Bakan Fidan, PKK'nın bölgedeki tüm taraflar açısından silah bırakmasının gerekliliğine dikkat çekti. Türkiye, Irak ve Suriye'nin silahsız bir duruşu kabule hazır olduğunu belirten Fidan, terör tehdidinin devam etmesi halinde kimsenin buna göz yummayacağını ifade etti:
"Şimdi şunu anlaması lazım örgütün: Hem Irak, hem Suriye, hem Türkiye; bizler silahsız bütün duruşları kabullenmeye hazırız ama bir silahlı terör tehdidi ortada olduğu zaman kimse buna müsaade edemez. Benim inancım ve dileğim o ki inşallah bu yapılır. Ama olmazsa şu ana kadar ne yapıldıysa bundan sonra o olur."
fidan: İsrail'in Politikası Bir Provokasyon
Bakan Fidan, İsrail'in Suriye'de yürüttüğü politikanın provokatif olduğunu belirtti. Bu yaklaşımın İsrail’in güvenliğine de hizmet etmediğini savunan Fidan, bu durumun stratejik olarak büyük tehditler yarattığını ifade etti.
Fidan, "İsrail'in Suriye'de şu anda izlediği politika bir provokasyon politikası. Kendi güvenliğine de hizmet eden bir politika değil açıkçası, stratejik ve güvenlik değerlendirmesiyle söylüyorum. Yani taktik düzeyde bazı şeyleri hallediyor olması, stratejik düzlemde kendisi için yarattığı daha büyük tehdidi değiştirmiyor. Böyle bir realite var ama şu an İsrail'deki zihin başka türlü çalışıyor." dedi.
SDG'nin Silah Bırakması İsrail'i Tehdit Eder mi?
Bakan Fidan, Suriye'de SDG'nin silah bırakmasının İsrail'in güvenliğini tehlikeye atabileceği yönündeki iddialara da yanıt verdi. Bölgedeki bölücü grupların silahlı varlığının devam etmesini destekleyen anlayışın sağlıklı olmadığını belirterek "Suriye'nin içerisinde bölücü grupları, yani işte diyelim PKK'nın Suriye'de hâlâ işgale devam etmesini veya başka iç çatışmaların görülmesini falan destekleyen bir yaklaşımın sağlıklı bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum." dedi.