"Haberin İşçisi"
İstanbul
Parçalı az bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
38,2552 %0.34
43,8333 %0.15
4.076,87 % 0,33
3.251.223 %0.742
İşçi Haber Genel İmar yasasında mağduriyetler: Hacıoğlu'ndan çarpıcı açıklamalar

İmar yasasında mağduriyetler: Hacıoğlu'ndan çarpıcı açıklamalar

İmar Yasasına Takılanlar Derneği Başkanı İbrahim Hacıoğlu, 2018'de çıkarılan İmar Barışı yasasının yarattığı mağduriyetleri ve yapı kayıt belgelerinin iptaline yönelik sorunları dile getirerek, devletin vatandaşların barınma hakkını koruması gerektiğini vurguladı. Hacıoğlu, yeni bir yasal düzenleme ile bu sorunların çözülmesi gerektiğini savundu.

Okunma Süresi: 3 dk

İmar Yasasına Takılanlar Derneği Başkanı İbrahim Hacıoğlu, 6 Haziran 2018'de yayımlanan tebliğin, yapıların kayıt altına alınması konusunda ciddi mağduriyetlere yol açtığını belirtti. Hacıoğlu, yasada "31 Aralık 2017'ye kadar olan yapıları kapsar" ifadesinin net bir şekilde vurgulanmadığını, bu nedenle vatandaşların 2018 ve 2019 yıllarında inşa ettikleri yapılar için de başvuru yaptığını ifade etti. "Bu, büyük bir yanılgıya yol açtı," dedi.

Hacıoğlu, 2018'de yürürlüğe giren İmar Barışı yasasının, 3194 sayılı İmar Kanunu'na eklenen geçici 16. maddeyle ruhsat alamamış veya ruhsat eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınmasını amaçladığını ancak uygulamada karşılaşılan eksikliklerin, vatandaşların yasayı anlamasını zorlaştırdığını vurguladı. Yasanın uygulama yönetmeliğinin iki yıl sonra idarelere ulaştığını belirten Hacıoğlu, "İdare çalışanları, yasayı tam olarak kavrayamadı," diye ekledi.

İMAR YASASINA TAKILANLAR DERNEĞİ YENİ YASAL DÜZENLEME İÇİN ÇALIŞIYOR

İmar Barışı'nın 10 milyondan fazla başvuru aldığını hatırlatan Hacıoğlu, uygulama kaynaklı eksikliklerin, milyonlarca yapı kayıt belgesinin iptaline yol açtığını söyledi. İptal edilen belgelerin sonucunda vatandaşların ağır idari para cezaları, yargılama süreçleri ve hatta yapının yıkım kararları gibi sorunlarla karşılaştığını ifade etti.

Hacıoğlu, yeni bir yasanın önemine değinerek, "İmar Yasasına Takılanlar Derneği olarak, 2018 İmar Barışı ve 5216 Sayılı Büyükşehir Yasası'nın ardından ortaya çıkan sorunları yetkililere iletmeye ve mağduriyetlerin giderilmesi için yeni bir yasal düzenleme talep etmeye çalışıyoruz," dedi.

sağlam evini yıkmak, onu potansiyel bir kiracı haline getirmek demektir

Hacıoğlu, ülkede artan kira ve inşaat malzemesi fiyatlarının toplumsal huzursuzluğa yol açtığını belirtti. "Ruhsatsız diye bir kişinin köyündeki sağlam evini yıkmak, onu potansiyel bir kiracı haline getirmek demektir. Bu da göç ve ekonomik sorunları artırır," dedi.

Özel mülk üzerindeki sağlam yapıların "bina kimlik belgesi" ile kayıt altına alınarak topluma kazandırılmasının en mantıklı çözüm olduğunu belirten Hacıoğlu, bu yaklaşımın devletin konut sorununa olumlu katkı sağlayacağını ve vergi gelirleri ile ekonomik kazançlar elde edeceğini vurguladı.

"YAPI KAYIT BELGESİ DÜZENLEMESİ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR"

Yapıların depreme dayanıklılığının malikin sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Hacıoğlu, sağlam yapılar için kayıt belgesi verilmesi ve güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yeni düzenlemelerle, ruhsatsız yapıların yapılmasının önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti.

Hacıoğlu, "Yapı kayıt belgesi düzenlemesi, devletin yurttaşların haklarını güvence altına alması açısından büyük önem taşıyor," diyerek hukukun üstünlüğünün gerekliliğine dikkat çekti.

Hacıoğlu, mevcut durumun kabul edilemez olduğunu ve yasal düzenlemelerin yapı kayıt mağdurlarını koruması gerektiğini vurguladı. "Devlet vatandaşına tuzak kurmaz," diyerek, hukukun güvenliğinin sağlanmasının önemini yineledi.