Uzun süredir kadroya geçmeyi bekleyen sözleşmeli çalışanlar arasında Diyanet fahri Kur’an kursu öğreticileri de bulunuyor.
Sayıları 25 bini bulan fahri Kur’an kursu hocaları kendilerine verilen kadro sözünün bir an önce tutulmasını beklerken maddi ve manevi sıkıntılar yaşıyor.
Hayatlarını çocuklara Kuran-ı Kerim öğretmek, İslam'ın emir ve yasaklarını aşılamak için adayan fahri Kur’an Kursu öğreticileri, kendileriyle aynı görevi yapanlarla haklarının eşit olmamasından yakınıyor.
2018 yılında verilen kadro sözünün tutulmasını bekleyen fahri Kur'an kursu öğreticileri; İHL, önlisans veya lisans ilahiyat fakültesi mezunu KPSS + DHBT sınavlarından en az 60 puan alıp mülakata hak kazanan, mülakatı da geçerek göreve gelen Diyanet personelleri olduklarını belirtiyor.
Kadrolu öğreticiler ile aynı şartları taşıyıp aynı aşamalardan geçerek göreve gelmelerine rağmen hiçbir sosyal ve özlük hakka sahip olmayan fahri Kur'an kursu öğreticileri aldıkları ücretin de 1/3 oranında olduğunu ifade ediyor.
Fahri Kur'an Kursu Öğreticileri Platformu, uzun zamandır verdikleri kadro mücadelesinin İYİ Parti TBMM Grup Başkanı, Ankara Milletvekili Koray Aydın tarafından Meclis'e taşındığını duyurmuştu. İYİ Parti'nin konuyu sık sık gündeme getirmesinin ardından MHP Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım da konuyu Meclis'e taşıyarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulundu.
MHP milletvekilleri, TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanlığının 2024 yılı bütçesi üzerinde konuştu.
MHP Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, Karabağ konusunda Azerbaycan-Türkiye ittifakının sonucunda Türk Devletleri Teşkilatı'nın kurulduğunu anımsattı.
Yıldırım, 300 milyonluk bir nüfus, 4,5 milyon kilometrekarelik bir coğrafyada Türk Birliği kurulduğunu vurgulayarak, "Bu, ümmetin birliğine atılan bir adımdır; bu, İslam'ın birleşmesi hususunda yapılan en önemli çalışmadır, Allah sonunu hayretsin. Bu, 2040 vizyonuyla birlikte hayata geçecektir, yaşayan görecektir." diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığınca açılan, 4-6 yaş arası çocuklara yönelik, Kur'an-ı Kerim kurslarına değinen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bununla ilgili çok menfi tavırlar koyanlar oldu, infialler oldu. Bunlar devam etsin, devam edecek. En güzel yapılan icraatlardan biri 4-6 yaş arası Kur'an kurslarıdır. İnsan, Kur'an'ı 5 yaşında öğrenmelidir, 85 yaşında değil. Hayata başlarken Allah'ın kelamını, emrini, yasağını ve müsaadesini bilmek lazım. Bu yönden Sayın Diyanet İşleri Başkanımızı ve yetkililerini tebrik ediyorum. Tepki elbette olacaktır. Türkiye'de din düşmanlığı yoktur, İslam düşmanlığı vardır. Her hususta İslam'a dil uzatmadan ilk fırsatta Diyanet'e saldırılır. Biz, dinimizin, Diyanet İşlerimizin, müftümüzün, imamımızın, müezzinimizin yanındayız. Bir adım geri atmayız, esnemeyiz, kim gelirse gelsin biz onların yanındayız; bunu da hiç kimse unutmasın."
"Fahri Kur'an kursu öğreticilerinin sorunları çözülsün"
Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin sorunlarına ilişkin de Yıldırım, vekil imamlar ile fahri Kur'an kursu öğreticilerinin sorunlarının çözülmesini isteyerek "Yıllardır bu problem çözülmedi. Buraya gelirken binlerce mesaj aldım. Cumhurbaşkanlığımızdan talebimiz şudur. Fahri Kur'an kursu öğreticilerinin problemleri çözülsün. Bir an önce kadro verilecekse de neler yapılacaksa da hayata geçsin diyoruz" dedi.