MİSRATA - Libya'daki 700 yıllık zaviyede ilim ve tasavvuf hizmeti kesintisiz sürüyor

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - 700 yıl önce kurulan İbrahim el-Mahcub Zaviyesinden detay görüntüler - Seyyid İbrahim Mahcub Zaviyesi 700’üncü kuruluş yıl dönümü faaliyetleri komisyonu başkanı Dr. Muhammed Misbah, Zaviye ile röportaj - Cezayir Buveyra Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Kemaleddin Kari - İbrahim Mahcub Zaviyesi 700’üncü kuruluş yıl dönümü faaliyetleri komisyonu üyesi Muhammed Ali er-Rid ile röportaj TRABLUS (AA) - AYDOĞAN KALABALIK - Libya'da medeniyet ve rehberlik minberleri olarak yorumlanan zaviyeler, öğrenciler için ilim yuvası, halk için fetva merkezi, tasavvuf ehli için ise bir tekke olarak hizmet vermeye devam ediyor. Özellikle İtalyanların Libya işgali sürecinde öğrencileri ve müritleri ile cihada katılma konusunda hiç tereddüt etmeyen zaviyelerde Ömer Muhtar gibi adı direniş sırasında öne çıkan isimlerin fotoğrafları hala yer alıyor. Libya’nın doğusu, batısı ve güneyindeki bütün bölgelerinde var olan ve faaliyetlerini günümüze kadar sürdüren zaviyeler, mutedil İslam’ın kalesi olarak kabul ediliyor ve halk tarafından rağbet görmeye devam ediyor. Misrata kentinin batısında yer alan ve 700 yıl önce kurulan İbrahim el-Mahcub Zaviyesi ülkenin önde gelen zaviyelerinden biri olarak kabul ediliyor. - İlim ve tasavvufun birleştiği merkez Seyyid İbrahim Mahcub Zaviyesi 700. Kuruluş Yıl Dönümü Faaliyetleri Komisyon Başkanı Dr. Muhammed Misbah, Zaviye’nin faaliyetleri hakkında AA muhabirine bilgi verdi. Misbah, zaviyenin ilim ve tasavvuf olmak üzere iki ayrı kolu bulunduğunu, Arusiyye ve İsaviyye olmak üzere iki tarikattan oluştuğunu, dervişlerin haftada bir toplanıp zikir töreni düzenlediklerini kaydetti. Zaviye mensuplarının itikatta Eş’ari, amelde ise Maliki mezhebini taklit ettiklerini, burada Kur'an-ı Kerim kıraati, ilim ve tasavvufun birleştiğini ifade eden Misbah, zahiri ilimlerin yanı sıra nefis terbiyesi ve ahlak ilmi olarak bilinen tasavvufun aynı paralelde Kitap ve Sünnet üzere devam ettiğini söyledi. Zaviyeyi ziyaret eden Cezayir Buveyra Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Kemaleddin Kari, mutedil İslam’ın güçlendirilmesi bağlamında Libyalılar ile irtibat halinde olduklarını ifade etti. İlmi konularda Cezayir ve Libya arasında bir bağ olduğunu, iki toplum arasında mezhep farkı da bulunmadığını kaydeden Kari, Mağrib ülkelerinden gelip Misrata’da yaşayan ve burada defnedilen Şeyh Ahmed Zarruk’un bu konuda önemli bir isim olduğunu dile getirdi. Yaklaşık 600 yıl önce Cezayir’den Libya’ya gelen Zarruk’un iki toplum arasındaki önemli manevi bağlardan birisi olduğunu kaydeden Kari, Zarruk ve benzeri alimlerin hem Cezayir hem de Libya’yı ilim ve terbiye bakımından aydınlattığını anlattı. Cezayir’de Zarruk adında bir kabile bulunduğunu ve Ahmed Zarruk’un iki toplumu birbirine bağlayan en önemli unsurlardan biri olduğunu ve doğu ile batı arasında devamlı bir bağ bulunduğunu kaydetti. İbrahim Mahcub Zaviyesi 700. Kuruluş Yıl Dönümü Faaliyetleri Komisyon Üyesi Muhammed Ali er-Rid ise zaviyenin Mağrib ülkelerinden bu topraklara gelen İbrahim Mahcub tarafından kurulduğu bilgisini verdi. Faaliyetler çerçevesinde kültürel ve ilmi seminerlerin düzenlendiğini, kardeş ülkelerin büyükelçilerinin yanı sıra farklı ülkelerden katılımların da olduğunu ifade eden Rid, düzenlenen konferansa ülke içi ve dışından 41 araştırmacının iştirak ettiğini ve yapılan Kur'an-ı Kerim yarışmasına ise 76 öğrencinin katıldığını kaydetti. - Zaviye, Mağrib bölgesinden gelen Mahcub tarafından kuruldu Başkent Trablus’un 200 kilometre doğusunda yer alan Misrata kentinin batısında bulunan zaviyenin kitabesi yapı ile ilgili bilgileri de ihtiva ediyor. Kitabede, "Misrata kenti yakınlarında bulunan zaviye uzak Mağrib bölgesinden ailesi ile birlikte gelen Şeyh İbrahim el-Mahcub el-İdrisi el-Hüseyni tarafından Miladi 1341 yılında kuruldu. Kentin tarihi yapılarından olan zaviyenin külliyesinde cami, türbe, ilim öğrenmek ve hafızlığı için yapılmış halvet odaları yer almaktadır. Zaviye 18’inci yüzyılda onarıldı. 1981 yılında ise camisi genişletildi. Zaviye bölgeye yapılan dış saldırılara karşı kentin savunmasında önemli roller üstlendi." ifadeleri yer alıyor.