İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2019 seçimleri öncesinde şehre dair birçok iddialı vaatle halkın karşısına çıktı. Ama beş yılın sonunda, verilen sözlerin büyük çoğunluğunun yerine getirilmediği görülmekte. İstanbul’un temel sorunlarına dair sunduğu projelerin büyük bir kısmı ya hiç başlamadı ya da tamamlanmadı. İmamoğlu’nun vaatleri arasında özellikle sosyal hizmetler, ulaşım, çevre ve altyapı projeleri dikkat çekiyordu fakat bugün bakıldığında, engelli bireyler için gündüz bakım evleri, yaşlılar için huzurevleri, gençler için kültürel merkezler gibi temel sosyal projelerin büyük bir kısmının hayata geçirilmediği görülüyor.
2019’da İstanbul’un 10 ilçesinde 0-16 yaş arasındaki çocuklara ücretsiz sağlık hizmeti sunacak merkezler açılacağı sözü verilmişti. Bugün bu merkezlerden hiçbiri yok. Aynı şekilde 40 ilçede 20’şer yataklı doğumhane açılacağı sözü de sadece kâğıt üzerinde kaldı. Engelli çocuklar için vaat edilen “Yaşam Becerileri Öğrenme Köyü” projesi de unutulanlar arasında.
Kent içi ulaşımı rahatlatmak adına TEM üzerinde ikinci bir metrobüs hattı yapılacağı duyurulmuştu. Mevcut metrobüs hattında yaşanan yoğunluk ve vatandaşların sık sık dile getirdiği ulaşım sıkıntıları göz önünde bulundurulduğunda, bu projenin gerçekleşmemiş olması büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Metrobüste ters yön uygulamasına son verileceği açıklanmıştı, ama değişen bir şey olmadı. Yalnız yaşayan yaşlı vatandaşlara acil durum bilekliği dağıtılacağı ve ev içi duman/gaz dedektörleri temin edileceği söylenmişti. Bu projelerin hiçbiri uygulanmadı. İstanbul gibi deprem riski yüksek bir şehirde güvenliği artırmaya yönelik bu tür projelerin gerçekleşmemesi büyük bir eksiklik. İmamoğlu’nun vaatleri arasında yeşil alanlarla ilgili projeler de yer alıyordu. “Kuzey Yaşam Koridoru” adı verilen 70 km’lik yeşil alan projesi, 15 yeni yaşam vadisi ve 20 milyon metrekare yeşil alan sözü de gerçekleşmeyen projeler arasında. İstanbul’un hızla betonlaşan çehresine nefes aldıracak bu tür projelerin yerine getirilmemesi, beton yığınlarının arasına sıkışıp kalmış bir İstanbul kalıyor geride.
İBB’NİN YÖNETİM ANLAYIŞI SORGULANIYOR
Verilen sözlerin büyük ölçüde tutulmamış olması, İstanbul halkında ciddi bir güven kaybına neden olmuş durumda. Eğer bu vaatlerde bulunmasaydı bir beklenti içerisine girmeyecekti vatandaş ancak halk, haklı olarak seçmiş olduğu kişinin sözlerinin yerine getirilmesini bekliyor. Belediye yönetiminin kaynak eksikliği, pandemi ve ekonomik kriz gibi nedenleri öne sürdüğü biliniyor. Aynı dönemde birçok büyükşehir belediyesi benzer ekonomik koşullara rağmen vaatlerini yerine getirebilirken, İstanbul’da bu projelerin neredeyse hiç hayata geçirilmemesi, yönetim anlayışına dair soru işaretlerini artırıyor. Özellikle sosyal belediyecilik anlayışıyla yönetileceği iddia edilen İstanbul’da, engelli bireyler, yaşlılar ve çocuklar için yapılan yatırımların neredeyse yok denecek kadar az olması, vaatlerin sadece seçim kampanyasına yönelik olduğu yorumlarına yol açıyor.İstanbul gibi dünyanın en büyük metropollerinden birinde, ulaşım projelerinin hayata geçirilememesi ve trafik sorununun her geçen gün daha da kötüleşmesi, vatandaşları isyan noktasına getiriyor. Halkın beklentileriyle yönetimin icraatları arasındaki makas açıldıkça, İmamoğlu yönetiminin performansı daha fazla sorgulanıyor.
İstanbul halkı, yönetime gelen her belediye başkanından şehrin sorunlarını çözmesini bekliyor. İmamoğlu’nun ilk döneminde verilen sözlerin büyük bir kısmının yerine getirilmemesi, onun bir sonraki siyasi hamlesine dair de ipuçları veriyor. Kamuoyunda, İmamoğlu’nun İstanbul’a dair vaatlerini unutup, Cumhurbaşkanlığı adaylığı gibi daha büyük hedeflere yöneldiği yorumları yapılıyor.
Gerçek şu ki, İstanbul bugün trafikle, konut kriziyle, çevre sorunlarıyla ve yetersiz sosyal hizmetlerle boğuşmaya devam ediyor. Bu tablo, sadece bir belediye başkanının performansını değil, aynı zamanda şehir yönetiminde uzun vadeli ve sürdürülebilir bir vizyonun vizyonun eksik olduğunu da açıkça göstermekte.
