Millî görüş şiarını kendilerine düstûr edinen 73 Akıncılar Kuşağının temsilcileri, İstanbul'da ve Türkiye'de temelini atacakları oluşum için bir araya geldi.
Konuşmanın açılışında Kıbrıs Harekâtının nasıl başladığına şu sözlerle değinildi:
"1963 yılında Kıbrıs'taki zulüm başladığı zaman Türkiye, içinde bulunduğu şartlardan dolayı müdahale etmekte hem silah yönünden hem de yönetim yönünden çok da etkin değildi. Fakat 1973 yılında, yine Türkiye'nin içerisinden birileri çıktı ve Türkiye genelinde bir imza kampanyası başlattı. Hükümeti de gayrete getirmek adına, Türkiye'nin birçok yerinde bu imza kampanyalarıyla beraber, halkı aslında bir uyanışa davet etti. Hükümet, halkın da arkasında olduğunu görünce; 20 Temmuz 1974 yılında Kıbrıs Harekâtını başlattı."
73 SELÂMET AKINCILARI MANİFESTOSU
O görünmeyen kahramanlardan bir tanesi Ahmet Tanrıverdi sözü alarak 73 Selamet Kuşağı Akıncılarının manifestosunu okudu:
İlk insan ve ilk peygamber Hz. Adem'in, yaratıcıdan alarak ortaya koyduğu ilke ve prensiplere karşı çıkılması ile başlayan hak ve batıl mücadelesi günümüze kadar gelmiş, kıyamete kadar da devam edecektir. Bu mücadele peygamberler, hakkın onlara karşı çıkan firavunlar, nemrutlar, Ebu Cehil ve Ebu Lehebler ise bâtılın temsilcisi olmuşlardır.
Hakkı temsil eden peygamberler adalet, aydınlık ve Allah'a kulluk anlayışını; bâtılı temsil edenler ise zulmü, sömürüyü, karanlığı ve kula kulluk anlayışını temsil etmişlerdir.
Önceki peygamberlerin ortaya koyduğu hak yolunun ilkeleri zamanla değişikliğe uğramış, bozulmuş, son peygamber Hz Muhammed (s.a.v) getirdiği İslam'ın ise bozulmadığı, bozulmayacağı ve kıyamete kadar baki kalacağı bizzat Allah tarafından vaadedilmiştir.
İslam'ın ilkelerini bozamayacaklarını anlayan bâtılın temsilcileri, müslümanları bozmak, onların yaşayışlarını bâtıla uygun hale getirmek, kimliksiz ve kişiliksiz bir müslüman tipi oluşturmak için var güçleriyle çalışmışlar ve başarıya ulaşmışlardır. 600 yıl boyunca yeryüzünde hakkı ve adaleti hakim kılan Osmanlı Devleti'ni yıkmışlar, yerine kurulan Türkiye Cumhuriyetini de tamamen yok ederek İslam'ı yeryüzünden silmenin plan ve projelerini uygulamışlardır.
ERBAKAN'IN AÇTIĞI YOLDA, AYNI DÜSTÛRDA...
Daha sonra Yeniden Refah Partisi kurucularından olan ve Enerji İşçileri Sendikası Başkanı Mahmud Altunsoy "tam bir mücahit, tam bir akıncı" övgüleriyle sahneye davet edildi.
Türkiye sendikacılığının geçmişte temiz izleri olmadığını söyleyen Altunsoy, Necmettin Erbakan'ın bu konuda Türk-İş'in, DİSK'in karşısına Hak-İş'i, Kamu-Sen'in karşısına Memur-Sen'i, TÜSİAD'ın karşısına MÜSİAD'ı kurdurarak müspet ve mütedeyyin camianın söz sahipliğine önünü açtığını vurguladı.
Necmettin Erbakan'ın bu konuda ön açmasıyla birlikte, 2013 yılında 15.000 üyesi bulunan Enerji İşçileri Sendikası'nı kurduğunu söyleyen Altunsoy, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Merhum Erbakan hocamız feraset ehli bir insandı. Elin Yahudisi 10-20-50-100 yıllık planı nasıl yapıyorsa merhum Erbakan hocamız da onlardan çok daha iyi planlar yapmayı başarabilen, tıpkı Malcolm X'in dediği gibi, bütün uyanıkları uyandırmaya vesile olabilecek bir iradeye sahip bir insandı. Dolayısıyla bizim çocukluk yıllarımız MGV(Milli Gençlik Vakfı)'lerde AGD(Anadolu Gençlik Derneği)'lerde geçti.
Eğer o tarihlerde rahmetli Erbakan hocamız MGV'leri AGD'leri -gençliğin kurtuluşuna vesile olacak o dernekleri vakıfları- kurmasaydı, o sistem oluşmasaydı belki de o dönemlerde bizler ateri salonlarında bilardo salonlarında belki yanlış arkadaşlıkların kurbanı olacaktık. Bu vesileyle bize çok büyük değerler kattılar ve biz de o bilinçle birlikte yetiştiğimizde de elimize imkan geçtiğinde aynı düstûr ve çizgide yürümeye gayret ettik."
"KADER, GAYRETE AŞIKTIR"
Altunsoy, "Enerji İşçiler Sendikası'nı kurarken insanlar bize dediler ki 'Siz delisiniz bu işi başaramazsınız' Çünkü bunu söyledikleri yerlerde kendilerinin bakış açısına göre haklı tarafları vardı. Herkesin güldüğü 'Sen mi başaracaksın?' dediği yerde, 'Kader, gayrete aşıktır' azmettikten ve niyetler halis olduktan sonra biiznillah başarılamayacak hiçbir şey yoktur. Ben şunu çok tecrübe ettim; bir işi başaramazsınız yapamazsınız edemezsiniz dedikleri yerde o işi başardığınızda kim size muhalefet ediyorsa, başardığınızda ilk alkış tutanlar da onlar oluyor." ifadelerini kullandı.
