. Ama şimdi HDP aday çıkarmayarak bütün varlığıyla bu kumar masasına oturmuş durumda. HDP verecekleri dstek karşılığında elbette taleplerinin karşılanmasını isteyeceklerini açıkça belirtiyor. Bu taleplerin ne olduğunu da elbette Kandil belirliyor. Milletim bunların oynadığı oyunu görüyor. 14 Mayıs'ta inaşallah gereken dersi benim azizi milletim verecek.
17 BAKAN MİLLETVEKİLİ OLACAK
Yenilenmeye ve gençleşmeye en açık partiyiz. Arkadaşlarımın hemen hemen her birisini şu anda belli illere adaylar olarak görevlendirdik. Kabindeki 17 isim milletvekili adayı olacak. Yardımcım Fuat Oktay Ankara'dan aday olacak. 17 kabine üyemin hemen hemen her birine değişik illerde görevler vereceğiz, onları büyükşehirlerden aday yapmayı belirledik
DEPREM BÖLGESİNDE SEÇİM GÜVENLİĞİ
Vatandaşlarımız haklarını koruyor ve kayıt oluyorlar.
KİRALARDAKİ FAHİŞ ARTIŞ
Adalet ve İçişleri bakanlıklarımız yakın takipteler. Kira konusunda sıkıntı oluşturulmasına izin veremeyiz.
GIDA VE ET FİYATLARINDA DÜZENLEME
Artışlar spekülatif, kesinlikle önüne geçeceğiz. Kıyma ve kuşbaşı miktarını 2 katına çıkaracak, satış noktalarında fiyat kıyma için 119 lira, kuşbaşı et için 129 lira olarak belirlendi.
ESKİ BAKAN MEHMET ŞİMŞEK'LE NE GÖRÜŞTÜLER?
Yurtdışında bazı taahhütleri var, yine görüşme olabilir.