GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'ın Mamak Uyanık Kütüphanesi'nde düzenlenen programa katılması
- "Kütüphane Söyleşileri-Genç Söz" programı
- Gençlerin soru sorması
- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'ın konuşması
- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'ıngençlerle fotoğraf çekimi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, üniversite öğrencileriyle bir araya geldi:
- "(Rusya-Ukrayna savaşı) Türkiye olarak bu savaşta ilkesel bir duruş sergiliyoruz"
- "Hani helalleşmeden bahsedenler var ya biz o helalleşmelerin sıkıntısını iliklerimize kadar yaşadık"
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa ilişkin, "Türkiye olarak bu savaşta ilkesel bir duruş sergiliyoruz." dedi.
Oktay, AK Parti Ankara İl Gençlik Kolları tarafından Mamak Uyanık Kütüphanesi'nde düzenlenen "Kütüphane Söyleşileri-Genç Söz" programında üniversiteli gençlerle bir araya geldi.
Oktay, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada gençlerin konuşmasının, fikirlerini dile getirmesinin bir farkı, önemi olduğunu ifade etti.
Türkiye'yi böylesi bir ortamda dimdik ayakları üzerinde tutmaya çalıştıklarını belirten Oktay, tüm bölge ülkeleri içerisinde Türkiye'nin güvenli bir liman olduğunu anlattı.
Oktay, gelecek süreçte de yaşananlara sessiz kalınmayacağını vurgulayarak uluslararası boyuttaki her olayla ilgili kendisine biçilen senaryoyu oynayan ve üzerinde senaryolar oynatılan değil, bölgesinde söz sahibi bir Türkiye olacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde hep birlikte Türkiye'yi daha ileri götürme gayreti ve arzusu içinde olduklarını dile getiren Oktay, özellikle Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşta Avrupa'nın sergilediği tavrı eleştirdi.
Oktay, şöyle devam etti:
"Türkiye olarak bu savaşta ilkesel bir duruş sergiliyoruz. Dönem dönem bize insanlık dersi vermeye çalışanlar birdenbire kendilerini çatışmaların ortasında buldular. Bu tarz gelişmelerin kendi dünyalarının dışında olması bekleniyordu. Nasıl olur? Burada insanlar mavi gözlü, sarışın... Suriye'de Irak'ta, Yemen'de, Somali'de, Myanmar'da, hatta Bosna'daki gibi değiller. Bunlar Müslüman da değiller. Teninin ve gözünün rengine göre, hem ırkçılık hem de maneviyat boyutundaki müthiş bir ayrımcılıkla dayattılar. Maalesef ayrımcılık yapmaya tevessül ettiler. Zaten bildiğimiz şeyi, bu kez de ağızlarından duymuş olduk. Bu yaklaşım sadece İslam coğrafyasına karşı da değil aslında, kendi dünyalarının dışına bakış açısıyla alakalı bir resimdir bu."
- "Sizler ileride Türkiye'de söz sahibi olacaksınız"
Gençlerin her zaman vizyon sahibi ve iddialı olması gerektiğini belirten Oktay, gençlerin bugünün ve yarının Türkiye'sinde kesinlikle söz sahibi olacağını söyledi.
Oktay, gençlere emanet ettikleri hedefler olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu:
"Konuşamadığımız Ayasofyalar... Bizim bütün gençliğimiz onunla geçti. Sizler o dönemleri yaşamadığınız için belki bugün size sıradan geliyor. Taksim'i düşünün, namaz kılmanıza bile müsaade edilmeyen bir ortamdı. Ne oldu? Bugün kıyamet mi koptu? Hiçbir şey olmadı. Başörtüsüyle tesettürle vesayetle ilgili yaşadığımız sıkıntıları düşünün. Onları çözerek bugünlere gelmiş bir Türkiye'den bahsediyoruz. Hani helalleşmeden bahsedenler var ya biz o helalleşmelerin sıkıntısını zamanında iliklerimize kadar yaşadık. Bugün bu helalleşmenin samimiyeti konusunda inancımız yok. Fırsat bulunduğu anda aynı şeylerin tekrarlanacağı bir gelecekten değil, bugünden bahsediyoruz.
Savunma sanayisine odaklandığımızda bile 'Niye bu milletin parasını harcıyorsunuz kardeşim?' sorularına muhatap olduk. 'Size Suriye'den roket mi atacaklar?' diyen bir muhalefet partisinin genel başkanını hatırlayın. İki gün sonra roket atıldığında da 'Niye attırıyorsunuz kardeşim? Hazırlığınız yok mu sizin?' diyenleri. Mesela 'Büyük hastaneler yapıyorsunuz ve milletin parasını buralara harcıyorsunuz' diyen bir muhalefetin salgınla karşı karşıya geldiğimizde söylediklerini hatırlayın. Bu defa da 'Siz bunu yap-işlet modeliyle yapmıştınız… Biz onu eleştiriyorduk' dediklerini. Biz bu yatırımları sizin dediğiniz bütçelerle yapsaydık 50, 100 yıl sonrasını bekleyecektik belki de. Senin SGK'yı nasıl yönettiğini de, nasıl yönetemediğini de, hatta nasıl çökerttiğini de gördük. Bu öyle yuvarlak masa etrafında toplanıp da ülke yönetiminde hiçbir sorumluluğu olmadan konuşmaya benzemez."
- "Sağlık çalışanlarımıza yürekten teşekkür ediyorum"
Kendisine yöneltilen "Sağlık çalışanları ile ilgili atılacak adımlar nelerdir?" sorusuna da cevap veren Oktay, özellikle salgın döneminde büyük özveriyle çalışan sağlık çalışanlarına teşekkür etti.
"Bu teşekkürü aslında milletin çok yürekten ettiğini" söyleyen Oktay, şiddet olaylarının sadece sağlık çalışanlarını değil, hiç kimseyi hedef almaması gerektiğini, bu olgunun asla kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Oktay, şunları kaydetti:
"Şiddeti önlemeyle alakalı da yasal tedbirler alıyoruz, almaya da devam edeceğiz. Şunu da bilmek lazım, sadece yasal tedbirleri almakla şiddetin önüne geçilebileceğini varsayarsak, yanılmış oluruz. Bu defa süreç sürekli cezaların artırılmasına doğru bir yola gider. Belirli bir süre sonra bu tedbirler şiddet sarmalını beraberinde getirir. Burada eğitim, karşılıklı anlayış son derece önemli. İki konu vardı şiddetin önlenmesiyle alakalı ve cezai müeyyideler belirlenmişti. Ama bunlar 'katalog suç' diye ifade ettiklerimiz. Yani mahkemede dava görülürken 'hangisi suç kapsamındadır' diye kataloğu açtığımızda, listede yoktu bunlar. Şimdi o listeye alınmasıyla ilgili bir karar olacak. Dolayısıyla bu herhangi bir şiddetin karşılıksız kalmayacağının garantisi gibi bir şey olacak. Bu ciddi bir yaklaşım.
İkincisi ise şiddet boyutu değil. Sağlık çalışanlarımızın özellikle hekimlerimizin ciddi tereddüt yaşadıkları bir alan vardı. Haklarında yanlış uygulamadan dolayı değil de kasıtlı uygulamadan dolayı yaptığı tedavilerle alakalı veya verdiği kararlarla alakalı haklarında tazminat davası açılması konusu. Aslında bunun hekimlerimizin rahat çalışmasını önleyici bir tarafını gördük. Bunu kalitenin artması, hekimlerimizin kendilerini geliştirmesi ve sağlık sektörünün kendini geliştirmesi yönünde de bir engel olarak gördük. Şimdi bunu bir kurul oluşturma ve kurulun izni çerçevesinde sonradan kasıtlı olduğu anlaşılırsa şayet o izin çerçevesinde de rücu hakkını açık tutmak kaydıyla burada ciddi bir alanı hekimlerimize açmış bulunmaktayız."
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *