"Haberin İşçisi"
İstanbul
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
38,1916 %0.23
44,2024 %1.59
4.157,05 % 1,97
3.337.156 %3.296
İşçi Haber Genel Fenomen Burak Keleş’ten Hak-İş Başkanı Arslan’a sert sözler

Fenomen Burak Keleş’ten Hak-İş Başkanı Arslan’a sert sözler

Fenomen Burak Keleş, sosyal medyada yayınladığı videoda Hak-İş Konfederasyonu’na ve Genel Başkanı Mahmut Arslan’a yönelik dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Keleş, yüzlerce kişinin mağdur olduğunu belirterek sendikaların mali yapılarının ve denetimsizliğinin sorgulanması gerektiğine değindi.

Okunma Süresi: 3 dk

Sosyal medya fenomeni Burak Keleş, paylaştığı videoda Hak-İş Konfederasyonu ve Genel Başkanı Mahmut Arslan’ı hedef alan açıklamalarda bulundu. Keleş, 2017 yılında Hak-İş Konfederasyonu’na bağlı bir projeye yatırım yaptıklarını iddia eden 720 kişinin kendisine ulaştığını ve şu an dava süreciyle karşı karşıya olduklarını ifade etti. Keleş, bu konuda video çekmeye başlamasının nedenini şu sözlerle anlattı:

“Bana en az 15-20 kadın, toplamda 50’ye yakın insan ulaştı. ‘Burak kardeşim, biz dolandırıldık’ dediler. Hak-İş Konfederasyonu’nun yaptığı bir projeye 2017 yılında dünyanın parasını verdik. Şu anda 720 kişi mahkemelik.”

Burak Keleş’ten Sendika Yöneticilerine Sert Eleştiriler: İşçilerin Hakkı Yeniyor

Keleş, bu durumun yeterince gündeme gelmemesinden yakınarak, “Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla alakalı neden ısrarla konuşuyoruz? Çünkü insanların hakkını yediğini düşündüğümüz için memnunuz. Peki 720 kişi mağdurken bu sessizlik neden?” dedi.

Sendikaların denetlenmemesini eleştiren Keleş, örnekler vererek şunları söyledi, “Bir bakkalın hesabına 3 kere para gelse MASAK peşine düşer. Ama 785 bin üyeli bir sendikada her üyeden 1400-1700 TL arasında para alınıyor, kimse sorgulamıyor. Bu sendika,  42. kuruluş yıl dönümünü Palas Hotel’de kutlarken, diğer sendika başkanlarına 10’ar gram altın, yardımcılarına 5’er gram altın veriyor.”

Keleş, “İşçi arkadaşlar burada mısınız? Bu 720 kişi siz olabilirdiniz” diyerek, yaşananların işçileri doğrudan ilgilendirdiğini ifade etti. Kendisinin sendika üyesi olmadığını vurgulayan Keleş, isim vererek sözlerine şu şekilde devam etti, “Sayın Mahmut Arslan Bey ve Yunus Değirmen… 100 kişiyi cast ajansından getiriyorsunuz ‘En büyük başkan’ diye slogan attırıyorsunuz. Getirsene oraya 100 tane mağdur.” 

Sendika başkanlarının çevresinde topladığı kişilere altın verildiğini, çocuklarına tablet alındığını öne süren Keleş, bir işçinin bu paraları kazanmak için ne kadar çalışması gerektiğini hatırlatarak işçi haklarının göz ardı edildiğine dikkat çekerek eleştirilerine devam etti. 

“Bir işçiden yılda 20 bin liraya yakın para alınıyor. Bu paralarla yönetim kuruluna hediyeler dağıtılıyor. Utanmaz arlanmazlar. Hangi işçinin çocuğunun çantasında tablet var?”

Burak Keleş, Sendikalar ve Devlet Denetimi Üzerine Çarpıcı Açıklamalar Yaptı

Keleş, yaşanan düzenin nasıl değişeceğine dair düşüncelerini şöyle aktardı, “Bu düzen böyle yıkılır. Parayla susturamadığın kimse yok. Beni de tutuklatabilirsin. Bu ara başıma her şey gelebilir. Mahmut Arslan’dan ayrı tutuyorum ama genelde bu işler böyle olur. Beni arayan gazeteciler, ‘Burak bu konuya girme’ diyor. Neden?”  

Keleş, sendika meselesinin Türkiye’de tabu haline geldiğini öne sürerek şu ifadeleri kullandı, “Bu ülkede eleştirilmeyen tek konu sendika. Ne sağcısı solcu sendikayı eleştirir, ne solcular sağcı sendikayı eleştirir. Ne sağcı gazeteciler solcu sendikaları eleştirir. Çünkü her iki taraf da işçinin hakkını yiyor. Peki devlet sizi neden denetlemiyor? Ben bu soruyu devlete soruyorum. Devlet beni, Ekrem İmamoğlu'nu, Kadir Topbaş'ı, bakkalı bile denetliyor. Bu kadar paranın döndüğü bir firmayı denetlemiyorsun. Gücünüz bize mi yetiyor? Neden bu sendikalarda dönen dolapları kimse eleştirmiyor?”

Konuşmasının sonunda sendikaların yıllık topladığı aidat miktarından söz eden Keleş, “185 bin üyesi olan bir sendika, işçiden 20 bin TL alıyor. Kanınıza dokunmuyor mu bu?” diyerek açıklamasını “Bu konuda mücadele edeceğim.” sözleriyle sonlandırdı.