TBMM Genel Kurulunda siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz aldı.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, sosyal medya platformu Discord'a erişim engeli getirildiğini anımsatarak, bu tür platformlarda kişisel verilerin kullanıldığı iddialarının yer aldığını söyledi.
Kişilerin veri mahremiyetini temin edememenin hükümet için ciddi bir sorun olduğunu ifade eden Kaya, "Discord'da paylaşılan verilerin hangi yolla elde edildiğini bilmek, kamuoyunun hakkıdır. Gerek Discord gerekse başka mecraların kişisel verileri elde edip etmediğini ve ne şekilde kullandığını hükümetin açıklaması gerekmektedir." diye konuştu.
GSM şirketlerinin tarife artışlarına da değinen Kaya, "Bu konularla ilgili iktidar 'Bunlar özel şirketlerdir, biz müdahale edemeyiz.' şeklinde bir gerekçe ortaya koymuştur. Keşke ekmek ve simit fiyatlarına müdahale ettiğiniz şekilde buraya da müdahale edebilme kararlılığını ortaya koyabilseydiniz. GSM şirketlerinin vatandaşı ezmesi konusunda en ufak bir adım atamıyorsunuz. GSM şirketlerinin yüksek zam oranlarını kamuoyuna izah etmek gibi bir mecburiyetiniz var." ifadelerini kullandı.
"YURT DIŞINDAN TONLARCA MISIR GELİYOR"
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, Türkiye'nin 2022'de 2,7 milyon ton, 2023'te ise 2,5 milyon ton mısır ithal ettiğini belirterek, Türkiye'nin ithal mısıra ödediği paranın yıllık 1 milyar dolar civarında olduğunu kaydetti.
Mısırın, nişasta bazlı şekerler, gıda sanayi ve hayvan yemlerinde kullanıldığını anlatan Çömez, "Öylesine plansız bir uygulama var ki, bu iki yıl içerisinde yurt dışından ithal edilen mısırlar inanılmaz rakamlarda. Vahim olan da bu mısırlar, Ukrayna'dan ve Rusya'dan ithal ediliyor." dedi.
Çömez, Türk çiftçisinin düşen mısır fiyatları sebebiyle geçen yıl domates, biber ve karpuz ektiğini ve bunlardan dolayı büyük zararlar gördüğüne söyledi.
Marmara ve Ege bölgelerinde çiftçilerin bu ürünlerini sokaklara döktüğüne dikkati çeken Çömez, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ne oldu bunun karşılığında? Devlet inanılmaz bir borç altına girdi, mısır ithalatına senelik 1 milyar dolardan fazla para verdi. Bu sene mısırda bir sıkıntı baş gösterdi. Adana'da mısırın tonu 8 bin 500, Bandırma'da mısırın tonu 10 bin 800 lira. Türk çiftçisi inim inim inlerken ürünlerini sokağa dökerken 1 milyon ton mısır ithalatına izin geldi. Bunları da kim getirecek bilmiyoruz. Bandırma Limanı'ndan bazı belgeler aldım. Türk tarımı için kahrolmamız gereken utanç belgeleridir. Tonlarca mısır geliyor yurt dışından."
"RUH SAĞLIĞI YASASINA İHTİYAÇ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise 10 Ekim'in Dünya Ruh Sağlığı Günü olduğunu dile getirerek, ruhsal hastalıkların sanılanın aksine toplumun bütününü ilgilendiren toplumsal bir sorun olduğunu söyledi.
Kentleşme, salgın, iklim krizinin neden olduğu afetler, enerji krizi, savaşlar ve tüm dünyada baş gösteren ekonomik zorluklar ile gündelik hayattaki stresin, baş edilmesi gereken hususlar olduğunu bildiren Akçay, birçok ülkede yapılan toplumsal taramaların ruhsal hastalıkların yaygın olduğunu gösterdiğine işaret etti.
Akçay, her dört kişiden birinin yaşamlarının bir döneminde bazı ruhsal hastalıklardan etkilendiğine, öte yandan gelişmiş ülkelerin tamamında ruh sağlığı yasası bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Maalesef ülkemizin bugüne kadar bir ruh sağlığı yasası olmamıştır. Tüm bu sorunlarla şuurlu, programlı ve etkili şekilde başa çıkabilmek için bilimsel, önleyici, koruyucu, hasta ve hizmet merkezli, hakların, sınırların, yetkilerin açık ve net olarak belirlendiği bir toplumsal sözleşmeye, bir ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bir ruh sağlığı yasasının da inşallah en kısa zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülerek yasalaşmasını arzu ediyoruz."
"MISIR VE SOYA YOKSA HAYVAN BESLEYEMEZSİNİZ"
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Cezasızlık algısı ortadan kaldırılmalıdır." sözlerini anımsatarak, Türkiye'de cezasızlık meselesinin bir algı değil, bir olgu olduğunu savundu.
10 Ekim'in aynı zamanda Dünya Ruh Sağlığı Günü olduğunu hatırlatan Günaydın, "Türkiye'de ruhsal bir hastalıktan muzdarip olanların oranı yüzde 38. Psikiyatrist hastalığı olanların oranı yüzde 8. İnsanlar depresyon, fobi, travma sonrası stres bozukluğu gibi anksiyete bozuklukları çekiyorlar. Sebep, yarattığınız düzen işte. Buna karşılık 100 bin nüfusa düşen ruh sağlığı çalışanı Avrupa bölgesinde 44'ken Türkiye'de yalnızca 16." değerlendirmelerini paylaştı.
Günaydın, mısır ithalatına getirilen yeni tarife kontenjanına ilişkin de "Bu neye mal oluyor biliyor musunuz? Bir günde Konya Borsasında tonu 9 bin 500 liradan satılan mısır, alınan karar çerçevesinde 8 bin liraya indi. Siz ithalat lobilerinin mi yoksa yerli üretimin mi destekleyicisisiniz? Mısır ve soya yoksa hayvan besleyemezsiniz, yani mısırı ve soyayı ithalatla getiremezseniz bu memlekete. Türkiye'de bir tane hayvan besleyebilecek gücünüz yok." ifadelerini kullandı.
"KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE SIFIR TOLERANS”
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, tüm dünyada mücadelesi verilen kadına yönelik şiddetin, temel insan hakkı ihlallerinden biri olduğunu belirtti.
Bugün olduğu gibi gelecekte de kadına yönelik şiddet ve istismarla mücadeleyi en güçlü bir şekilde sürdüreceklerini vurgulayan Gül, "Her alanda kadının güçlenmesini esas alıyoruz. Her kadının, her zaman, her yerde kendisini güvenli bir şekilde hissedebileceği bir ortam için yapmış olduğumuz mücadeleleri arttırarak sürdüreceğiz. Bu konuda yaptığımız çok önemli çalışmalar, düzenlemeler, uygulamalar var." dedi.
Gül, AK Parti hükümetleri döneminde kadının hem çalışma hayatına hem sosyal, toplumsal hayata katılımını sağlayan birçok düzenlemenin hayata geçirildiğini belirterek, Anayasada da kadına yönelik pozitif ayrımcılık ilkesini getirenin yine AK Parti hükümeti olduğuna işaret etti.
Türk Ceza Kanunu'nda kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin gerekli düzenleme ve uygulamaları hayata geçirdiklerini kaydeden Gül, "Ailenin korunması, kadına yönelik şiddetle mücadele anlamında 6284 Sayılı Kanun düzenlemesini hayata geçirdik. Kolluk kuvvetleri çerçevesinde İçişleri Bakanlığımızın KADES, Aile Bakanlığımızın ŞÖNİM uygulaması, Adalet Bakanlığımızın elektronik kelepçe, aile mahkemelerinin korunması, bu konuda eylem planları hükümetimizin bu konuda ortaya koymuş olduğu çok önemli çalışmalardır." değerlendirmesinde bulundu.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede "sıfır tolerans" ilkeleri olduğunu vurgulayan Gül, "Kurumlar arasındaki koordinasyonu çok önemsiyoruz. Bir çocuğun, bir kadının, bir insanımızın hayatını kaybetmemesi, şiddete, cinayete kurban gitmemesi için ne gerekiyorsa onu yine yapma kararlılığındayız. Bu konuda anayasaysa anayasa, kanunsa kanun, uygulamaysa uygulama ne gerekiyorsa büyük bir özgüvenle, hassasiyetle yapacağımız çalışmaları da yapma kararlılığındayız." diye konuştu.
Gül, tüm partilerin katılımıyla Mecliste kadına yönelik şiddet ve istismarı önlemeye yönelik bir araştırma komisyonu kurulacağını dile getirerek, "Meclisimizde bu konuda da daha fazla hangi mevzuata ihtiyaç var ve uygulamalarda hangi aksaklık var, çocuğu koruyacak, kadını daha da koruyacak tüm çalışmaları hep beraber yapacağız." dedi.