GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
- Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdinç Ünal'ın çalışma odası
- Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdinç Ünal ile röportaj Kovid-19 sürecinde 8 ay ücretsiz izne çıkartılan akademisyen hukuk mücadelesini kazandı
- İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, Kovid-19 salgını sürecinde vakıf üniversitesinde çalışırken 6 kez ücretsiz izne çıkarıldığını öne sürerek ücretini isteyen Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdinç Ünal'ı haklı bularak, yoksun kaldığı maddi hakların faiziyle kendisine ödenmesine hükmetti
ARDAHAN (AA) - GÜNAY NUH - İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, vakıf üniversitesinde çalışırken Kovid-19 salgını sürecinde 6 kez olmak üzere toplam 8 ay ücretsiz izne çıkarıldığını iddia ederek ücretini isteyen Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdinç Ünal'ı haklı buldu.
Doç. Dr. Erdinç Ünal, 2020'de İstanbul'daki vakıf üniversitesinde görevliyken peş peşe 6 kez ücretsiz izne çıkarıldığını öne sürerek, hukuk mücadelesi başlattı.
Davacı Ünal, İstanbul 9. İdare Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde, söz konusu işlemin iptalini isteyerek, 8 aylık zorunlu ücretsiz izin sürecindeki ücretin faiziyle kendisine ödenmesini talep etti.
Davayı karara bağlayan mahkeme, "Kanuna göre bir öğretim üyesinin, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim birimi ile sınırlı olmaksızın ve ihtiyaç bulunması halinde görevli olduğu yükseköğretim kurumunda haftada asgari 10 saat ders vermekle yükümlü olduğu"na işaret ederek, "Davacının Mayıs 2020 itibarıyla aktif bir çalışmasının bulunmadığının görüldüğü"ne dikkati çekti.
Kararında, bu nedenlerle Ünal'ın ücretsiz izne ayrılmasına ve ücretsiz izin sürelerinin uzatılmasına ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığını ve hukuka uygun bulunan işlemler nedeniyle davacının herhangi bir alacağının olamayacağını belirten mahkeme, davacının ücretsiz izin sürecinde ödenmeyen ücretlerinin faizleriyle kendisine ödenmesi yönündeki istemini reddetti.
Ünal'ın itirazıyla dosyayı inceleyen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdare Dava Dairesi, "Kovid-19'un neden olduğu salgın hastalığın olumsuz etkilerinin önlenmesine" yönelik tedbirler kapsamında 4857 sayılı İş Kanunu'nun geçici 10. maddesi hükmü uyarınca işverenlere tek taraflı verilen yetkinin üniversitelere ve akademik kadrolara uygulanmasının doğru olmadığına hükmetti.
Mahkeme, ayrıca kararında ilgili yasada "Cumhurbaşkanı, birinci ve ikinci fıkrada yer alan üç aylık süreleri her defasında en fazla üçer aylık sürelerle uzatmaya yetkilidir." ifadesine yer vererek, vakıf üniversitelerinin kamu hizmeti veren kamu tüzel kişiliklerinden olması sebebiyle kamu üniversitelerinden farkının bulunamayacağını vurguladı.
- İzin sürecinde hak ettiği ücret davacıya ödenecek
Kararında Ünal'ın "resen" ücretsiz izne çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık, davanın reddine karar veren idare mahkemesinin kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını kaydeden Daire, hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle kendisine ödenmesi gerektiğine karar verdi.
Daire, ilk derece mahkemesinin kararını yanlış bulup davacının ücretsiz izne çıkarılması kararını da iptal etti.
- "Emsal olacak bir karar"
Dava sürecinde vakıf üniversitesinden ayrılıp Ardahan Üniversitesinde göreve başlayan Doç. Dr. Erdinç Ünal, AA muhabirine, İstanbul Bölge İdare Mahkemesinin bu davadaki kararının, vakıf üniversitelerindeki akademisyenlerin özlük haklarıyla ilgili önemli bir karmaşayı ortadan kaldırdığını söyledi.
Kararın önemini vurgulayan Ünal, "Bu karar, ücretsiz izne çıkarılmanın hukuka uygun olmadığını saptamasının yanı sıra vakıf üniversitelerindeki akademisyenlerin mesleki güvenceleri, çalışma esasları, idari hizmet sözleşmesi, aylık ve diğer parasal haklarının en az devlet üniversitelerinde çalışan personel kadar olması gerektiğini saptaması açısından da emsal olacak bir karar." dedi.
Ünal, şunları kaydetti:
"Bu karar ile Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 'Vakıf yükseköğretim kurumlarında görev alacak olan akademik ve idari personelin çalışma esasları 2547 sayılı Kanun'da devlet üniversiteleri için öngörülen hükümlere tabidir. Bu personelin aylık ve diğer özlük hakları bakımından ise 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygulanır.' şeklindeki 23. maddesinin ikinci fıkrasındaki karmaşayı ortadan kaldırdı. Karar, 2547 sayılı yasanın ek-8. maddesine göre akademik personelin aylık ve diğer parasal haklarının en az devlet yükseköğretim kurumlarında çalışan personel kadar olacağını, 4857 sayılı İş Kanunu'nun yalnızca lehe olan hükümlerinin akademik personele uygulanabileceğini' saptaması ve uyuşmazlıklardaki iş mahkemelerinin yerini belirlemesi açısından çok önemli."
- "Yaz dönemi başladı diye beni izne ayırmalarının hukuki gerekçesi yoktu"
Ücretsiz izne çıkartılmasına da tepki gösteren Ünal, şu ifadeleri kullandı:
"En büyük itirazım, üniversiteler o dönem uzaktan eğitime geçmişti. Öğrencilerin ders notlarını girdikten hemen sonraki gün beni izne ayırdılar, fırsatçılık yapılarak akademisyenleri ücretsiz izne çıkardılar. Haklı olarak itiraz ettim. Görevlerimizi tam olarak yapıyorduk. Yaz dönemi başladı diye beni izne ayırmalarının hukuki gerekçesi yoktu. Eğitim bir bütündür, bütün yıl için yapılır. Dolayısıyla vakıf üniversitesi de bütün bir yıl için ücretini öğrenciden alır ve buna göre kadro tahsis eder. Ekonomik açıdan da kayıpları olmadığı gibi tersine cari giderleri de azalmıştı."
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *