KOCAELİ - Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi raporuna Türkiye'den tepki

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (YBYK) Ulusal Heyet Başkanı ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın'ın YBYK tarafından düzenlenen toplantıda konuşması Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi raporuna Türkiye'den tepki - Kongrenin Ulusal Heyet Başkanı Tahir Büyükakın: - "(Türkiye Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının İzlenmesi Raporu) Raporun 256. maddesinde Avrupa'nın PKK'yı terör örgütü olarak tanıdığı belirtilmesine karşın, aynı maddede teröristlerden 'savaşçı' olarak bahsedilmesi, 30 binin üzerinde vatandaşını bu terör örgütü sebebiyle kaybeden Türk halkına büyük saygısızlıktır. Söz konusu 'savaşçı' ifadesinin değiştirilmesini özellikle talep ediyorum" KOCAELİ (AA) - Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (YBYK) Ulusal Heyet Başkanı ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Türkiye Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının İzlenmesi Raporu'nun 256. maddesinde teröristlerden "savaşçı" diye bahsedilmesine tepki gösterdi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre Büyükakın, YBYK tarafından düzenlenen toplantıya çevrim içi katıldı. Toplantıda, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi tarafından 2019'da hazırlanan ve 2022 yılında revize edilen "Türkiye Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının İzlenmesi Raporu" görüşüldü. Büyükakın, toplantıda yaptığı konuşmada, Ukrayna'da yaşanan savaştan duyduğu üzüntüyü ve masum insanların hayatlarına dair endişelerini paylaşarak, barışın hızla yeniden tesis edilmesini temenni etti. Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi raportörlerini, Türkiye'ye yaptıkları ziyaret çerçevesinde ağırlayarak gerekli desteği verdiklerini hatırlatan Büyükakın, ancak ziyaretleri sırasında eş-raportörlerin, Ulusal Heyet ile istişarelerin layıkıyla yürütülmesi için gerekli olduğunu düşündükleri süreyi ayırmadığı için üzüntü duyduklarını belirtti. Raporun hazırlanma sürecinde, YBYK usul ve esaslarının tam olarak takip edilmemesinin raporun oluşum sürecine gölge düşürdüğüne değinen Büyükakın, "Komite Başkanına ve raportörlere ilettiğimiz mektupta da belirttiğimiz gibi doğru olan yöntem, raporun öncelikle görüşme yapılan muhataplara ya da en azından Ulusal Heyete önceden danışılması amacıyla sunulması olduğunu iletmiştik, yapılan istişarelerden sonra raporun görüşülmesinin bugüne ertelenmesini memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Bu süreçte raporla ilgili çekincelerimizi ve yorumlarımızı rapora işleyerek komite sekretaryasıyla paylaşma imkanı bulduk." ifadelerini kullandı. - "Türk halkına büyük bir saygısızlık" Büyükakın, raporla ilgili çekince duydukları noktalar olduğuna, Türkiye'ye yönelik rahatsız edici bazı ifadelere de şiddetle karşı çıktıklarına işaret ederek, şunları kaydetti: "Öne çıkardığımız çekinceli konuların başında, raporun taslak karar bölümünde madde 5.b'de 'Raportörleri Türkiye'deki yerel ve bölgesel yönetimler bağlamındaki son gelişmeler hakkında İzleme Komitesini düzenli olarak bilgilendirmeye davet eder.' ifadesi yer almaktadır. Usul ve esaslara göre her ülkeye beş yılda bir izleme ziyareti yapılır. Böylesi bir süresiz gündemin oluşumu için usul ve esasların hangi maddesine dayanılmıştır? Daha önce başka bir ülke için süresiz izleme gündemi yaratılmış mıdır? Bu tür önermeler, Ulusal Heyetimiz ile kongre arasındaki diyaloğu zedelemektedir. Ayrıca, sanki belirli ülkelere yönelik farklı uygulamalar getirilmek istendiği algısı yaratabilmektedir. Raporun taslak öneri ve karar bölümleri ile açıklayıcı bildiri kısımlarında sıklıkla tekrar edilen 'Terörün Türkiye hükümetince geniş tanımlanması' ifadeleri de bizleri hayrete düşürmektedir." Dünyada Türkiye kadar terörden muzdarip ve Türk halkı kadar terörden etkilenmiş başka bir ülke ve halk bulmanın neredeyse mümkün olmadığına dikkati çeken Büyükakın, "Raporun 256. maddesinde Avrupa'nın PKK'yı terör örgütü olarak tanıdığı belirtilmesine karşın, aynı maddede teröristlerden 'savaşçı' olarak bahsedilmesi, 30 binin üzerinde vatandaşını bu terör örgütü sebebiyle kaybeden Türk halkına büyük saygısızlıktır. Söz konusu 'savaşçı' ifadesinin değiştirilmesini özellikle talep ediyorum." değerlendirmesinde bulundu. Raporda belirtilen "sözde eş başkanlık" kavramına da şiddetle karşı çıktıklarını vurgulayan Büyükakın, şöyle devam etti: "Türkiye'de belediyeler kendi idari yapılanmalarını oluşturabilirler ancak bu yapılanmanın çerçevesini belirleyen çeşitli yasalar bulunmaktadır. Avrupa'nın hiçbir ülkesinde olmadığı gibi Türkiye belediye idaresinde de eş başkanlık sistemine mevzuatımız yer vermemektedir. Burada resmi unvanı olmayan sözde eş başkanların belediye idaresindeki aldıkları kararlar ve yürüttükleri ihaleler mevzuata aykırıdır ve belediye personelini töhmet altında bırakmaktadır. Kaldı ki eş başkanlık söylemine dayanak gösterilen Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın 6.1 maddesine ülkemizin beyanı bulunduğunu, dolayısıyla bu maddeyle bağlı olmadığımızı hatırlatmak isterim." Büyükakın, raporda yer alan birçok konuyla ilgili çekinceleri bulunduğunu, bunları kongreye resmi olarak da ileteceklerini kaydetti.