"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5087 %0.13
36,4694 %0.3
3.362.972 %2.933
2.956,78 0,74
Ara
İşçi Haber Ekonomi IMF’den Türkiye’ye asgari ücret uyarısı: ‘Fazla artırmayın’

IMF’den Türkiye’ye asgari ücret uyarısı: ‘Fazla artırmayın’

Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Misyonu Başkanı Jim Walsh, Türkiye'nin 2024 yılı başında yapacağı asgari ücret artışına ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Walsh, geçen yıl uygulanan yüzde 49 oranındaki asgari ücret zammının enflasyonu ciddi şekilde arttırdığını hatırlatarak, bu yıl da benzer bir artışın yapılmasının enflasyonu olumsuz etkileyeceğini savundu.

 

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Türkiye misyonu başkanı Jim Walsh asgari ücret artışını değerlendirdi.

Walsh, yüksek enflasyon yaşanan ülkelerde hızlı maaş artışlarının geleceğe ilişkin beklentileri daha da kötüleştirdiğini kaydetti.

Walsh, Türkiye'nin 1 Ocak'ta yapacağı asgari ücret artışında, geçen yıl olduğu gibi enflasyonun ciddi şekilde yükselmesine yol açacak bir artış yapmaması gerektiğini ve en yoksul kesime destek önlemlerine odaklanması gerektiğini söyledi.

 

ASGARİ ÜCRET ZAMMI VE ENFLASYON

Washington'da düzenlenen IMF-Dünya Bankası yıllık toplantısında Reuters'a konuşan Walsh, Türkiye'nin asgari ücret artışıyla ilgili olarak dengeli bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini söyledi. Walsh, enflasyon beklentilerinin asgari ücret artışlarından büyük ölçüde etkilendiğini vurgulayarak, "Asgari ücret için bir denge kurulmalı. Bu yüksek artışın bu yıl olmamasını umuyoruz, çünkü enflasyonun yüksek olduğu birçok ülkeden edindiğimiz deneyimlere göre, asgari ücretin bu oranda artırılması, enflasyon beklentileri için büyük bir çıpa oluşturuyor. Yetkililerin bir denge kurması gerekiyor ve bunun farkındalar" dedi.

 

 

DÜŞÜK GELİRLİLER İÇİN SOSYAL DESTEK ÖNERİSİ

Jim Walsh, Türkiye'deki düşük gelirli bireyler için asgari ücret artışının tek çözüm olmadığını ifade etti. Türkiye'nin düşük gelirli kesimlere daha fazla destek vermesi gerektiğini belirten Walsh, "Düşük gelirli bireyler için nakit transferleri artırılabilir ya da hükümet destekleri daha etkin şekilde düzenlenebilir" diyerek, sosyal yardımların genişletilmesinin daha sürdürülebilir bir çözüm olacağını vurguladı.

 

"FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ERKEN, İLAVE ARTIŞ GEREKEBİLİR"

Walsh, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz politikaları hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Mevcut sıkılaştırma politikalarını takdir ettiğini belirten Walsh, Türkiye'nin yüzde 14 enflasyon hedefi doğrultusunda TCMB'nin daha fazla faiz artışı yapması gerekebileceğini ifade etti.

"TCMB, sıkı para politikaları izlemeye devam ediyor ve enflasyonun düşüş trendine girdiğini görene kadar faiz oranlarını sabit tutacağını belirtti" diyen Walsh, piyasada TCMB’nin ne zaman faiz indirimine gideceğine dair farklı beklentiler olduğunu belirtti.

Walsh, “Enflasyon aylık bazda yüzde 2,5 seviyesinde seyrederken, faiz indiriminden bahsetmek için muhtemelen erken” dedi.

Mevcut politikaların 2025 sonunda TCMB'nin yüzde 14'lük enflasyon tahminine ulaşmakta yeterli olmayabileceğini kaydeden Walsh, indirimlere hazırlanmak yerine ilave faiz artışları yapılması gerektiğini söyledi.

 

 

2025 ENFLASYON TAHMİNLERİ

IMF'nin projeksiyonlarına göre, Türkiye'de enflasyonun 2025 yılı sonunda yüzde 24 seviyesinde olacağı öngörülüyor. Ancak, Walsh'a göre bu hedefe ulaşmak için TCMB'nin daha fazla faiz artışına gitmesi gerekebilir. Ekonomistler ise TCMB'nin faiz indirimlerine en erken 2025 yılında başlayacağını tahmin ediyor ve faiz oranlarının yıl sonuna kadar yüzde 30 seviyesine inebileceği öngörüsünde bulunuyor.

 

ENERJİ İTHALATI VE ENFLASYON RİSKİ

Walsh, Türkiye’nin istikrarsız enflasyon beklentileri ve yüksek enerji ithalat ihtiyaçlarının, ülkeyi olası enerji şokları ve enflasyonun hızlı bir şekilde artmasına karşı daha savunmasız hale getirdiğini belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin bu durumu yenilenebilir enerji üretimini artırarak telafi edebileceğini ifade etti.

 

 

 

IMF'NİN ASGARİ ÜCRET UYARISINA MAHFİ EĞİLMEZ’DEN YANIT: KAYBEDİLMİŞ BİR GELİR VAR

İktisatçı Mahfi Eğilmez, ekonomide son gelişmeleri CNBC-e'de katıldığı canlı yayınında değerlendirdi.

Mahfi Eğilmez, IMF'nin enflasyonu körükleyen asgari ücret zammından kaçınılması gerektiğine yönelik açıklamasına katılmadığını belirtirken, “Kaybedilmiş bir gelir var, 100 liralık satın alma gücü 50'ye indi. Kaybolan satın alma gücünün verilmesi lazım" değerlendirmesini yaptı.

 

 

“Halk ikna olmadı”

Enflasyona yönelik değerlendirmelerinde Mahfi Eğilmez, toplumda enflasyonun düşeceğine yönelik beklenti oluşturulamadığını şu sözlerle açıkladı:

“Enflasyonla ilgili bir sürü adım atıldı. Faiz yükseltildi, zorunlu karşılıklarla oynandı birtakım düzenlemeler yapıldı. Fakat biz beklentileri değiştiremedik. Toplum enflasyonun düşeceğine yönelik beklenti içine girmedi. 

Hane halklarının fiyatı etkilemesi nasıl olur? Enflasyonun yüksek olacağını düşündüğü için ucuz gördüğü şampuanı daha çok talep edecek. Bu beklenti değişmiş değil. Kalıcılık riski burada. En büyük risk burada. Bunu değiştiremedik. Geleceğe dair beklentilerin değişmesi gerekir, 2001'de ne yaptıysak onu yapmamız gerekir. O zaman yapısal reformlarla insanların beklentileri değişti. Bugün beklenti değiştirici bir adımımız yok.”

 

 

ASGARİ ÜCRETE IMF YORUMU

Mahfi Eğilmez, IMF’in Türkiye’de 2025 yılı asgari ücretinin belirlenmesinde yüksek zam yapılmaması uyarısına katılmadığını şu ifadelerle anlattı:

“IMF'ye katılmıyorum, kaybedilmiş bir gelir var, 100 liralık satın alma gücü 50'ye indi. Gelecekte 17,5 olacak onu yapalım, kaybolan 50 ne olacak. IMF hep böyle der ama doğru bir iş değil. Burada iki görüş var. Birincisi ücret artışı enflasyona neden olur, ikincisi neden olmaz. Yılbaşı 100 lira olan ücret yüzde 50 enflasyon varsa 50 ilave edince enflasyonist etki yaratmaz. Öyle bile olsa bu enflasyonist baskı yaratabiliyor. İstihdam edilen sayısı artıyor, ikincisi yeniden satın alma gücü vermiş oluyorsun. Kişilere bunu kaybettin ama biz enflasyonu düşüreceğiz diyemezsin. Kaybolan satın alma gücünün verilmesi lazım. Bütün diğer parçalar yapılıyorsa bunu kabul ettirmen mümkün. Ama hiçbir şey yapmayıp ücreti düşük tutuyorsan haklı olarak isyan ediyor. Ücreti artırmamak insanlığa aykırı. Sosyal devlette emek zayıftır, sermaye güçlüdür. Emeği korumak lazım. Sen diyorsun ki asgari ücreti o kadar artırma. IMF'ye kesinlikle katılmıyorum.”

 

“FARKLI HANE HALKLARI MI BULUYORUZ?”

Ünlü iktisatçı Mahfi Eğilmez, tüketici güveninin 16 ayın zirvesinde olmasına yönelik “Tüketici güveni ile enflasyon beklentileri arasında çelişki var. Hanehalkı gelecek iyi olacak diyor. Merkez Bankası soruyor hanehalkı enflasyon yüzde 75 olur diyor. Farklı hanehalkları mı buluyoruz. Aynı hanehalklarına sormak lazım bu soruları” derken, konut satışlarında artışa da “Konut hala faiz getirisine alternatif. Konut açlığı hiç bitmiyor” dedi.

 

“TÜRK MİLLETİ ALTINI SEVER”

Altında son dönemde görülen art arda rekorlar için de Eğilmez, altının böyle ortamların en belirgin yatırım aracı olduğunu söylerken, “İnsanlar bu nedenle altına dönüyor” dedi. Eğilmez, değerlendirmesini şu şekilde sonlandırdı:

“Merkez bankaları da altın alıyor. Ortadoğu'daki karışıklık olan yerde ABD seçimleri derken gram altın 3 bin lirayı geçti. Bizim yatırımcıların portföyünde az veya çok altın var. Türk milleti altını sever.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *