Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, dayanışma ağına dahil olan kadınlardan derlediği verilerle oluşturduğu 5. raporunu kamuoyuyla paylaştı. İşçi Haber Yazı İşleri Müdürü ve dernek yöneticisi İlknur Haylaz tarafından sunulan rapor, kadın ve çocukların yaşadığı şiddetin derinleştiğini ortaya koydu.
.
Haylaz'ın sunduğu 2024 yılı raporuna göre, kadın şiddeti vakalarında önceki yıla kıyasla %20 oranında bir artış yaşandı. Toplamda 5.643 kadın ve çocuk, derneğin dayanışma ağına dahil olurken, başvuruların büyük bir bölümü ekonomik ve fiziksel şiddetle ilgili oldu. Destek almak için başvuran kadınların çoğunluğunun şiddetle mücadele ettiği ve aynı zamanda yoksullukla da boğuştuğu vurgulandı.
Şiddet Vakalarında Dikkat Çeken Artış
Raporda yer alan verilere göre, 435 kadın ve çocuk şiddet mağduru olduğu için derneğe başvuruda bulundu. Haylaz, şiddet gören kadınların %53’ünün fiziksel şiddet mağduru olduğunu ve derneğe başvuran kadınların %55,9’unun şiddet nedeniyle başvuruda bulunduğunu ifade etti. Ayrıca, fiziksel şiddet nedeniyle başvuranların oranının geçen yıla göre %26 arttığını belirtti.
Raporda, şiddet vakalarının yanı sıra yoksulluğun da önemli bir sorun olarak öne çıktığına dikkat çekildi. İlknur Haylaz, kadınların şiddetle mücadele ederken aynı zamanda geçim sıkıntısıyla da boğuştuğuna ve bu durumun bir çıkmaz haline geldiğine dikkat çekti. Ayrıca Haylaz, raporda şiddete maruz kalan kadınların yaşam öykülerine de yer verdi.
Raporda, son iki yılda Pendik’te 10 kadının boşanma aşamasında, birlikte olduğu ya da tanıdığı erkekler tarafından öldürüldüğü vurgulandı. İlknur Haylaz, kadınların korunması adına daha etkili önlemler alınması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, uzaklaştırma ve koruma kararlarının ihlallerine karşı caydırıcı cezaların uygulanması gerektiğini belirtti. İlknur Haylaz, sunduğu raporda şiddet ve yoksulluk sarmalından çıkış için bazı çözüm önerileri sundu. Öneriler, şiddet mağduru kadınların daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için önemli adımlar atılması gerektiğini gösterdi.
Haylaz, kadınların yaşadığı bu zorlu süreçlerin toplumun genel sorumluluğu olduğunu ve şiddet ve yoksullukla mücadele için daha güçlü adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
KADIN HAKLARI İÇİN MÜCADELE DEVAM EDİYOR
Adile Doğan’ın başkanlığını üstlendiği Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, yılın ilk ayında şiddete uğrayan 55 kadının başvurularına dair verileri paylaştı. Genç yaşlardaki bu kadınlar, şiddet, tehditler ve boşanma talepleri ile derneğe başvurmuş durumda. Dernek başkanı Doğan, bu başvuruların, bulunduğu bölgenin sanayi havzası olmasıyla da bağlantılı olduğunu belirterek, geçtiğimiz yılın kadın işçilerinin işçi direnişlerini hatırlattı. 2025 yılı, kadın işçilerin haklarını savunmak adına önemli bir mücadele yılı olarak belirlendi. Doğan, akademisyenler, avukatlar, psikologlar, uzmanlar ve gazetecilerin daha fazla dayanışma içerisinde olmaları gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, derneğin kadınlar için güvenli bir alan yarattığını ve bu dayanışmanın mahallelerde şiddete karşı caydırıcı bir etki yarattığını ifade etti.
Küçükçekmece ve Maltepe Gülsuyu’ndaki kadın dernekleri, 11 yıllık deneyimlerini ve kadınların nasıl bir araya geldiğine dair örnekleri paylaştılar. Birçok kadın derneğiyle birlikte faaliyet gösteren Sosyolog Birgül Avdan, okullarda cinsellik ve iletişim eğitimlerinin eksikliğine dikkat çekti. Ayrıca, evlilik içinde kadınların tecavüze uğraması konusunun toplumda hala yeterince farkındalık yaratılmadığını söyledi. Bu tür eğitimlerin yaygınlaştırılmasının önemine vurgu yaptı.
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Yelda Koçak, kadınların adalete erişimlerinin kolaylaştırılmasında adli yardımların kritik bir rol oynadığını belirtti. Ancak adli yardımlara ayrılan bütçelerin kısıtlı olması nedeniyle baroların zorluk yaşadığını dile getirdi.
Pendik’teki CHP Belediye Meclis Üyesi Nilüfer Gökçe, kadınların taleplerine yönelik sığınma evleri açılması ve okullarda çocuklara sağlıklı bir öğün ücretsiz yemek verilmesi için verdikleri önergelerin reddedildiğinden bahsetti.
![](https://www.iscihaber.net/uploads/upload-image/2025/2/1739050624373-image.jpg)
Kadın İşçilerin Zorlu Çalışma Koşulları
Kadın işçilerin çalışma koşulları, düşük maaşlar, mobbing ve işten çıkarılma gibi sorunlar da gündemdeydi. TKİS işçilerinden Nazar, kadın işçilerin çalışma koşullarına dair açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz yıl temmuz ayında, zam talepleri sırasında mobbinge uğradıklarını, tuvalet izlerinin bile sayıldığını ve işçilerin hastayken bile zorla çalıştırıldıklarını aktardı. Nazar, bu tür baskılara karşı örgütlenmeye karar verdiklerini ve yetki aldıkları anda patronlarının kendilerini işten çıkardığını söyledi. Ancak mücadelelerinden vazgeçmediklerini ve devam ettiklerini vurguladı.
Bir başka kadın işçi, kadın patronların dahi kadın işçilere daha düşük maaş verdiklerine dikkat çekti. Kadın işçilerin "ek gelir" olarak görülmesi sebebiyle, düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakıldıklarını söyledi. Ayrıca, kadın işçilerin regl dönemlerinde prim kesintileriyle karşı karşıya kalmalarının da altını çizdi.
Sema Barbaros: Dayanışma, Şiddete Karşı En Güçlü Silah
Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, kadın dayanışmasının şiddetle mücadeledeki önemine vurgu yaptı. “Kadınların dayanışma içinde bir araya gelmesi, şiddeti engellemenin en güçlü yoludur” dedi. Kadınların, birbirlerine sarılarak, ortak mücadeleler yürüttüklerini ve şiddete karşı daha güçlü bir duruş sergilediklerini söyledi. Ayrıca, kadınların bulunduğu direniş alanlarının, şiddete karşı etkili birer koruma sağladığını belirtti.
Şöhret Baltaş, kadın örgütlerinin dayanışma ağlarının güçlenmesi gerektiğini, kadınların her türlü zorluk karşısında mücadele güçlerini kaybetmediklerini belirtti. Akademisyen Ceren Sözeri, kadın haklarıyla ilgili dernek raporlarının ve yaşanan olayların, medya aracılığıyla daha geniş kitlelere ulaştırılmasının önemini vurguladı.
Ekmek ve Gül Editörü Elif Turgut, kadınların şiddetle mücadelede dayanışma içinde nasıl güçlendiğini ve bu süreçteki kritik önem taşıyan aile arabuluculuğu tartışmalarına değindi. Nafaka hakkı ve İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılara karşı kadınların, seslerini duyurduklarını ve mücadele ettiklerini söyledi.
Kaynak: İşçi Haber