Sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelen Demiröz, bu ülkenin milletiyle kader birliği yaptıklarını vurgularken, diğer siyasi partilerin Türkiye’yi yönetme konusunda herhangi bir hazırlıklarının bulunmadığını ifade etti.
Demiröz, toplantıda, "AK Parti her yerde imzasını atmış" diyerek, partinin ülke genelinde yaptığı yatırımlara dikkat çekti. "Türkiye'nin her köşesine, her ilçesine, her beldesine gitme kararı aldık," diyen Demiröz, AK Parti'nin her bölgede yatırım yaptığını belirtti.
Hizmet etmeye geldiklerini dile getiren Demiröz, "Bu amaçla tekrar bismillah diyerek tüm ekip halinde Türkiye'nin her köşesine, her ilçesine, her beldesine gitme kararı aldık. Köylere, beldelere, ilçelere ve illere gittiğimizde gördüğümüz şu, AK Parti her yerde imzasını atmış, her yerde bir yatırımımız var. Türkiye'nin her tarafında hiç bir ayrım yapmadan doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle her bölgeye yatırım yapmış bir parti." ifadelerini kullandı.
Demiröz, "Bu millet, yıllardır önümüzü açmış, destek vermiş, biz de bu millete hizmet etmek için çaba sarf etmişiz. Bu çabayı devam ettirmemiz gerektiğini gördük çünkü diğer partilerin elle tutulacak hiçbir projeleri yok. Sadece şu anda bakıyorsunuz laf, ortada tek bir elle gösterilecek yatırımları yok. Büyükşehirlerde 19'dan beri aldıkları belediyeler var. Bu defa da aldılar gidip görün, hepiniz yaşıyorsunuz, İzmir'de balıklar bile hava alamıyor. İzmir'e girilmiyor. İstanbul desen kim tarafından yönetiliyor, başkan nerede desen ortada yok. Ankara yine öyle. İnanın yaptıkları sadece birbirlerinin ayağına basmak, birbirlerinin arkasından kumpas kurmak başka da bir şey yaptıkları yok. Biz bu milleti, bu insanlara teslim etme durumunda değiliz." diye ekledi.
Milletin derdiyle dertlendiklerine işaret eden Demiröz, işçinin, memurun, emeklinin sıkıntılarını anladıklarını, sıkıntıları olsa bile iman varsa imkanın da olduğunu söyledi.
Salgın, savaş ve depremlerin ülkenin ekonomisini sarsan büyük olaylar olduğuna dikkati çeken Demiröz, şöyle konuştu:
"Bütün bunlara rağmen toparlanma dönemine ve Türkiye'nin ekonomisini tekrar eski düzeyine getirme çalışmaları başlamıştır. 15 Temmuz 2016'da enflasyon yüzde 6'lar ve faizler yüzde 4,5'ler civarındayken yaşadığımız olayları gördünüz. İçerden ve dışarıdan destekli bu ülkenin demokrasisine, özgürlüğüne ve ekonomisine her şeyine vurulan darbeyi gördünüz. Daha sonraki gelişmelerde pandemi ve savaşın yanında depremin bize maliyeti 100 milyar dolar. Ülke fiyat istikrarı bakımından bir dengesizliğe girdiği hepinizce malum. Bunu inkar etmek mümkün değil ama makro planda yapılan çalışmaların, gayretlerin en kısa zamanda sonucunu göreceğiz. Yıl sonuna kadar Türkiye, ekonomik olarak makro planda istikrara kavuşacak."
Türkiye’nin büyüyen ekonomiler arasında sürekli ilk sırada yer aldığını vurgulayan Demiröz, ihracatın arttığını, merkez bankası rezervlerinin yükseldiğini ve kredi risk priminin düştüğünü ifade etti.