İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuklu sanık Mehmet Kamış ve avukatı hazır bulundu. Davaya müdahil olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin avukatı da duruşmaya katıldı.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Asif P, sanık Kamış'ı lisede okuduğu dönemden tanıdığını belirterek, sanığın örgüt bağlantısı konusunda bilgi sahibi olmadığını iddia etti.
Asif P, 2014 yılında kapatılan Zaman gazetesinin Arapça biriminde çalıştığı dönemde, Kamış'ın da aynı gazetede yönetici olarak çalıştığını duyduğunu ve ayaküstü selamlaştıklarını söyledi.
Tanığın beyanlarının ardından söz verilen sanık Kamış, gazetenin yayın kurallarına uygun olup olmadığının denetleme görevi olduğunu söyleyerek, gazetede Ekrem Dumanlı'nın da katılmış olduğu Tahşiye operasyonuyla ilgili toplantıda kendisinin yer almadığını savundu.
FETÖ firarisi Ekrem Dumanlı'nın reklam toplantılarına kendisini zaman zaman çağırdığını anlatan Kamış, "2009-2010 yılında toplum içindeki gizli bariyerleri anlatan 'Görünmez Cam Duvarlar' ismiyle bir reklam kampanyası yapmıştık. Bu toplantıya girdiğimi hatırlıyorum ama bu benim işim değildi. 2015 yılının ekim ayında gazeteden ayrıldım. Orada çalışırken basın savcılığı ya da yargıdan, suç örgütünde çalıştığımla ilgili bana hiçbir şey gelmedi." diye konuştu.
Yerine geçecek biri bulunamadığı için Kasım 2015'e kadar künyede adının geçtiğini öne süren Kamış, gazeteden ayrıldıktan 10 ay sonra ise hakkında dava açıldığını söyledi.
Sanık Kamış, "Beni aradıkları zaman İzmir'e fotoğraf gösterisi için gitmiştim. Yakalama kararı çıktığını duyunca adil yargılanamamaktan ve kötü muameleden korktum. O yüzden hem yakalanmadım hem de gidip teslim olmadım. Tek kaygım adil yargılanmamaktı. Suçlu olmadığımı düşünüyorum. Gazetede yaptığım tüm işler açık ve basın kanununa uygundu. Hiç kimseden gizli ya da açık talimat almadım. Ne 17-25 ne de Tahşiye operasyonu yapılacağından haberim olmadığına, bütün kutsallarım üzerine yemin ederim." dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Mehmet Kamış'ın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Sanığın mal varlığına konulan tedbirlerin kaldırılmasına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.
DARBEYİ ÖNCEDEN BİLDİĞİ GEREKÇESİYLE HAKKINDA DAVA AÇILMIŞTI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame kapsamında açılan davada Kamış, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimini önceden bildikleri iddiasıyla gazeteciler Mehmet Altan, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 17 kişinin yargılandığı davanın firari sanıkları arasında yer alıyordu.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi 19 Eylül 2017'deki duruşmada, haklarında yakalama kararı çıkarılan firari sanıklar Mehmet Kamış'la birlikte Ekrem Dumanlı, Osman Özsoy, Emre Uslu, Tuncay Opçin, Abdulkerim Balcı, Bülent Keneş, Faruk Kardıç, Şemsettin Efe ve Ali Çolak'ın dosyasının ayrılmasına karar vermişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu da kapatılan Zaman gazetesinin eski çalışanlarına ve yöneticilerine yönelik soruşturma kapsamında haklarında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan adli işlem yapılan 54 şüphelinin mal varlıklarına el konulmasını istemişti.
Talebi kabul eden İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliği, Mehmet Kamış'ın da aralarında bulunduğu bu kişilerin, üzerlerine atılı suçu işledikleri, terör örgütüne finansman desteği sağladıkları, elde ettikleri mal varlığını örgütün hizmetine sundukları yönünde kuvvetli şüphe bulunduğu gibi gerekçelerle tüm mal varlıklarıyla bankalardaki her türlü hesaplarına 668 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname uyarınca el konulmasına karar vermişti.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ve İzmir Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince Kasım 2023'te Çeşme'de düzenlenen operasyonda yakalanan Kamış, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne teslim edilmişti. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi de Kamış'ın, kaçma şüphesiyle tutuklanmasına karar vermişti.
(Kaynak: AA)
