Adli Tıp Genel Kurulu’nun 30 üyesi, 2011 yılında hazırlanan ve "Kandaki karbondioksit oranı ölümden sonra artar" ifadesine sahip raporu tamamen reddetti. 25 Mart 2009’da helikopterinin düşmesi sonucu yaşamını yitiren Yazıcıoğlu’nun tıbbi belgelerini yeniden gözden geçiren Adli Tıp Kurumu, soruşturmanın yönünü değiştirecek önemli bulgulara ulaştı. Yeni raporda, "Ölümden sonra karboksihemoglobin oluşmaz" denilerek, 2011 tarihli raporun yanlış olduğu vurgulandı.
10 Haziran 2024 tarihinde yayımlanan yeni rapor, Yazıcıoğlu ve helikopterin düşürülmüş olabileceği iddialarını destekliyor. Kazadan sonra 5-6 saat hayatta kalabilen ve yardım çağrısı yapan gazeteci İsmail Güneş’in kanında yüzde 27 karboksihemoglobin tespit edilmişti. Karboksihemoglobin oranının zamanla düştüğü göz önüne alındığında, ilk anda oranının yüzde 50 civarında olduğu tahmin ediliyordu. Bu, helikopter kazasının yaşandığı anlarla çelişiyordu. Tıbbi veriler, kanında yüzde 50 karboksihemoglobin bulunan bir kişinin bayılması gerektiğini gösteriyor. Ancak, Güneş uzun süre hayatta kalmış ve yardım istemişti.
2011’deki rapor, bu çelişkiyi ve gazla zehirlenme iddialarını "Kandaki karboksihemoglobin oranı ölümden sonra da artabilir" şeklinde açıklamaya çalışmıştı. O dönemdeki rapora göre, gaz oranı ölümden sonra yüzde 27'ye yükselmişti ki bu tıbben imkansız olarak değerlendiriliyor. Adli Tıp Genel Kurulu, Yazıcıoğlu’nun kanında yüzde 13,1 karboksihemoglobin buldu ve "Ölüm öncesinde karbonmonoksit gazına maruz kalmıştır" ifadesini kullandı.
YENİ RAPORDA İKİ OLASILIK ELE ALINDI
Yeni raporda, gaz seviyesinin nasıl yükseldiğine dair iki olasılık öne sürülüyor: Helikopterin kalkışından düşüşüne kadar geçen 25 dakikalık süre zarfında helikopter içerisinde kurulmuş bir sistem veya kaza sonrası helikopter kabinine dolan duman. Adli Tıp, bu iki durum arasında tıbbi olarak bir ayrım yapılamayacağını belirtiyor ve konunun adli tahkikatla aydınlatılması gerektiğini ifade ediyor. Muhsin Yazıcıoğlu ve diğerlerinin ölümüne neden olan bir sistem varsa, bunu Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve jandarmanın tespit etmesi gerektiğini söylüyor.
ÖNCEKİ RAPORDA FETÖ PARMAĞI İDDİASI
Yeni Şafak’ta yer alan bilgilere göre, 2011’deki raporu hazırlayan kurulun FETÖ tarafından mevzuata aykırı şekilde oluşturulduğu öne sürülüyor. Dönemin Adli Tıp Başkanı Cengiz Haluk İnce, Devlet Denetleme Kurulu’nun talebi üzerine bir kurul yerine Adli Tıp’ta görevli doktorları incelemeyle görevlendirmişti. İnce, incelemenin Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’na gitmesini engelledi ve FETÖ'cü doktorlardan oluşan bir ekibe havale etti. Bu dönem, FETÖ’nün Adli Tıp’ta en fazla örgütlendiği dönem olarak biliniyor. İnce, 15 Temmuz sonrasında gözaltına alınan isimlerden biriydi. FETÖ’nün Adli Tıp yapılanmasında önemli bir rol oynayan Ahmet Sadi Çağdır da raporda başrolü üstlendi ve 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
KARBOKSİHEMOGLOBİN NEDİR?
Karbonmonoksit gazı solunduğunda, akciğerlerden kana geçer ve hemoglobinle birleşerek karboksihemoglobin oluşturur. Bu durum, oksijeni azaltarak kalp, beyin ve diğer organların işlevlerini etkiler ve çoğu zaman ölümle sonuçlanabilir. Şofben, soba, maden ve araç egzozundan çıkan gazlar bu tür zehirlenmelere yol açabilir.