"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5763 %0.26
36,2143 %-0.06
3.400.911 %1.141
2.987,50 0,86
Ara
İşçi Haber Genel Libya'da Dibeybe ve Başağa'nın karşı karşıya getirilmesi Misrata'yı bölme planı olarak değerlendiriliyor

Libya'da Dibeybe ve Başağa'nın karşı karşıya getirilmesi Misrata'yı bölme planı olarak değerlendiriliyor

- Misrata Akil Adamlar ve Ayan Meclisi Başkanı Muhammed İbrahim er-Rucubi: - "(Dibeybe gibi Misratalı olan) Başağa'nın başbakan seçilmesindeki hedef Misrata'yı ikiye bölmektir. Biliyorlar ki, Libya'nın askeri gücünün yüzde 60'ından fazlası Misrata'da" - "İçinde bulunduğumuz durum itibarıyla hakikaten önümüzde hiç istemediğimiz iki seçenek var. Ya paralel bir hükümet ya da savaş"

TRABLUS (AA) - AYDOĞAN KALABALIK - Libya'da Türk asıllıların çoğunlukla yaşadığı Misrata kentinin Akil Adamlar ve Ayan Meclisi Başkanı Muhammed İbrahim er-Rucubi, ülkedeki sorunun yasama organlarından kaynaklandığını söyledi.

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve 10 Şubat'ta Tobruk'taki Temsilciler Meclisi tarafından başbakan olarak belirlenen eski İçişleri Bakanı Fethi Başağa'nın da memleketi olan Misrata'nın akil adamı Rucubi, AA muhabirine, ülkedeki son gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Libya'daki sorunun Başağa veya Dibeybe'den kaynaklanmadığını, problemin kaynağının Tobruk'taki Temsilciler Meclisi ile Libya Devlet Yüksek Konseyinin görev sürelerinin uzatılmasında olduğunu, bu iki kurumun Libya'yı savaşa sürüklediğini ve halkın bu kurumlarda değişiklik istediğini kaydetti.

Savaşı başlatanların barış yapamayacağını dile getiren Rucubi, "Savaşta kazanan ve kaybeden vardır. Bu nedenle barış yapacak olan insan, barışçıl birisi olmalı, insanları birbirinden ayırmamalı ve bütün Libyalıları evladı gibi görmelidir. Ancak şu anda sahada var olan aktörler savaş çıkaranlardır." ifadelerini kullandı.

Tobruk'taki Temsilciler Meclisi Başkanı'nın Mısır Parlamentosuna giderek Trablus'un vurulmasını talep ettiğini ve sonrasında Askeri Akademi'nin vurulduğunu, evlerinde ve iş yerlerindeki sivillerin dahi bombalandığını söyleyen Rucubi, Libya'da halihazırdaki aktörlerin barış insanları olmadıklarını kaydetti.

Libya'daki iki yasama organının 7 yıldır aynı vekillerle devam ettiğini, ancak bunca yıla rağmen görev sürelerini tekrar uzatmak istediklerini aktaran Rucubi, "Libya seçim istiyor. 24 Aralık 2021'de yapılması planlanan seçimler siyasi çekişmeler ve Anayasa sorunu nedeniyle yapılamadı. Devlet başkanlığı için yasal altyapı olmaması da belirsizliğe neden oldu. Görev süresi ve yasal yetkileri belli olmayan bir başkan seçilemeyeceği için halk seçimleri istemedi. Ancak parlamento seçimlerinin ertelenmesi için herhangi bir gerekçe yok. Ancak vekiller koltuklarından ayrılmak istemiyor." dedi.

- "Başağa'nın başbakan seçilmesindeki hedef Misrata'yı bölmek"

"Başağa'nın başbakan seçilmesindeki hedef Misrata'yı ikiye bölmektir. Biliyorlar ki, Libya'nın askeri gücünün yüzde 60'ından fazlası Misrata'da." diye konuşan Rucubi, birilerinin Misrata'da kargaşa çıkarmak, kenti ikiye bölmek, ekonomik ve askeri gücünü parçalamak istediğini bu nedenle de Ayan Meclisi olarak Misrata'da bir bölünmeye yer vermemek adına kentin iki evladı olarak gördükleri Dibeybe ile Başağa'yı birbirine tercih etmediklerini söyledi.

- Dibeybe ve Başağa ile görüştü

Hem Dibeybe hem de Başağa ile görüştüklerini aktaran Rucubi, Dibeybe’nin kendilerine, "Eğer yarın görevi bırak derseniz bırakırım. Ailem, insanlarım ve şehrimin büyükleri bırak derse bırakırım." dediğini, ancak Başağa'nın bu talebi reddettiğini ve "Ben hükümeti kurmakla görevlendirildim, hayır bırakmam." dediğini anlattı.

Rucubi, Başağa'nın hükümeti kurma konusunda ısrar ettiğini ve kendisi ile fikir ayrılığı yaşadıklarını belirterek, "Başağa'ya 'farklı bir şehirden olsan seninle müzakere ederiz ama hepimiz aynı şehrin insanlarıyız, böyle olmaz' dedik." şeklinde konuştu.

- Dibeybe'nin görevi bırakması durumunda Hafter'in Trablus'a girmesi endişesi

"Dibeybe'ye görevi bırakmasını söyleyelim de Hafter Trablus'a tekrar gelsin ve bize karşı savaş mı açsın?" diyen Rucubi, Hafter'in Trablus'a zorla gireceğini Başağa'ya söylediklerini, Başağa'nın ise kendilerine, "Trablus'a girmeye kalkarsa ona karşı savaşacağını" söylediğini aktardı.

Rucubi, Başağa'nın Halife Hafter'i "Genel Komutan" olarak nitelendirdiğini ifade ederek, "Eğer Hafter, Genel Komutan ise haliyle Trablus'a gelecektir. Nasıl engelleyebilir ve karşı koyabilirsiniz? Görüldüğü gibi söylenenlerde çelişki var." dedi.

Rucubi, Başağa ile yaptıkları görüşmenin sonunda Başağa'nın Ayan Meclisi olarak kendilerinden "aradan çekilmeleri" talebinde bulunduğunu ve konuyu Dibeybe ile halledeceğini söylediğini kaydetti.

- Türkiye'nin tarafsız olması önemli

Rucubi, Türkiye'nin Trablus'un savunmasındaki tutumunu unutmalarının mümkün olmadığını ifade ederek, "Türkiye'nin bu meselede tarafsız olması ve doğru olanı yapmasını önemsiyoruz. Türkiye'nin bir denge unsuru olarak haklı olanın yanında yer alması, bu saçmalığa son vermek bakımından çok önemli. Türk kardeşlerimizle 500 yıllık ortak bir tarihimiz var." dedi.

- "Hiç istemediğimiz iki seçenek var; ya paralel bir hükümet ya da savaş"

Ülkenin farklı bölgelerini dolaştığını ifade eden Rucubi, şunları kaydetti:

"Şu anda ülkede en önemli mesele parlamento seçimlerinin yapılması. Ardından Libya'nın tamamında barış sağlanır. Dibeybe önümüzdeki haziran ayında parlamento seçimlerinin yapılmasını öngören bir yol haritası açıkladı. Söz konusu öneriyi destekleyebiliriz ve bizi bu durumdan çıkarabilir. Dibeybe ayrıca önümüzdeki dönemde hiçbir seçimde aday olmayacağı sözü verdi. Başağa'nın şimdi çekilmesi durumunda ise bir sonraki seçimlerde aday olması garanti. Hangi makam için isterse aday olabilir.

İçinde bulunduğumuz durum itibarıyla hakikaten önümüzde hiç istemediğimiz iki seçenek var. Ya paralel bir hükümet ya da savaş."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *