KAYSERİ (AA) - ESMA KÜÇÜKŞAHİN - Kayseri'de, yaklaşık 300 yıllık geçmişe sahip Vezir Hanı'nın kayıp kitabesinin metnine tarihi bir divanda ulaştığını belirten emekli öğretmen Mehmet Karaaslan, kitabenin aslına uygun olarak yerine konulmasını istiyor.
Emekli tarih öğretmeni Karaaslan, AA muhabirine, Vezir Hanı'nın, Kapalıçarşı'nın yanında yer alan, 18. yüzyılda Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılmış bir ticaret merkezi olduğunu söyledi.
Hanın, Nevşehir'e Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılan külliyenin akarını temin etmek amacıyla yapıldığını anlatan Karaaslan, "Bu, kale gibi bir yapı. Camii Kebir'in hemen yanında bir girişi var, bedesten tarafından da çıkışı var. 2 katlı, ortasında havuzu var. Çocukluğumda çok faal bir yerdi, birkaç yıldır restorasyon dolayısıyla kapalı. Kesme taştan yapılmış, pek çok dükkanın olduğu bir iş hanı. Zamanında burada kıymetli mallar alınıp satılırmış. Seyyahlar eserlerinde bunları belirtiyor." diye konuştu.
Uzun yıllardır Kayseri tarihiyle ilgilendiğini ve Vezir Hanı'nın bir kitabesi olması gerektiğini düşündüğünü ifade eden Karaaslan, tarihi hanın şu anki kitabesinin sonradan Latin harfleriyle yazıldığını ve üzerinde "Vezir Hanı Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır 1723" ifadesinin yer aldığını aktardı.
25 yıldır tarihle alakalı manzumeler üzerinde çalıştığını anlatan Karaaslan, "Mısralara Gizlenmiş Osmanlı Tarihi - Ebced" isimli kitap da yazdığını dile getirdi.
- "Tarih hazinesine kimlik kazandırılmış olacak"
Vezir Hanı'nın kitabesini bulmak için 18. yüzyılın büyük şairleri Seyyid Vehbi'nin ve Nedim'in divanlarını incelediğini belirten Karaaslan, "Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın sadece İstanbul ve Nevşehir'deki eserleri üzerine tarih manzumeleri yazmışlar. Senelerce divanlarını araştırdım fakat Vezir Hanı'nın kitabesini bulamadım. En sonunda bir doktora tezi yapılmış, burada Raşit Divanı'nın transkripsiyonlu metnine ulaştım. Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulunan divanın aslından sayfasının fotoğrafını getirttik. Şunu gördük ki Vezir Hanı'nın muhtemel kitabesi bu tarih manzumesidir. Hicri olarak 1140 yılına işaret ediyor. Şimdi üzerinde bulunan Latin kitabede de 1723 yazılmış." değerlendirmesinde bulundu.
Kitabenin sanatlı yazıyla sadeleştirilmiş şekilde binaya konulmasının kendisini memnun edeceğini ifade eden Karaaslan, "Gelecek nesillere aktarılması, bu binanın içinde neler var, neler yok, kimler yaptırmış, neden kullanılmış gibi sorulacak suallerin cevabını bulacaklarını umuyorum. İnşallah ilgililer bunu hassasiyetle ele alıp gerektiği şekilde yerine koyarlar. Herkesin istifade edebileceği bir tarih hazinesine böylece bir kimlik kazandırılmış olur." diye konuştu.
Vezir Hanı'nın yakınındaki 226 yıllık Raşit Efendi Yazma Eserler Kütüphanesi'nde araştırmalarını sürdüren Karaaslan, divandaki manzumeyi Türkçe'ye şöyle çevirdi:
"Sultan Üçüncü Ahmed'in damadı ve Veziriazam'ı, ki, o çabasını daima halkın rahatına sarf eder, eli açıklığı huy edinmiş cömertliğin sahibi İbrahim Paşa ki, ihsan ve lütfunun kapısı dünya rızıklarının dağıtıldığı yerdir, işin sonunu gören temiz tabiatı hayırlara meyilli olup, sevapların biriktirilmesine gereken eserleri bilmektedir. Lüzumunu işitince şehir içinde bir han yaptı ki, ticaret işlerinde olanlara şaşılacak temiz bir yurttur, doğrusu muvaffak oldu, daima böyle parlak hayra ki, ahalisi kendisine övgüler düzüp söyler. Cihana Halil (İbrahim AS) sofrasının şöhretini unutturdu. Onunla Kayseri Mısır'ın üstünlükle önüne geçse yeridir. Tanrı, cömertliği iş edinen zatı hatalardan korusun ki, eli açıklığı halka yararlı işe böyle rağbetini artırır. Bitirilmesini işitip menkut (noktalı harfler) ile Raşid dedim tarih: Bu benzersiz han İbrahim Paşa'nın yapısıdır" (H. 1140/M. 1727-1728)
Vezir Hanı'nın kitabesinin muhtemel metnine ulaşma sürecini bir makale haline getirdiğini belirten Karaaslan, yayınlanması için uğraştığını sözlerine ekledi.