HAK-İŞ Konfederasyonu'nun KKTC Temsilciliği açılışının ardından düzenlediği yemeğin verildiği mekanın Eski Konak Meyhanesi olması tartışmalara neden olmuştu. Enerji İş Sendikası yönetimi duruma tepki gösterirken, yapılan açıklamada yemeğin gerçekleştiği mekanın içkili bir mekan olduğu, milli ve manevi değerlerimize örtüşmediği belirtilmişti.
Hak-İş Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin’in de adının geçtiği açıklamada, Zengin’in yıllar boyunca mücadele verdiği tesettürüyle meyhanede gerçekleştirilen yemek programına katılmak zorunda bırakıldığı bildirilmişti.
Sendika yönetimi, organizasyona onay veren isimlerin HAK-İŞ disiplin kuruluna sevk edilmesini talep etmiş, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan'ı da istifaya davet etmişti.
ZENGİN’DEN KONUYA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Enerji İş Sendikası’nın açıklamasında ismi geçen ve olayın muhataplarından biri olan Fatma Zengin, konuya ilişkin bugün sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yaptı.
Zengin, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Enerji-İş Sendikası’nın "başörtüme dokunma" isnat ve ifadeleri kişisel çıkar amaçlı girişimler ve başörtüsü istismarıdır.”
ENERJİ-İŞ SENDİKASI’NIN "BAŞÖRTÜME DOKUNMA" İSNAT VE İFADELERİ KİŞİSEL ÇIKAR AMAÇLI GİRİŞİMLER VE BAŞÖRTÜSÜ İSTİSMARIDIR pic.twitter.com/EXnOK5O3Db
— Fatma Zengin (@Fatma__Zengn) June 3, 2024
ENERJİ İŞ GENEL SEKRETERİ CEVAP YAZISI YAYIMLADI
Öte yandan, Hak-İş Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zenginin açıklamasına Enerji İş Genel Sekreteri Kadir Küçükali’den cevap gecikmedi. Küçükali’nin yazısında şu ifadelere yer verildi:
“KKTC’de 24-26 Mayıs 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen talihsiz Hak-İş Başkanlar Kurulu toplantısında organize edilen yemek programı için tercih edilen Eski Konak Meyhanesi ve alkol şişeleri ile bezenmiş yemek salonunda Kadın Komitesi Başkanı Sn. Fatma Zengin’in ve hassasiyet sahibi sendika başkanlarımızın mecbur bırakılarak katılmak durumunda bırakılmaları söz konusu olmuştur. Söz konusu talihsizlik üzerine ortamın vahametini fark eden ve bir düzeltme olmayacağını anlayan Genel Başkanımız Mahmud Altunsoy 15 dakika kadar Eski Konak Meyhanesi’nde bulunduktan sonra yemek programından ayrılmış ve söz konusu “meyhane”de yemek yememiştir. Eski Konak Meyhanesi’nin yanında bulunan Berber Ali isimli erkek kuaföründe vakit geçirmiş ve yemeğini alkolsüz bir restoranda bir başka sendika başkanıyla birlikte yemiştir.
Fatma Zengin hanımefendinin maruz kaldığı bir zorbalığı ve düşüncesizliği dile getiren ve bir savunma mekanizması geliştiren, milli ve manevi değerler uğruna mücadelelerin kalesi olarak addedilen Milli Görüş camialarında ve Hak-İş Konfederasyonu gibi ulvi bir misyon ve vizyona sahip bir sivil toplum kuruluşunda onurlu bir varoluş gösteren Saygıdeğer Genel Başkanımız Mahmud ALTUNSOY’un dikkat çekmek istediği hassasiyeti kişisel çıkar amaçlı girişimler ve başörtüsü istismarı olarak nitelemek en hafif tabiriyle akıl tutulmasıdır. Bu ifadeleri kullanan şahıs uğradığı mağduriyetin dahi farkında değildir. Varsın öyle olsun, başta Genel Başkanımız olmak üzere Enerji İş teşkilatları olarak mücadelesini ve müdafaasını hassasiyetle sürdüreceğimiz bir olgudur, başörtüsü. Uzun yıllar boyu kamuda kabullenilmesi, eşit kabul edilmesi uğruna verilen mücadeleler, çekilen çileler, uğranılan hakaretler ve yenilen dayaklar, Hak-İş Genel Başkanı’nın başörtüsünü fütursuzca bir meyhaneye sokabilmesi için verilen fedakarlıklar değildir. Elbette ki bu talihsizliğin hesabı sorulacaktır.
Fatma Zengin hanımın kadın komitesi üyeleri ile poz verip yapmış olduğu açıklama, bir esirin kamera ardındaki silah zoruyla yapmış olduğu beyanat gibi durmaktadır. Oldukça anlaşılabilir bir beyandır. Zira korkuları, kaygıları ve endişeleri olabilecek ya da bir mobbing mağduru olarak yapılabilecek hissiz bir açıklamadır. Fatma Zengin hanımefendi baskının heyecanıyla isimleri karıştırmış olmalı. Zira kişisel ihtiraslarını, şahsi menfaatlerini kurumunun ve temsil ettiği değerlerin önüne koyan Mahmut Arslan’dır. Genel Başkanımız Mahmud Altunsoy’un hiçbir kişisel çıkarı söz konusu olmayan rıza-i İlahi uğruna yapmış olduğu açıklama sarih bir şekilde ortadadır.
Enerji İş Sendikası olarak vizyonu, misyonu ve sahip olduğu ilkelerle bünyesinde bulunmaktan onur duyduğumuz Hak-İş Konfederasyonu kurumsal olarak aidiyetini taşıdığımız saygın bir kurumdur. Ancak yöneticilerinin talihsiz tercihleri şahsi hataları olup sorulmak istenen hesap şahıslarla alakalıdır. Yineleyerek dikkat çekmek istiyoruz ki; ilke ve değerlerine aykırı bir düşüncesizlikle başörtülü bir hanımefendiyi, kurumsal bir program kapsamında meyhanede organize edilen yemek programına katılmak durumunda bırakanların öncelikle Hak-İş Disiplin Kurulu’nda ardından da kamuoyu önünde hesap vermeleri kaçınılmaz bir gerekliliktir.”
