2018 yılında çıkarılan "İmar Barışı Yasası" sonrası, milyonlarca vatandaş imar sorunları nedeniyle hak kaybı yaşamaya başladı. Gazeteci Mücahit Enes Turbil, uydu görüntülerinin yetersizliğinin birçok yapının kayıtlarını olumsuz etkilediğini ve "Büyükşehir Yasası" ile köylerin mahalle statüsüne geçirilmesinin kırsalda yaşayanları zor durumda bıraktığını belirtti. Turbil, yeni bir kanun teklifiyle bu mağduriyetlerin giderilmesinin hedeflendiğini ifade etti.
2018'de çıkarılan "İmar Barışı Yasası" sonrası milyonlarca vatandaş hak kaybı yaşadı.
Özellikle uydu görüntülerinin yetersizliği, birçok yapının kaydını etkiledi.
Ayrıca, "Büyükşehir Yasası" ile köylerin mahalle statüsüne geçirilmesi, kırsalda yaşayanları zor durumda bıraktı.… pic.twitter.com/Y984rnB4KH— Mücahit Enes Turbil (@EnesTurbil) October 29, 2024
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 2018 yılında "İmar Barışı" kapsamında Yapı Kayıt Belgesi uygulamasını tanıtırken, yaklaşık 15 milyon insanın imar sorunları nedeniyle devletle ihtilaflı olduğunu belirtmişti. Ancak üzerinden yıllar geçmesine rağmen, yapı kayıt belgesi mağdurları ile devlet daireleri arasındaki davalar hâlâ sonuçlanmamış durumda.
Farklı illerde, çeşitli nedenlerle imar mağduriyeti yaşayan vatandaşlar, sosyal medya aracılığıyla bir araya gelerek Yapı Kayıt Mağdurları Platformu'nu oluşturdu. Bu platform, belgeleri iptal edilen, yapı kayda başvuramayan veya pandemi ve depremler nedeniyle şehir dışına taşınmak zorunda kalan vatandaşları kapsıyor. Evsiz kalma korkusuyla yaşayan bu vatandaşlar, yetkililere yaşadıkları haksızlıkların çözülmesi için çağrıda bulunuyor.
Müteahhitler tarafından yanıltılarak imar izni olmayan evler satın alanlar, İmar Barışı döneminde hayal kırıklığına uğradı. Mahkeme süreçleri ve masraflar, bu mağdurların üzerindeki yükü daha da artırıyor. Yapı Kayıt Mağdurları, sorunlarına çözüm bulmak için devlet dairelerine başvuruda bulunsa da çoğu zaman kapıdan kapıya gönderilerek uzun süren süreçlerle karşılaşıyor.
İmar Yasasına Takılanlar Derneği, yaşanan mağduriyetleri çeşitli kurumlara aktarıyor ve çözüm önerileri sunuyor. Dernek, Türkiye'de yapı kayıt belgeleri iptal edilen, pandemiden etkilenen ve kendi arazilerine ev yapmak zorunda kalan milyonlarca vatandaş bulunduğunu ifade ediyor. Bu devasa toplumsal mesele, acil çözüm bekleyen bir durum olarak öne çıkıyor.
Yapı Kayıt Mağdurları Nedir?
2018 yılında, 3194 sayılı imar kanunu ile 31.12.2017 öncesi ruhsatsız yapılar için yapı kayıt belgesi verilmesi uygulaması başlatıldı. Ancak yeterli bilgiye sahip olmayan vatandaşlar bu süreçten mağdur oldu. Kamuoyunda imar barışı olarak bilinen uygulama, iki kez uzatılınca vatandaşlar yanıltıcı bir beklenti içine girdi. Yapı kayıt belgeleri, uydu görüntüleri ile kontrol edilerek iptal edilince, mağdurlar ağır yıkım ve para cezaları ile karşılaştı.
Büyükşehir Yasası ile köylerin mahalle statüsüne geçirilmesi, kırsalda yaşayanların ev yapma süreçlerini zorlaştırdı. Pandemi ve depremler nedeniyle kendi arazilerinde ev yapmak isteyen vatandaşlar, ruhsatsız yapılar nedeniyle hapis ve ağır para cezası ile yüz yüze geliyor.
Çözüm İhtiyacı
Yapı kayıt mağdurları, devletin beyanlarını kontrol etmesi gerektiğini vurguluyor. Yıkımların durdurulması, kırsal alanlarda imar kanununda düzenleme yapılması ve afet riski olmayan yapılar için yeni yapı kayıt belgeleri verilmesi talep ediliyor. Ayrıca, ruhsatsız yapıların yıkımına alternatif çözümler geliştirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Pandemi sonrası konut sorunu açığa çıktığı için, mevcut yapıların kontrol edilmesi ve depreme dayanıklı yapı stoğunun artırılması gerektiği belirtiliyor. Bu tür düzenlemeler, hem hazineye önemli katkılar sağlayacak hem de toplumsal sorunların önüne geçecektir.