"Haberin İşçisi"
İstanbul
Hafif yağmur
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
37,9556 %-0.08
41,2092 %0.02
3.799,58 % 0,00
3.247.529 %2.974
İşçi Haber Genel Louis Pasteur’e II. Abdülhamid’ten tarihi nişan: Osmanlı’nın bilim dünyasına katkısı

Louis Pasteur’e II. Abdülhamid’ten tarihi nişan: Osmanlı’nın bilim dünyasına katkısı

1885 yılında, kuduz hastalığının Avrupa ve Asya’da büyük bir tehdit oluşturduğu dönemde, bilim dünyasında çığır açan bir isim olarak öne çıkan Louis Pasteur, Osmanlı İmparatorluğu tarafından önemli bir ödüle layık görüldü.

Okunma Süresi: 2 dk

II. Abdülhamid, Pasteur’u 1. dereceden Mecidiye Nişanı ve 10.000 altın ile ödüllendirerek, çalışmalarını İstanbul’da sürdürmesi için davet etmişti. O dönemde İstanbul’da 50 altına bir ev alınabildiği düşünüldüğünde, bu ödülün büyüklüğü oldukça dikkat çekiciydi. 

Pasteur’un daveti kabul etmemesi üzerine, II. Abdülhamid, Pasteur’un çalışmaları için bir alternatif teklif sundu. Bu teklif, Osmanlı hekimlerine kuduz aşısı üretimi ve uygulanması konusunda eğitim verilmesini kapsıyordu. Pasteur, bu öneriyi kabul edince, eğitim için İstanbul’a gönderilecek ekip belirlendi. Ekip, Askerî Tıbbiye Mektebi’nden müderris Alexander Zoeros Paşa, Kaymakam Dr. Hüseyin Remzi ve Kaymakam Veteriner Hüseyin Hüsnü Bey’den oluşuyordu.

KUDUZ AŞISI İSTANBUL'A HIZLI BİR ŞEKİLDE ULAŞTI

II. Abdülhamid, bu ekibi huzurunda kabul ederek, Pasteur’a olan yüksek saygısını ifade etmiş ve Zoeros Paşa’ya, Pasteur’un insanlık için çok önemli bir iş yaptığını belirterek, nişanın doğru şekilde takdim edilmesini emretmişti. Osmanlı Devleti, 1852-1910 yılları arasında toplamda 40 Mecidiye Nişanı dağıtmıştı. Değerli taşlarla süslü olan bu nişan, askeriye ve ilmiyeden seçkin kişilere verilmekteydi.

Pasteur, çalışmaları için kuduz mikrobu enjekte edilmiş kemik iliğini Osmanlı araştırmacılarına teslim etmişti. O dönemde sınır geçişi için 15 günlük karantina süresi gerekmekteydi, ancak Pasteur’un “mikroplu iliği”, padişahın özel izniyle İstanbul’a hızlı bir şekilde ulaştırılmıştı. Bu, Pasteur’un Osmanlı İmparatorluğu’na olan katkılarının ne kadar önemli ve değerli olduğunu gösteren tarihi bir anı olmuştur.

II. Abdülhamid Tarafından Mecidiye Nişanı'yla Ödüllendirilen Bilim İnsanı: Louis  Pasteur - Ekşi Şeyler