Özbekistan Dışişleri Bakanı Vladimir Norov’un ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşolğu, Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhtar Tileuberdi, Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ceenbek Kulubayev, Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı Halaf Halafov, TDT Genel Sekreteri Baghdad Amreyev, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Türk Kültür ve Miras Vakfı Başkanı Güney Efendiyeva, Uluslararası Türk Akademisi Başkan Vekili Fuzuli Mecidli, TürkPA Genel Sekreteri Mehmet Süreyya Er ve gözlemci ülkeler Macaristan'ın Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Peter Szijjarto ile Türkmenistan'ın Dışişleri Bakan Yardımcısı Berdi Metiyev hazır bulundu.
Toplantının basına açık kısmında konuşan Norov, Semerkant zirvesinin jeopolitik gerilimlerin arttığı bir dönemde yapıldığına dikkat çekerek yeni bir dünya düzeni için mücadelelerin daha da artmasının küresel ölçekte derin bölünmelere neden olduğunu, ülkeler ve bölge istikrarına, güvenliğine ve istikrarlı kalkınmasına birçok tehdit oluşturduğunu kaydetti.
Norov, "Böylesine karmaşık bir küresel ortamda TDT, gelişiminde yeni ve daha sorumlu bir aşamaya adım atıyor. Bu nedenle karşılıklı işbirliklerimiz çerçevesinde stratejik hedef ve görevlerimize ulaşmak için birlik, beraberlik ve ortak çabalarımızı ortaya koymak bizim için çok önemlidir." dedi.
Norov, açıklık, eşitlik ve karşılıklı saygı ilkelerine bağlılık temelinde egemenlik, toprak bütünlüğü, güvenlik ve sürdürülebilir kalkınmaya yönelik tehditlerin üstesinden gelmek için çok taraflı ilişkilerin güçlendirilmesi ve genişletilmesi, ortak imkanların artırılması gerektiğini, üye devletlerin bu ve diğer kilit alanlardaki ortak yaklaşımlarının bugün onaylanacak TDT'nin 2022-2026 yıllarına yönelik stratejisine de yansıdığını belirtti.
Ülkeler arasındaki karşılıklı ticaret hacminin, örgüte üye devletlerin 970 milyar doları aşan toplam ticaret hacminin yüzde 3'ünden az olduğunu, bunu birkaç kat artırmak istediklerini ve bu hedefe hep birlikte ulaşacaklarından emin olduğunu dile getiren Norov, bunun için ticari ve ekonomik ilişkilerin genişlemesinin önündeki engellerin kaldırılması, ticaretle ilgili yenilikler ve dijital çözümlerin aktif olarak uygulanması, öncelikli alanlarda yatırım, mali ve altyapı işbirliklerinin aktif olarak desteklenmesi ve ortak projelerin teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı.
Norov, ekonomiden sorumlu bakanlar toplantısında örgüte üye ülkeler arasında Ticareti Kolaylaştırma Stratejisi'nin onaylandığını ve Basitleştirilmiş Gümrük Koridoru'nun oluşturulmasına ilişkin anlaşmanın imzalandığını anımsatarak ayrıca Türk Yatırım Fonu'nun kurulması konusunda anlaşmaya varılmasının büyük bir başarı ve kurum içi ilişkilerin çok önemli bir sonucu ve reel sektörlerde işbirliğini geliştirmeye yönelik ortak güçlü iradenin bir tezahürü olduğunu dile getirdi.
"Avrasya'da ortaya çıkan yeni jeoekonomik durum, bize çok elverişli fırsatlar sunuyor"
Yarınki zirvede ulaştırma işbirliği alanında çok önemli belge olan uluslararası kombine mal taşımacılığı anlaşması ve ulaştırma alanında işbirliği programının imzalanacağını aktaran Norov, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Avrasya'da ortaya çıkan yeni jeoekonomik durum, Avrasya'nın stratejik koridorlarını birbirine bağlayan bölgemizi, küresel üretim ve tedarik zincirinde güçlü bir ulaşım-lojistik bağlantısına dönüştürmek için bize çok elverişli fırsatlar sunuyor. Bu, Türk devletleri coğrafyasının çoğu yerlerinde ulaşım izolasyonunu ortadan kaldırmak için ortak çabaların güçlendirilmesini gerektirmektedir. Ana hedefimiz, kara ve deniz limanlarımızı dünya pazarlarına sıkıca bağlayacak tek bir ulaşım alanı yaratmaktır. Birlikte, Trans-Hazar Orta Koridorunu, gelecekte örgüt ülkelerinin tek bir ulaşım sistemine entegrasyonu için bir platforma dönüştürebiliriz."
Norov ayrıca Çin-Kırgızistan-Özbekistan, Tirmiz-Mezarı Şerif-Kabil-Peşaver güzergahları boyunca demir yollarının inşası ve diğer projelerin hayata geçirilmesinin şüphesiz Türk devletleri ortak ulaşım alanının çekiciliğini artıracağını dile getirdi.
Afganistan’da istikrarlı barış ve güvenliğin sağlanması konusuna da değinen Norov, Türk halklarının bu ülkeye ortak tarihi, kültürel ve manevi bağlarla bağlı olduğunu kaydederek Özbekistan’ın uluslararası toplumun bu ülkenin siyasi ve sosyo-ekonomik toparlanmasını aktif olarak destekleme ihtiyacı konusunda ilkeli bir duruş sergilediğini, örgüt ülkelerinin de Afganistan Geçici Hükümetine ortak ve bütüncül bir yaklaşım geliştirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.