2015-2023 yılları arasında yapılan resmi raporlar ve araştırmalar, bu sorunun boyutlarını gözler önüne seriyor.
2015 yılında, Türkiye genelinde 16.258 çocuk istismarı vakası rapor edildi. Ancak bu rakam, her geçen yıl artış göstermeye başladı. 2016 yılında, rapor edilen çocuk istismarı vakaları 22.655’e çıktı. 2017 yılında ise 23.713 sayısına ulaştı.
2018 yılında çocuk istismarı vakaları 32.759’u geçti. Bu yılki artış, medyanın da daha fazla ilgi göstermesi ve toplumsal farkındalığın artmasıyla ilişkilendirilebilir.
2019’da rapor edilen vakalar 31.445’e ulaştı ve 2020 yılında ise bu sayı 18.450’nin üzerine çıktı. Bu yıllardaki artış, istismar vakalarının daha az rapor edildiğini göstermekle birlikte, bu tür vakaların sayısının gerçek boyutunun sadece buzdağının görünen kısmı olduğunu düşündürmektedir.
2021 yılında, çocuk istismarı vakaları 24.432 olarak kaydedildi. Bu artış, COVID-19 pandemisinin getirdiği sosyal izolasyon ve ekonomik zorlukların da etkisiyle, çocukların daha fazla risk altında olduğunu göstermektedir.
2022 yılında rapor edilen vakalar 31.890’a ulaştı, 2023 yılında ise bu sayı 29.145’i aştı.
ÇOCUK İSTİSMARI NEDEN ARTIYOR?
Çocuk istismarındaki artışın birçok nedeni olabilir. Toplumsal ve ekonomik stres faktörleri, pandeminin etkisi, aile içi şiddet ve madde bağımlılığı gibi faktörler, çocukları daha fazla risk altına sokmaktadır. Ayrıca, istismar vakalarının rapor edilme oranındaki artış, toplumsal farkındalığın ve medya ilgisinin artmasıyla ilişkili olabilir. Ancak bu, sorunun çözümü için atılması gereken adımları hızlandırmak gerektiğini göstermektedir.
ÇOCUĞUMUN İSTİSMARA UĞRADIĞINI NASIL ANLAYABİLİRİM?
Çocuk istismarı, aileler için büyük bir endişe kaynağıdır ve çocukların güvenliğini tehdit eden önemli bir sorundur. Çocuk İstismarı ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Kasım Karataş, çocuklara yönelik istismar ve şiddet vakalarının endişe verici bir artış gösterdiğini belirtiyor. 2021 yılında Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan verilerde, 20.459 dosyanın “çocuğa karşı cinsel istismar” suçuna ait olduğu vurgulanmıştır. Bu veriler, çocukların cinsel istismara uğramasının nadir bir durum olmadığını, çoğunlukla aile içinde ve ailenin yakın çevresinde gerçekleştiğini ortaya koyuyor.
ÇOCUKLAR NEDEN İSTİSMARI GİZLER?
Prof. Dr. Karataş, çocukların cinsel istismarı genellikle gizlediğini ve bunun birkaç nedeninin olduğunu belirtiyor. Çocuklar, yaşadıkları durumu utanma, suçluluk duygusu veya korku nedeniyle gizleyebilirler. Çocuklar, kendi hataları yüzünden istismara uğradıklarını düşünebilir ve nasıl başa çıkacaklarını bilmeyebilirler. Ayrıca, istismarı sevgiden ayırt edemeyebilirler ve aile üyelerinin veya diğer önemli kişilerin kaybedilmesinden korkabilirler.
İSTİSMARIN BELİRTİLERİ NELER OLABİLİR?
Aileler, çocuklarındaki ani davranış değişikliklerine dikkat etmelidir. İstismar belirtileri arasında şunlar yer alabilir:
- Çocuğun içe kapanması,
- Okul başarısızlığında artış,
- Okula gitmek istememe,
- Gece korkuları,
- Yaşına uygun olmayan sözler veya davranışlar,
- Altını ıslatma gibi davranış sorunları.
Bu tür değişiklikler, çocuğun yaşadığı bir sorun veya travmanın işareti olabilir.
NE YAPILMALI?
Eğer bir aile çocuğunun istismara uğradığından şüpheleniyorsa, hızlı bir şekilde harekete geçmelidir. Prof. Dr. Karataş, ailelerin emniyet veya jandarma ile iletişime geçmeleri gerektiğini, ayrıca savcılığa, üniversite hastanelerinin çocuk koruma merkezlerine, genel sağlık kuruluşlarına veya Çocuk İzlem Merkezleri'ne (ÇİM) başvurmaları gerektiğini belirtiyor.
ÇOCUK İZLEM MERKEZLERİ (ÇİM) NEDİR?
Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM), cinsel istismara uğramış veya şüpheli durumda olan çocuklar için kurulan özel birimlerdir. Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler bünyesinde faaliyet gösteren bu merkezler, çocuğun adli muayene, ifade alma ve diğer işlemlerini tek bir merkezde gerçekleştirir. Gizlilik esasına göre çalışan bu merkezler, çocuğun ve ailenin kimlik bilgilerini korur ve tüm müdahaleler tek merkezde toplanarak çocuğun tekrar travma yaşamasının önüne geçilir. Türkiye genelinde 61 ilde bulunan 64 ÇİM, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’ndan uzman personel ile desteklenmektedir. Uzmanlar, bu merkezlerin sayısının artırılmasını önermektedir.
Türkiye’de her yıl on binlerce çocuk istismara uğruyor ve bu durum ciddi bir toplumsal sorun teşkil ediyor. 2015-2023 yılları arasındaki veriler, sorunun boyutlarını gözler önüne sererken, bu sorunun çözülmesi için acil önlemler alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Çocukların güvenliği ve refahı için toplumsal bir seferberlik başlatmak, bu karanlık gerçeği aydınlatmanın ve gelecekteki nesilleri korumanın anahtarı olacaktır.