Türkiye ekonomisi, yeni yılda da önemli gelişmeler ve zorluklarla karşı karşıya kaldı. Aralık 2024’te Merkez Bankası, uzun bir aranın ardından faiz indirimine gitti. Aralık ayından itibaren, yeni yılın ilk üç ayında faiz indirimleri sürdü. Son olarak, Mart ayında gerçekleştirilen toplantıda Merkez Bankası, politika faizini 250 baz puan düşürerek %42,5 seviyesine çekti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Mart 2025 Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre; katılımcıların yıl sonu enflasyon (TÜFE) beklentisi bir önceki ankette %28,30 iken, Mart ayında %28,04’e geriledi. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi %25,26’dan %24,55’e, 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise %17,26’dan %17,06’ya düştü.
Döviz kuru beklentileri incelendiğinde; katılımcıların yıl sonu dolar/TL tahmini önceki ankette 42,89 TL iken, Mart ayında 42,79 TL olarak güncellendi. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise 44,42 TL seviyesine çıktı.
GÖZALTILAR Sonrası Piyasalarda Dalgalanma yaşandı
19 Mart 2025'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, Türkiye ekonomisinde sert dalgalanmalara yol açtı. Siyasi belirsizlik nedeniyle piyasalarda oynaklık artarken, döviz kuru ve borsa ciddi değer kayıpları yaşadı.
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından dolar kuru 42 TL seviyesini test ederken, euro 45 TL’ye kadar yükseldi. Borsa İstanbul’da yaşanan sert satışlar nedeniyle iki kez devre kesme uygulandı. BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 8’i aşan kayıpla tamamladı.

Şimşek’ten ‘Ekonomide kararlılık’ mesajı
Ekonomide yaşanan dalgalanmaların ardından Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, görevinin başında olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise pazar akşamı yaptığı açıklamada, ekonomik programın kararlılıkla sürdürüldüğünü belirterek, ilgili kurumların piyasaları yakından takip ettiğini ifade etti.

Merkez Bankası’ndan Acil Önlemler
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, piyasalardaki oynaklığın geçici olduğunu ve ekonomiye etkilerinin sınırlı kalması için hızla önlem aldıklarını açıkladı. Karahan, "Döviz kurunda yüzde 3, ülke risk priminde 71 baz puan, 10 yıllık tahvil faizinde 4,5 puan ve kur oynaklığında 15 puana varan artışlar yaşandı." dedi.
Piyasalardaki dalgalanmayı kontrol altına almak için Merkez Bankası 20 Mart’ta Para Politikası Kurulu’nu topladı. Alınan karar doğrultusunda, enflasyon görünümüne yönelik riskleri dengelemek amacıyla sıkı parasal duruşa destekleyici tedbirler getirildi. Bu kapsamda, Merkez Bankası gecelik borç verme faiz oranı yüzde 44’ten yüzde 46’ya yükseltilirken, politika faizi yüzde 42,5 seviyesinde sabit tuttu.

BORSA DÜŞTÜ, DÖVİZ REKOR KIRDI
Habertürk’te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 19 Mart tarihinde yaşanan ekonomik gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu. Gözaltı sürecinin ardından dövizde hareketlenmeler olduğunu ve kısa vadede çözüleceğini belirten Cevdet Yılmaz, ‘’Hiç etkilemedi demiyorum. Tabi ki etkiledi. Borsa düştü, kur da Merkez Bankası ve diğer kurumlarımızın çabalarıyla istikrarlı şekilde belli bir seyre gelmiş durumda. Faiz oranlarında biraz etkilenmeler oldu. Bunları abartmayalım bence. Bunlar 3 günlük, 5 günlük etkiler sonuç itibarıyla. Sayın Cumhurbaşkanımızın açık ve net programa desteği var. En kıymetli şey bu. Onu da kararlılıkla hayata geçiriyoruz. Bu etkiler kısa vadeli sınırlı olarak kalacaktır. İlk günkü havanın dağıldığını görüyoruz’’ açıklamasında bulundu.
YILMAZ: ENFLASYONDA YÜZDE 39'LARA DÜŞME EĞİLİMİ VAR
2025 ekonomisinin temellerinin sağlam olduğunu ve ülkede yaşanan gelişmelerin ekonomiyi en fazla kısa vadede etkileyebileceğini belirten Yılmaz, ‘’Ekonomide bir temeller vardır. Bir de yukarıda olup biten konjonktürel, dönemsel hadiseler var. Ekonomimizin temelleri sağlam. Bütçeye, cari dengesine, enflasyondaki gidişata, istihdama, büyümeye bakarsınız. Bankacılık sistemine, rezervlere bakarsınız. Bütün bu göstergelere baktığımızda hepsinde bir iyileşme var. Cari açığımız tarihi düşük seviyelerde. Bütçe açığı depreme rağmen yüzde 5'ler civarında, kontrol altında. Rezervlerimiz oldukça yeterli seviyelerde. Ciddi anlamda rezerv birikimi sağladı Merkez Bankası. Yüzde 3,2 büyüme kaydettik. İşsizliğimiz tek haneli rakamlarda. Enflasyon oranımız da yüzde 39'lara kadar düşüş eğilimi var. Bankacılık sistemimiz sağlam, sermaye yeterlilik oranları sağlam Konjonktürel etkiler olumlu ya da olumsuz her zaman olabilir. Diğer etkiler kısa vadeli ve sınırlı kalmak durumundalar. Tabii ki etkilendik. Borsa düştü. Kur da Merkez Bankası ve diğer kurumların çabalarıyla oldukça istikrarlı seyre gelmiş durumda. Faiz oranlarında, risk algılarında bir miktar etkilenme oldu. Bunun üzerinde bütçe etkisinden bahsedebilirsiniz. Bunu abartmayalım. Bu olaylar uzun süre devam eder, ülkede kargaşa oluşur o zaman daha köklü bir etkiden bahsedebilirsiniz. Sayın Cumhurbaşkanımızın çok açık ve net programa desteği var. Bu programın arkasında siyasi irade ve toplumsal sahiplenme var. Kararlılıkla hayata geçiriyoruz. Bu etkiler dönemsel, kısa vadeli, sınırlı etkiler olarak kalacaktır’’ dedi.

REZERVLERDE GEÇEN HAFTAYA GÖRE GERİLEME YAŞANDI
TCMB, haftalık para ve banka istatistiklerini açıkladı. Buna göre, 21 Mart itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 9 milyar 741 milyon dolar azalışla 88 milyar 328 milyon dolara indi. Brüt döviz rezervleri, 14 Mart'ta 98 milyar 69 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu.
Bu dönemde altın rezervleri ise 772 milyon dolar artışla 74 milyar 13 milyon dolardan 74 milyar 785 milyon dolara yükseldi. Böylece Merkez Bankasının toplam rezervleri, 21 Mart haftasında bir önceki haftaya göre 7 milyar 968 milyon dolar azalışla 171 milyar 82 milyon dolardan, 163 milyar 114 milyon dolara geriledi.